Yaşarken gördük, aktarıyoruz…
Kış mevsimi yaklaşırken yol düzenleme çalışmaları da başladı. İyi, hoş güzel belediyelerimiz çalışıyor vatandaşlarımızın daha iyi koşullarda yaşaması, hayat standardının yükselmesi için uğraşıp duruyor. Gelin Taş Cami Caddesi’nin bu Fen İşleri’nden çektiği nedir diye bir soralım bin ah işitelim? Ahh… Kaldırımların dili olsa da anlatsa size her hafta başında sil baştan bir yenilenmeye maruz kaldıklarını. Yap-boz değil, yap-kaz tabiri yerinde olur bu cadde için. Yolu kullandığımız günlerden çok kullanamadığız gün sayısını hatırlıyorum.
Kaldırımları bir kenara bırakıp yaşadıklarımı anlatayım sizlere pencereden otobüslerin geçtiğini görünce mutlu oluyorum artık ben bugün işime yürüyerek gitmek zorunda kalmayacağım diyorum. Çıkıyorum durağa bekle bekle… Son durağa doğru giden otobüsleri gördükçe belki merkeze gidecek otobüste 5 dakikaya kalmaz gelir umudu taşıyorum, ne de olsa caddeden arabalar geçiyor otobüslerin geçmemesi için hiçbir neden yok. Haftanın 5 günü böyle geçiyor işe yürüyerek gelmek zorunda bırakılıyorum, kaçan toplantılarda cabası…
Ama 5. Günün sonunda belediyemizin güzide otobüsüne binmeyi başarıyorum. Şoföre sorduğumda yol açık beyefendi arabalar geçebiliyor, peki siz neden farklı yollardan gitmeyi tercih ediyorsunuz dediğimde “ Bizim bilgimiz yok hanımefendi kapalı zannediyoruz” cevabını alıyorum.
Ya Ulaşım Planlama Daire Başkanlığı toplu ulaşım şoförleriyle iletişim kuramıyor,ulaşamıyor istediği zaman onlara yada şoförlerin işlerine bu geliyor diye düşünmeden de edemiyor insan hani..Minibüsün özel araçların geçtiği bir yoldan neden belediye otobüsleri geçemez.İşlerine kısa yoldan sefer yapmak mı gelir.
Vatandaş işine mi geç kalmış öğrenciler dersine mi yetişememiş orası bizi ilgilendirmez tavrı gözle görülür bir gerçek.
Çok şükür sağlıklı bir insanım yürüyebiliyorum. Caddede ki bitmek tükenmek bilmeyen çalışmalar sayesinde spor yapmış oluyorum, bol oksijen alıyorum Konya sokaklarında. Ama herkes benim kadar şanslı değil hastaneye gitmek için saatlerce otobüs bekleyen teyzemi görün isterdim yoldan geçen yardımsever almasa o yaşına rağmen yürümek zorunda kalacaktı. Herkes araç sahibi olmak zorunda değil bu şehirde bir yerden bir yere gitmek için. Belediyenin görevi yol kapatmakta olmamalı, yoksa görevimiz tehlikeye düşüyor. Bu geç kalmalar yüzünden
Yine aynı cadde üzerindeki aksaklıklardan bahsedeyim; Aylar önce paldır küldür sökülen otobüs durağının kaldırılması yerine yenisi yapılacak dedirtmişti bizlere. Fakat 3 ay geçmesine rağmen yeni durağa dair biz iz yok.
.
****
Kampustan Alaaddin’e doğru süren yolculuğumda ilginç bir olay daha yaşıyorum aynı hafta içerisinde 30 derce sıcaklıkta kampustan Tramvaya biniyorum klima var rahat bir yolculuk geçireceğim umuduyla. Bir iki durak ilerledikten sonra vatmana kliması olan bir tramvayı tercih ettim neden klimaları açmıyorsunuz diye soruyorum vatman bozuk, çalışmıyor klimalar cevabını veriyor eyvallah diyip oturuyorum yerime hanımefendice.
Merkeze doğru ilerledikçe kalabalıklaşıyor tramvay, bir bakıyorum ki bizim bozuk klimalar bir anda hokus pokusla tamir edilmiş sanki içerisi gittikçe kalabalıklaşmasına rağmen çok serin olmaya başlıyor.
Ve ben yine vatmanın yanına alıyorum soluğu yine soruyorum çalışmıyordu klimalar ne oldu diye.Aldığım cevap “Biz de insanız klima dokunuyor omzumuz boynumuz tutuluyor,hasta oluyoruz” oldu.Büyükşehir Belediyesi o kadar çabalasın bizim canımız tramvaylara klima yaptırsın .Gel gelelim bunu çalıştırıp çalıştırmamak vatmanın inisiyatifine kalsın..
Olsun ben sıcakta da giderim. Yeter ki vatman hasta olmasın sağ salim yaşasın.Varol sen vatmanım…
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin “Akıllı Kart Ödülleri 2013” yarışmasında “En İyi Devlet Ödeme Sistemleri” kategorisinde finale kaldığı, şehircilik adına ödül üzerine ödüllerin toplandığı bir dönemde bu tür aksaklıklar yukarıdan bakıldığında hoş görünen bir atmosfer sergilemiyor.
"Konya'dan bir model ortaya koyuyoruz. Birlik ve beraberlik modelini, hizmet modelini, gönülleri fethetme modelini ortaya koyuyoruz" Diyen bir başkanın kenti bu durumda olmamalı.