HASBİHAL

Yavuz Pehlivan

NASIL BİR AİLE

  Aile ana baba ve çocuklardan oluşan küçük bir topluluktur. Büyük toplumların temeli ailedir. Aile sağlamsa bütün toplum sağlam demektir.

            Hz. Allah (c.c.) ailenin temeli olan kadın ve erkeği birbirine meyilli olarak yaratmış insanların bu şekilde çoğalmasını murad etmiştir. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de "Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah yanında en değerliniz ondan en çok korkanınızdı," buyurmaktadır.

     Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de "Ey insanlar sizi bir tek şahıstan (Hz. Adem'den) yaratan ondan da eşini (Hz. Havva'yı) vücuda getiren ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun ve günah yapmaktan sakının" buyurmuşlardır.

 

            Allah'ın mübarek ayetine ve Peygamberinin mübarek hadisine dikkat ettiğimizde üstünlüğün ırkta ve renkte olmadığı takvada olduğu açık bir şekilde beyan edilmektedir. Takva da Allah'ı bilmek O'na layıkıyla ibadet etmek emirlerini eksiksiz yerine getirmek, yasaklarından da titizlikle uzak durmakla mümkündür.

 

            Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) evlilikle ilgili olarak kendisine soru soran Sahabe-i Kiram'a "bir kadın üç şeyinden nikah edilir. Ya güzelliğinden, ya zenginliğinden, ya da dindarlığından... Sen dindar olanı seç" (Tabii bu seçicilik bayan için de geçerlidir.)

 

            atalarımız da "güzel yüze kırk günde doyulur. Lakin güzel Ahlak'a kırk yılda doyulmaz." buyurarak din ve ahlak güzelliğine dikkat çekmişlerdir. Çünkü güzel ahlak diğer çirkinlikleri örttüğü gibi ahlak yoksunluğu da diğer güzellikleri örter.

 

            Peygamber Efendimiz (s.a.v) "evlenin, çoğalın zira ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim", "gençler ailesini geçindirecek kadar geliri olan derhal evlensin çünkü evlenmek gözü haramdan sakındırır. Nefsi kırar. Evlenmeye gücü yetmeyen oruç tutsun, çünkü oruç şehveti kırar." buyurarak evlenmeyi aile kurmayı teşvik etmişlerdir.    Aile hiç şüphesiz evlilik denen bir akitle meşruiyet kazanır. Allah'ın emri Peygamber Efendimiz(s.a.v) sünnetidir. Nikah da bu vechile kıyı

 Müslüman evlenecek, düzenli bir yuva kuracak. Çünkü evlilik insanı her türlü ahlaksızlıktan muhafaza eder. Huzurlu bir aile ancak dinini iyi bilen ve yaşayan eşlerin meydana getirdiği ailedir.

 

Yüce dinimiz aile fertlerine karşılıklı olarak vazifeler yüklemiştir. Müslüman erkek ve kadın bu vazifeleri bilir ve ona göre hareket ederse, o ölçüde de mutlu olurlar.

 

            Buna göre ailenin reisi olan erkek mutluluğu evinde arayacak aile fertlerine İslami ölçüler içerisinde nazik davranacak ve onların geçimini helal daire çereçevesinde kazanma gayreti içinde olacaktır.

 

            Evin hanımı olan kadın da ailenin namus ve şerefine sahip çıkacak, kocasına saygı ve sevgi ile bağlanacak ve çocukların İslam terbiyesiyle yetişmesine katkı sağlayacaktır.

 

            Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "sizin en hayırlınız ailesine en çok düşkün olanınızdır." buyurmakta Hadisin devamında da " kim ki ailesinin geçimini sağlamak üzere yola çıkar, helal olandan onların rızkını temin eder, dönünceye kadar ibadet üzeredir. Başına birşey gelir, bu yolda ölürse şehit olur." müjdesini vermektedir.

 

            O halde dualarla kurulan bu mukaddes yuvada her daim birbirini seven sayan anne ve baba ve sevgi ile şefkatle bağırlarına bastıkları evlatlardan oluşan mutlu bireyler olmalıdır.

 

            Işte böyle mutlu bireylerden oluşan aileler birbirini seven sayan sevgi toplumununu oluştururlar. Böyle bir toplumda hem kendileriyle barışık hem de içinde bulundukları toplumla barışık mutlu bireyler vardır. Allah'ın selamı üzerinize olsun...