Batılı adamın zaten yapacağı bir şeydi “gözyaşı turizmi” iştahla. Modern dünyanın tüketime dönük yüzü, ağlayan bir çocuğu kapitalist bir getiri kaynağı olarak görmeyi başarmışsa, konuşulacak çok az şey kalmış demektir.
Konuya bodoslama girdiğimin farkındayım lakin batının, doğu üzerinden beslenmesini gördükçe ve kendimi yenilmiş hissettikçe nevrimiz dönmüyor değil.
Gazetelere haber olarak düştü nihayet, haber şöyle; “Batılı turizm şirketleri Irak, Somali, Afganistan ve Suriye başta olmak üzere savaş ve çatışma bölgelerine turlar düzenliyor. Kan ve gözyaşı vaat eden turistik gezinin maliyeti 40 bin doları buluyor.”
BBC kaynaklı habere göre, Turistlere yönelik farklı bir tatil ve gezme konsepti geliştiren bazı batılı turizmciler, savaş bölgelerine bile turlar düzenliyor. Kimi şirketlerin tur katalogunda Bağdat'tan Mogadişu'ya kadar çeşitli yerler bulunuyor. Hele bak, haberi kim veriyor? Merak uyandırıp, turlara ilgi arttırmayı amaçlamamışsa bir şey demem daha.
Irak’ta olan belli, daha vahimi bekliyor akıl izan dirilmezse; eğer orada bir mezhep savaşı çıkarsa daha beteri yakındır. Suriye, Mısır, Lübnan kan gölü, gözyaşı doğuruyor anneler. Sahi, bunca bomba yüklü araç nereden gelir oralara? Fakirlik, sefalet almış başını gidiyorken, onca silah, onca mermi, kilolarca patlayıcı madde nasıl bulunur?
Gün geçmiyor ki bombalar patlamasın, füzeler düşmesin evlere, camilere, caddelere. Günlük ölüm raporu veriyor ajanslar. Yarına dair umutlar tükenip, yok olmak üzere. Lakin batıda bir yerlerde sayıdan ibaret kalıyor ölümler, istatistikî bilgiler sadece. Afrika’yı belgesel çekmek için kendine göre tasarlayanla, siyah insanı köleleştiren zihniyet, hep modern dünyanın nihayetinde imal edilen üründen başkası değildi oysa.
Silahı hükümete, bombayı muhalefete veren zihniyet, her kademesini hesap ederek, “bunu nasıl olur da maddeye, paraya, güce dönüştürebilirimi” hesap etmeyecek mi? Etmiş bile işte, daha çocukluğunda yenik ve ezik bir çocuğun ağlarken yaşadığı duyguyu fotoğraflamak isteyen birilerini bulup, para karşılığı satıyor gözyaşını.
Bu turlara katılanlar, binlerce doları verip neyi görmeye gidiyor? Timsah gözyaşları dökmeye mi? Tarihiyle büyük bir coğrafyanın yeniden dirilip, medeniyetin kaynağının tekrar neşvünema bulmasından korkanlar, her türlü hile ve desiseyi oynayacak ardından yetim bıraktığı çocuğun, yaşadığı dramı seyre dalacak…
Bahsi geçen topraklarda parmağının olduğu ayan beyan ortada olan aynı zihniyet, eserini görmek, göstermek için mi turistik gezi düzenliyor kan gölü haline gelmiş coğrafyaya? Hem ağlatacaksın hem vitrininde sergileyip, film gibi izleteceksin. Bu nasıl bir anlayıştır Allah’ım. Yok, isyan değil asla, inananlara güç ver yeniden.