İslam medeniyetinde şehir, âlimle birlikte varlık kazanır.
Âlimler, şehrin sosyal ve ahlaki değerlerinin korunmasında, anlaşmazlıkların giderilmesinde, şehrin sosyal bütünlüğünün sağlanmasında, yeni neslin manevi ve ahlâkî değerlere göre yetiştirilmesinde önemli rollere sahiptirler.
Âlimler, şehir ve halkı için karanlıkta yolları ve sokakları aydınlatan lambalar gibidir.
Şehirler, toplum ve millet nezdindeki yerlerini, değerlerini, şeref ve itibarlarını yetiştirdikleri âlimlerle kazanırlar. Şehre ve şehir halkına ışık tutan âlimler de bilgiye, bilgeliğe ve erdeme kucak açan, onların yeşerip gelişmesine imkânlar sunan verimli şehirlerde yetişmektedirler.
Bütün bu özelliklere sahip Konya’mızın yetiştirdiği büyük âlimlerden birisi de Hacıveyiszade Mustafa Kurucu hocamızdır. Yaşadığı dönemin zorluklarını aşma ve kötülüklerini azaltma konusunda kendisine vazife çıkaran rahmetli hocamızı vefatının 62. Yıldönümünde bir defa daha rahmetle ve minnetle anıyor, onu hayırla yâd ediyoruz.
Yaşadığı dönem, Allah demenin, din öğretiminin yasaklandığı, medreselerin, tekke ve zaviyelerin kapatıldığı, pek çok caminin amaç dışı kullanıldığı, darağaçlarında ulemanın idam edildiği, sürgüne gönderildiği karanlık ve sancılı dönemlerdir. O bütün bu olayları görerek derinden yaşamış, ulemamızın bir kısmı yurt dışına çıkarken ne pahasına olursa olsun memlekette kalmayı tercih etmiş, mukaddes değerler yanarken bu değerleri yangın yerinden kurtarmak için canhıraş bir çığlıkla iyiliği emretme ve kötülükten alıkoyma görevini icra etmekten geri durmamıştır. Aman felaketler dinimize gelmesin diye gece gündüz İslam’a hizmet yolunda ter dökmüş, acı çekmiş, mücadeleci alim kimliğiyle ve yaşantısıyla genç nesillere örnek olmuştur.
Bir vâris-i enbiya olan Hacıveyiszade Hoca Efendi, en ağır hakaretlere, acılara, itilip-kakılmalara, itibarsızlaştırma girişimlerine, bin bir türlü çilelere ve yoksulluklara maruz kalmıştır. Manevi değerlerimiz alanında korkunç yıkımlara tanıklık etmiş, bütün bunlara rağmen yılmamış, karamsar olmamış ve dine hizmeti her şeyin önünde tutmuştur. Ayrıca o, yaşadığı dönemin tüm olumsuzluklarına rağmen aşkını ve şevkini hiç kaybetmemiştir. Hoca Efendi, hasbîlik ve fütüvvet ahlâkını yaşam biçimi haline getirmiş abidevi bir şahsiyettir.
Bir âlim olan Hacıveyiszade Hoca Efendi, ömrünü Hakk’a, hakikate, ilme ve öğrenci yetiştirmeye adamış, ilmiyle âmil tek başına bir üniversite gibi çalışmıştır. O sadece talebe yetiştirmekle kalmamış Konya İmam-Hatip okulunun inşasından hastane inşasına, yoksul ve yetimlerin, hatta muhacirlerin barınma ihtiyaçlarını karşılamaya varıncaya kadar pek çok alanda öncülük görevini üslenmiş ve topluma rehberlik etmiştir. Hoca Efendi, “Hakk’a hizmeti halka hizmet” saymıştır. Binlerce talebe yetiştirmiş, onun yetiştirdiği öncü dindar kuşak, Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında, İmam Hatip Okullarında, Kur’an Kurslarında, Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakültelerinin akademik kadrolarında hizmet etmişlerdir.
Hacıveyiszade hocamızın hayatını özetlemek gerekirse, “gece âbid, gündüz ise mücahittir.” Kendisi nefis terbiyesi ve tezkiyesini en kâmil derecede tamamlamış olmasına rağmen, halka hizmeti en büyük keramet saymış bir gönül insanıdır. Sünnete ittibaya aşk derecesinde sahip olan ve ibadetlerini mükemmel şekilde yerine getiren mazbut bir dini hayat yaşamaktan asla taviz vermeyen bir mürşid-i kâmildir. O, din-i Mübin-i İslam’a hizmet yolunda bir talebenin yetişmesi için bin münafığın kahrını çekmeye hazırım” demek suretiyle çevresine İslam’ın ilim nurunu saçmıştır.
Onu, Hakk’a vuslatının 62. Yılında rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.