"Ölümden sonra hayata hiç inanmadım, şimdi de inanmıyorum" diyen birisi geçtiğimiz hafta ölmüştü. Bu kişiye din adamı kılığındaki birisi taziye mesajı yayınlamış....
ülkemizde öyle din adamı kılığında insan müsveddeleri var ki, milletimizin tertemiz duygularını dehşetli bir şekilde istismar ediyorlar.....
Ölen Müslüman ise Allah'tan rahmet temenni ederiz. Mümkünse cenazesine gideriz.
Ölen Müslüman değilse mutlaka "taziye" yayınlamak gerekir mi?
Sapık olmayan Müslümanlar genellikle gayrimüslim olanlarla münasebetleri dünyevidir. İnançlarını bu alışverişlere karıştırmazlar.
Biz bir Müslüman olarak herkesle arkadaşlık yaparız. Ama inancımızla ilgili hassasiyetimiz vardır ve inancımız özeldir.
"Ben ölümden sonra hayata inanmıyorum" diyen birisi öldükten sonra gazetelerde "taziye" ilanı vermek için bu cümleyi "tasdik" etmek görüntüsü yok mu?
"Şahsî" dostluklanız varsa bilmiyoruz....
Din adamı hüviyetinde olan birisinin böyle birisi hakkında "taziye" yayınlaması tuhaf değil mi?
Bir defa daha gördük ki, insanların gerçek hüviyeti "iniş ve çıkışlarda" ortaya çıkarmış....
Ama Görene,
Köre Ne?...
SOSYAL SERMAYE
Osmanlı’nın kurucu iradelerinden birisi olan Şeyh Edebali diyor ki, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”….
İnsan merkezli bir devlet anlayışı Türk devlet telakkisinin özünü teşkil eder. Dünya tarihinde insanı merkeze alan anlayışın en güzel örneklerini İslam medeniyetini benimseyen devletler ortaya koymuşlardır. İslam medeniyetinin dışındaki devletlerin insanı yok saydığı anlamına gelmiyor bu değerlendirmemiz. Ülkelerin varlığı ve devamlılığı insan faktörüne bağlıdır. İnsan faktörünün kalitesi toplumun kalitesini tayin eder. Bu toplam kaliteyi yükseltmek için çeşitli programlar yapılmaktadır. Bu nev’i programlardan birisini NEÜ Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu tarafından tertip edilmiştir. Değerli müdürüm Prof. Dr. Ahmet Diken’in gayretleri ve koordinesiyle gerçekleşen, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nun akademisyen ve idari personelinin katkılarıyla yapılan uluslararası “Sosyal Sermaye” konulu kongre 23-24 Ekim 2015 tarihinde Dedeman Otelinde yapılacaktır.
Yapılacak olan bu kongrede takdim edilecek tebliğ başlıklarından bir kısmını paylaşmak fikir verebilir,
“Sosyal Sermaye ve İbn-i Haldun’un Asabiyet Düşüncesi”.
“Evden Hırsızlık olaylarını Önlemede Sosyal Sermaye Erzurum İli Örneği”.
“Sosyal Bağ Ağları, Sosyal Sermaye ve demokrasi; Türkiye Üzerine Bir Değerlendirme”.
“Kamu Yönetiminde İnsan İlişkileri ve Sosyal Sermaye”.
“Çok Kültürlü Ortamlarda Sosyal Sermaye Kültürel Zekâ ile İkame Edilebilir mi?”
“Cuma Hutbelerinin Sosyal Sermaye Oluşturmada Rolü”.
Bizim de “Sosyal Yapı Dil ve Beşeri Sermaye” başlıklı bir tebliğimizin bulunduğu ve ülkemiz insanı için faydalı olduğunu düşündüğümüz bu kongreye iştirak edilmesini bekleriz.