Türkistan Türklüğünün liderlerinden olan Mustafa Çokay: “Türkistan tektir! Bunu Kazak, Kırgız, Özbek ve Türkmen gibi ayrı devletlere bölmek Rusların işidir” diyor. Mustafa Çokay’ın sözüne ilaveten diyorum ki, evet, Türkistan tektir ve onun kalbi de Türkistan’ın güneyi, yani bugünün Afganistan devletidir. Türkistan, Afganistan ülkesi olmadan düşünülemez. Peki, hiç Türkistan’ımızın kalbi Afganistan bölgesinde neler yaşandığı hakkında bilginiz var mı? Ya da şöyle sorayım, Güney Türkistan Türklüğünden ne kadar haberdarsınız?
Dünyanın en zor coğrafyalarından olan Güney Türkistan, stratejik öneminden dolayı asırlardır üzerinde savaşların yapıldığı bir bölge. Son 50 yılda bile, dünyanın iki süper gücünün girip ama başarılı olamadığı bir coğrafya. Buralarda işgalcilere kök söktüren ve işgalin yükünü en çok taşıyan, ama hiçbir zaman onurundan ödün vermeyen milletlerin başında da bölgenin asıl sahibi olan Türk milleti gelir. Bu, yüzyıllardır böyle olmuş ve günümüzde de hala böyledir. İşte bunun için bölgeye sahip olmak isteyenler, ilk Türk milletine hücum edip, onları sindirmek istiyor. Bazen bunu açık savaşla, bazen de siyasetle yapmaya çalışıyor. Ama, şükürler olsun ki, milletimiz bu baskılara ve hilelere asırlardır göğüs geriyor. Siz belki onları zayıf görürsünüz ancak, Emir Timur oradaki Türkler ile dünyayı fethetti.
Gelelim bugünün asıl konusuna, yani Güney Türkistan’da Türklere kurulan yeni tuzaklara. Elbette, yukarda dediğim gibi, bölge dünya devletlerinin güç mücadelesinin yaşandığı bir yer. Hal böyle olunca da kaos, kan ve göz yaşı hiç dinmiyor. Bunu bazen kendileri açıktan yapıyorlar, bazen de içerdeki işbirlikçileriyle. Son olarak, ABD’nin bölgeden sözde çekilme açıklamasından sonra ortalık yeniden kızışmaya başladı. Tabi burada dikkatten kaçırmamamız gereken bir etken de İstanbul’da yapılacak Afganistan zirvesi.
Bu gelişmeler ışığında, ABD güdümündeki Afgan devleti, Afganistan’da oluşturulacak yeni kimlik kartlarıyla ilgili yeni bir düzenlenemeye gitti. Bu düzenlemeye göre, Afganistan’da yaşayanlar artık kendi milletlerini kimliklerine yazdırabilecekler. Bunu, elbette olumlu bir adım olarak görebilirsiniz. Ancak onlarca kavme bölünen Peştunları tek Peştun olarak görüp, diğer milletleri 70’den fazla etnik kısma bölmeseler, ben de olumlu bakardım. Özellikle, Türk milletini Özbek ve Türkmen dışında, Gaznevi, Timuri, Tatar, Kazaki Karluki, Kıpçaki v.b. isimlere bölmenin de demek olduğu biliyoruz. Bununla neye varmak istediklerini de çok iyi anlıyoruz.
Bitti mi? Elbette hayır. Afgan devleti, bölgede tamamı Türklerden oluşan Faryab şehrine, coğrafyayı hiç tanımayan, Türk milletiyle yakından uzaktan hiçbir bağlantısı olmayan Peşutun bir vali atadı. Bunun, diğer Türk bölgelerinde de yayılacağını sezen Güney Türkistan Türkleri, toplu olarak protestoya başladı. Protestolar bugün bile devam ediyor. Güney Türkistanlılar, bölgedeki vali ve belediye başkanlarının kendilerinden olmasını talep ediyor.
Son olarak da birkaç gün önce, Sovyetler birliğine karşı savaşan, davası ve mücadelesiyle Güney Türkistan Türklerinin sembol isimlerinden olan Pirim Kul Ziyayi, Tahar'da uğradığı bombalı saldırıda şehit edildi. Görgü tanıklarına göre, şehit edilmeden önce Afgan devletinin helikopterleri, bölgede uçuşlar düzenliyormuş. Hükümet, eylemi Taliban terör örgütünün yaptığını iddia ederken, Taliban da bununla ilgilerinin olmadığını ve bu işin devlet tarafından yapıldığını söylüyor.
Önümüzdeki süreçte Güney Türkistan Türklerini zor zamanlar yaşayacağı düşüncesindeyim. Bize düşen vazife, Güney Türkistan’ı bu sorunlarla baş-başa bırakmamak ve elimizden geldiği kadar onlara destek olmaktır. Güney Türkistan, Doğu Türkistan olmasın.