Bu günlerde dost meclislerinin ana gündemi şu: MHP ile yani Devlet Bahçeli ile koalisyon kurulur mu?
Bu konuyu birazdan değerlendireceğim. Ancak geçmişe bir göz atmak istiyorum. Zira tarihin ders alınması gereken önemli bir bilim dalı olduğunu düşünürüm hep.
Bahçeli’nin açıklamaları geçmişten günümüze beni hep düşündürtmüştür.
Daha önce birkaç yazımda atıfta bulunmuştum sanırım.
Ankara’da toy bir muhabirken 99 seçimleri yapılmıştı. O gün seçimden çıkan tablo şuydu:
- DSP: 136 sandalye, %22,2
- MHP: 129 sandalye, %18
- FP: 111 sandalye, %15,4
- ANAP: 86 sandalye, %13,2
- DYP: 85 sandalye, %12
Şimdi bu tabloyu küçük bir çocuğa verseniz ve deseniz ki bize 276’yı bul…
Size ilk teklifi MHP – FP – ANAP ya da DYP olacaktır.
Neden?
Çünkü ortada tek bir sol parti var…
Geri kalana dünya görüşü olarak bir birine yakın partiler.
Ancak o günkü seçimden hemen sonra Bahçeli “Fazilet biraz dinlensin” diyerek tüm pazarlık gücünü kaybetmişti.
O günde çok merak etmiştim. Bahçeli neden böyle davranıyor acaba?
Bugüne gelirsek…
Seçim sonuçları açıklandı.
Bahçeli alayına gider yaptı. “Seçimse seçim” diyerek garip bir çıkış ortaya koydu.
Belki kendince koalisyon pazarlığındaki elini güçlendirmek istedi.
Akabinde “Ana muhalefette kalmalıyız” diyerek bir çıkış daha yaptı.
Takip eden günlerde Ak Parti’nin MHP ile yaptığı dolaylı görüşmelerde koalisyon ihtimali ortaya çıktı.
“ülkemiz için üzerimize düşen sorumluluğu alırız” anlamına gelecek şeyler söyledi…
Cumhurbaşkanımız’ın ülkeyi seçime götürme ihtimali belirince “HDP’nin bakanlık almaması için gerekeni yaparız” anlamına gelecek şeyler söyledi Bahçeli.
Peşinden “Devletin bekası için elimizi taşın altına koyarız” dedi tekrar.
Sonra MHP’den bir kurmay çıkıp “seçim şartıyla azınlık hükümetine destek veririz” dedi.
Birileri çıktı bu MHP’nin görüşü değil dedi…
İyide Bahçeli kendisinden habersiz farklı bir çıkış yapan Halaçoğlu’nu bile tereddütsüz çizdi… Kendisinden habersiz böyle hayati bir açıklama yaptırması elbette akıllıca değil… Bu yüzden o açıklamayı da ben Bahçeli’nin olarak kabul ediyorum.
Gelinen nokta itibari ile bu gün Bahçeli Ak Parti - CHP koalisyonu olmalı diyor…
Ben bu kadar değişken ve bir biri ardına yapılmış ve farklı anlamlar taşıyan açıklamayı bu kadar kısa sürede ilk defa görüyorum.
MHP tabanı gerçekten bir koalisyon istiyor. Hatta MHP’nin Bahçeli dışındaki kurmayları da bunu çok istiyor.
Kırmızının cazibesi onları kendisine çekiyor. Ancak yukarda örneklerini verdim.
Bu kadar değişken ve bu kadar bir birinden farklı açıklamayı bu kadar kısa sürede yapan Bahçeli’ye böyle bir durumda nasıl güveneceksin.
Yarın bir operasyon yapılıyor. Orta yerinde durup “ben oynamıyorum” derse ne olacak.
Bu yüzden MHP ile yapılacak koalisyonun uzun ve başarılı olamayacağını düşünüyorum.
CHP ile pek bir şey çıkacağına da ihtimal vermeyince geriye erken seçim kalıyor. Kısaca kasım ya da Mayıs ya da Kasım için hala seçim ayları tezimi savunuyorum...