Kur’an-ı Kerim, Rabbimizin bütün insanlığa gönderdiği en son evrensel çağrısı, ilahî hikmetin meşalesi ve sonsuz feyz kaynağıdır. Kur’an, istikamet yolunda ebedi kurtuluşun yegâne reçetesi, insanlığa sonsuz bir rahmet ve gönüllere sekînet veren huzurun adıdır. Aynı zamanda Kur’an bir zikirdir, insana Rabbini hatırlatırken susamış gönüllere ferahlık verir ve en güzel nasihatlerde bulunup, gerçekleri hatırlatır. İbretler sunar, ölü ruhları diriltir. Rabbimizin biz kullarına bahşettiği en büyük nimet olan aklı kullanmayı, düşünmeyi ve bu yolla hakkı ve batılı ayırabilmeyi emreder. Böylelikle geçici dünya hayatının cehalet karanlığında kendini bilgisizliğe feda eden birey ve toplumlardan akleden ve tahkiki iman mertebesine ulaşmış kâmil bir toplum inşa eder.
Rabbimizin insanlığa “Oku” çağrısı ile marifet ehli şahsiyetler ortaya çıktı. Nice bilginler, müfessirler, mutasavvıflar ve şairler, Kur’an-ı Kerim’in bitip tükenmeyen bilgi ve hikmet kaynağından beslendi. Bu vesileyle İslam dininin ana kaynağı olan Kur’an’ı Kerim’in ezberlenmesi, vahyin başladığı andan günümüze kadar devam eden önemli bir gelenektir. Kur’an’ı Kerim’in okunmasının ve ezberlenmesinin faziletleri hususunda Hz. Peygamber’imizin teşvik etmesi, namazlarda okumanın farz olması, İslami ilimlerin tahsilinde hafızlığın önem arz etmesi gibi unsurlar hafızlık eğitimi geleneğini her asırda güçlü tutmuştur.
Peygamber efendimizin fethedilen yerlere gönderdiği yöneticileri aynı zamanda bir Kur’an öğretmeni olarak tayin ediyor ve gittikleri yerlerde halka Kur’an’ı ve İslam’la ilgili bilgileri öğretmelerini istiyordu. Bu şekilde Mekke ve Medine’nin de dışında Kur’an eğitim merkezleri açılmaya başlanmış, hafızlık geleneği diğer Müslüman beldelerde de yayılmış oldu.
Ülkemizde hafızlık eğitimi Osmanlı’dan günümüze her dönemde var olmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığımızca ve çeşitli vakıflar aracılığıyla yürütülen hafızlık eğitimi, örgün eğitim süreçlerinin değişimlerinden etkilenip zor süreçlerden geçse de geliştirilen yeni metotlarla en bereketli dönemini yaşamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın ortak çalışmalarıyla 2014- 2015 eğitim öğretim yılından itibaren ilk defa imam hatip ortaokullarında örgün eğitimle birlikte hafızlık yapma imkânı sunan bir proje uygulamaya konulmuştur. Örgün eğitimle birlikte Hafızlık projesi çok büyük fedakârlıkların ardından bugünlerde meyvesini vermektedir. Geçtiğimiz Cuma akşamı tüm Türkiye’yi heyecanlandıran, kalplerde huzur gözlerde sevinç gözyaşı döktüren bir Hafızlık İcazet programı gerçekleştirildi. Mustafa Büyükkaplan Hafız Proje İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesinden mezun 750 hafızın icazet töreni büyük bir coşkuyla icra edildi. Bugün Elmas Kuran Kursumuzun icazet töreniyle birlikte Konya’da bir haftada 900 hafız çocuğumuz icazetini almış oldu. Rabbim sayılarını artırsın. Hem hafızlarımızı hem de onların bu zorlu süreçte hep yanlarında olan ailelerini kutluyorum.
Büyük fedakârlıklar verilerek gelinen bu noktadan sonra artık hafızlık başarısını akademik başarıyla taçlandırma vaktidir. Ülkemizin aydınlık yarınlarında teknofest kuşağının tam merkezinde donanımlı, teknolojiyle ilgili, donanımlı, yabancı dil bilen ve milli teknoloji hamlesinin lokomotifi hafızlar ordusu yer almalıdır. Gayret bizden Tevfik Allah’tandır. Selam ve dua ile…