Son günlerde birkaç dizi hem senaryoları ile hem de oyunculukları, replikleri, esprileri ile öne çıkıyor. Daha öncede yazmıştım, bunların başında elbette TRT’de yayınlanan Yusuf Masalı Dizisi geliyordu. Bununla birlikte Seksenler, Yedi Güzel Adam, Zengin Kız Fakir Oğlan dizileri gerçekten başarılı yapımlar olarak öne çıktı. Star TV’de de benim beğenerek izlediğim iki dizi var, birisi Kardeş Payı, diğeri ise Güzel Köylü…
Neticede insanlarımız akşamları televizyonun başında oturuyor, televizyon izliyor, bunun sosyolojik, psikolojik alt gerekçelerini de bir yazım da ifade etmiştim.
Ben insanlarımızın bu tercihi ile kavga etmek yerine televizyonu daha itidalli, edepli, ahlaklı, toplumu iyiye, doğruya yönlendirebilecek bir argüman olarak görmek gerektiğine inanıyorum.
Televizyonu onun için hiçbir zaman şeytan kutusu olarak görmedim görmem, Müslümanlar medyanın önemini anlayamadı, sorun sadece bundan ibarettir.
Anlayabilseler, toplumu yönlendiren asıl argümanın televizyon olduğunu kavrayabilseler ve medyada ahlak ve maneviyatı önemseyen yapımlar çoğalsa inanınız bugün yaşadığımız yüzlerce toplumsal sorunu yaşamayız. Neyse bu konuları başka bir zaman yine yazarız.
Dediğim gibi ben dizi izlerim, sinema izlerim, tartışma programlarını izlemem ama mesela Larry King tarzı şov programlarını kesinlikle izlerim. Türkiye’de o tür programı aslında Konya’da ben yapıyordum ama ülkemizde fazla yapılmıyor, fakat büyük televizyon kanalları, CNBC, BBC, CNN gibi kanallarda bu tür programlar çok fazla yer alıyor. Hatta şuna inandım Amerikan toplumunu bu programlar yönlendiriyor. Bu programlara katılan bir kişi kendisini ünlü kabul ediyor, önemli bir insan zannediyor.
Ben bu programları sunan insanları yeniçağın baronları olarak görüyorum.
Bu arada gezi, belgesel, müzik programlarını, özellikle Türk Halk ve Sanat Müziği programlarını da izlediğimi belirtmek isterim.
Neticede dizilerin bazılarını, güzel olanlarını, ahlaken sorunlu görmediklerimi, senaryoları güçlü olanlarını, neşeli olanlarını izliyorum.
Bu tür dizilerden bir tanesi de Güzel Köylü dizisi.
Yönetmenliğini Mustafa Şevki Doğan’ın yaptığı dizinin yapımcısı Faruk Turgut ve senaryosunu ise Baykut Badem ve Filiz Ekinci yazıyor.
Dizinin başrolünü Gül karakterinde Gizem Karaca, Cemal Karakterinde Berk Cankat ve Kaan karakterinde ise Mehmet Ali Nuroğlu paylaşıyor.
Güzel Köylü dizisinin konusu Muğla’nın Güzelköy isimli bir köyünde geçiyor.
Son yıllarda ben de Ege bölgesinin unutulmaya başlandığını düşünmüştüm. Nihayet neşeli bir dizi ile tekrar kameralımızı, ilgimizi Ege’ye çevirdik. Bu olumlu bir gelişme.
Bir ara çok fazla Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgemizden insan manzaraları yer alırdı dizilerimizde. Son yıllarda ise Orta Anadolu pirim yaptı, tabi her dönemin değişmezi İstanbul ile birlikte.
Fakat Güzel Köylü İstanbul’dan kaçışı anlatıyor ve Ege’de geçiyor. Bu haliyle önemli bir sosyolojik sürecin başlangıcını oluşturuyor diye düşünüyorum. Ben de önümüzdeki süreçte kentten köye bir dönüş beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum.
Tabi Güzel Köylü dizisinde enteresan bir de tip var.
Dizi de Yusuf isimli karakterin damadı, Nurten isimli karakterin eşi rolünde, kırmızı Şahin marka arabası olan ve bu arabasına havalı korna taktırmış tuhaf bir tip: Bünyamin… Sanatçı Toygan Avanoğlu Bünyamin karakterini oynuyor. Allah’ı var güzelde oynuyor. Bu damat Konyalı, anlayabildiğim kadarıyla da bir resmi kurumda memur. Belediye olması da yüksek ihtimal diyebilirim.
Aman kimse yanlış anlamasın, Konyalılar kendileri ile ilgili esprileri kaldırabilecek düzeyde insanlardır, elbette şakayı da severler, neşeyi de ama bilemiyorum kırmızı Şahin ortalaması Konya’da Türkiye ortalamasının üzerinde midir? Kesinlikle zannetmiyorum.
Konyalıların muhafazakâr ve biraz da bağnaz olarak gösterildiği yıllardan şimdide, önüne gelen bayana asılan, sevilmediğinin farkında olmayan, az sahtekâr, açık göz, acayip bir tipi mi Konya’ya reva görüyorlar anlayamadım.
Yanlış anlaşılmasın Konya ile Ege’nin yakınlaşması, Konya’nın Ege’yi, Ege’nin de Konya’yı sevmesi zaten icap ediyor. Ülkemizin Ege ayrı bir cumhuriyet, Orta Anadolu ayrı bir Cumhuriyet havasını kaldırabilecek bir durumu, yok. Ve bu dizi bu anlamda güzelde, orada bir karakterin Konyalı olmasını da önemsiyorum…
Ama şunu bu dizinin senaristleri bilmelidir, Konyalılar nezaketli, saygın insanlardır. Beyaz Şahinlilerimizde var elbette, havalı korna ile adam olduğunu zanneden, trafiği altüst eden, yere tüküren tiplerimizde var, fakat şundan emin olsunlar bu tür insanların sayısı inanın bana Muğla’nın ortalaması ile ya aynıdır ya da daha azdır.
Güzel Köylü dizisine tepki olarak algılanmasın ne olur bu yazımız, tepki göstermek niyetinde değiliz, neşeli ve güzel de bir dizi olmuş, bize Ege’nin güzelliklerini tekrar gösterdi, neşeli Ege insanını tekrar keşfettirdi…
Biz sadece, “Konyalım” gibi saçma sapan bir türküden başka eser bilmeyen, tuhaf kırmızı şahini ile havalı kornası ile nezaketsiz bulduğumuz bir tipleme ile Konyalılar rencide edilmesin diyoruz…
Konya’da ne cevherler var, gelin bir daha “tanış olalım” da ondan sonra karakter oluşturun.
Neşeli, ahlaklı, edepli ve kültürümüzü yansıtan güzel dizilerin artması dileğimizle…