GÜNDÜZ FARI

Bekir Dolu

Bayram tatili 9 gün olarak kesinleşince eyvah demiştim. Yine trafik kazaları bir dolu can alacak!

 

Maalesef haksız çıkmadım.

 

Haber ajanslarına göre bayram tatili süresince meydana gelen trafik kazalarında en az 122 vatandaşımız hayatını kaybetti.

 

Aşırı hız, trafik kurallarına uymamak vs. sebepler dışında, gündüz farı mecburiyeti olmaması da en önemli etkenlerden biri bence.

 

Eğer gündüz farı uygulamasına geçilseydi bu kazaların en az yarısı olmaz ve can kaybı yarı yarıya azalırdı.

 

Çok mu iddialı oldu? Açıklayayım o zaman.

 

Böyle uzun tatillerde büyük şehirlerden Anadolu’nun her yönüne doğru bir kaçış ve tatil sonu da dönüş için yoğun bir trafik oluşuyor. Yollar uzun, sürücüler yorgun.

 

Belli bir saatten sonra yorgun sürücülerin algıları zayıflıyor, tepkileri yavaşlıyor ve hatta büyük kısmı uyku ile uyanıklık arası rüyalarında araba sürüyorlar.

 

İşte tam burada önem kazanıyor gündüz farı.

 

Çünkü uzun süre araç kullanan yorgun sürücüler;

 

Karlı havalarda beyaz araçları,

Etrafı buğday tarlalarıyla çevrili yollarda sarı, krem, bej renkli arabaları,

Asfalt yollarda gri, füme renkli arabaları,

Güneş karşıdan göze vurduğunda hiçbir arabayı

 

fark edemiyorlar.

 

Yıllardır gündüz farı uygulamasının gerekliliği konuşulur. Ama her nedense bir türlü gerçekleşmez.

 

Belki enerji tasarrufu için Enerji Bakanlığı karşı çıkıyordur diyerek gırgır yapılsa da bu konu gerçekten önemli ve kazaları artıran bir etken.

 

İçişleri Bakanlığı’nda ya da Emniyet Genel Müdürlüğü’nde bu işe karşı bir odak mı var acaba.

 

Ya da nebileyim gündüz farları yakmanın bizim bilmediğimiz sakıncaları mı var?

 

Varsa bir sakıncası açıklansın.

 

Yoksa da bir an önce uygulama mecburi kılınsın.

 

Yetkililer adım atmıyor mu? O zaman sen kendin tedbirini al.

 

Farını yak. Fark et. Fark edil.