Bugün sizlere bir kitap tanıtacağım, ama bu tanıtımdan çok toplumda bir kesimin verdiği mücadelenin altını çizme gayreti olacak. Geçtiğimiz günlerde Derviş Ahmet Şahin’in Engelsiz Portreler isimli kitabı çıktı. Bu kitapta Şahin, içlerinde benim de bulunduğum engelli olup da hayata bir şeyleri başararak tutunmuş insanların hayatından kesitler ve yaptıkları işlerden, eserlerden örneklere yer vermiş. Aslında ailesinde iki engelli bireyle beraber yaşayan ve on yılı aşkın Gönül Gözü derneğinin başkanı olarak birçok engellinin hayatına dokunan yazar, bu konuda oldukça duyarlı bir insan.
Kitabını geçtiğimiz yıl içerisinde kaybettiği annesi Şerife Şahin’e ithaf etmiş yazarımız. Önsözü de yine Konya’mızın ödüllü yazarı Hüzeyme Yeşim Koçak yazmış. Önsözden kısa bir pasaj: “Herhalde iradeleri, çetin olaylara karşı metanetleri, direnişleri, kafa tutuşları, duruşları ile bizden daha özgürdü. Tanrı’nın bizden hala ümit kesmediğinin delilleriydi. Harabe bir dünyanın keskin rayihalı, zarif çiçekleriydi, ümit ışığıydı. Üçüncü gözdü, kalbi şarkıların, keşfedilmeyi bekleyen bir esrarın ardındaki cevherlerdi; bir selamdı, lütuftu bizler. Sıra dışı izlerdi.” Başlarken kısmında şu alıntılayacağım bölüm oldukça dikkat çekici benim için: “80’li yılların sonu yahut 90’lı yılların başında köyümüz sakinlerinden Ahmet Amca’yı köy içinde normalde hafif yükleri taşımak için kullanılan el arabası ile gezdirdiklerini gördüğümde çocukça bir haleti ruhiye ile yadırgamıştım. Daha sonraları kendisine Kızılay tarafından verilen tekerlekli sandalye ile evlerinin önünde otururken kendisi ile bolca vakit geçirir, özellikle yağmurlu ve soğuk havaları sevmemesine bir anlam veremezdim, ta ki aynı şekilde babamın trafik kazası geçirip yatağa bağımlı olduğu günlere kadar.” Şu sebeple dikkat çekici bu pasaj; o günlerden engelli insanlara merhamet ve muhabbetle bakan bir hassasiyeti zaten varmış Devriş Ahmet Şahin’in. Zira hem Gönül Gözü Derneğini kurması ve burada birçok hizmete imza atması, hem de evde babası ve erkek kardeşine adeta hayatını adaması bu hassasiyetinden geliyor diyebiliriz.
Sonra sporcu Emine Seçkin yer alıyor. Yazar Hande Dağ, yine yazar Büşra Ateş, Fotoğraf sanatçısı İsmail Değirmenci ve Gazi Hasan Kocamaz isimleri ise kitapta yer alan diğer engelsiz kardeşlerimiz oluyor. Aslında birçok ayrıntı yer alıyor bu isimler hakkında ama oralara girmek istemiyorum, kitabı edinip kendiniz okuyun diye. Okuduğunuz zaman eminim ki kendi hayatınızda yer alan ufak tefek dertlere, zorluklara daha tahammüllü ve daha azimle bakacaksınız. Kitaba ilgili kişilerin fotoğraflarıyla da görsel bir güzellik de verilmiş. Son bölümde ise Gönül Gözü Derneğinin 12 yıllık faaliyetleri hakkında kısa bir bilgilendirme yer almakta.
Engelsiz Portreler ismi hakkında da birkaç söz etmek gerekirse; aslında içerikle ironik bir bağ kuruyor bu isimlendirme. Engel ayni olarak bakıldığında bir dağ, bir tepe, bir su birikintisi ile tarif edilebilir ve bunu aşmanın çeşitli yolları, aletleri ve yöntemleri vardır. Ama buradaki engel, dışardan neşet eden bir engelden öte içeriden doğan bir engeldir. O yüzden çok daha zordur. Bu kitap bu zorluğun küçük bir destanı olmuş.
Yazımın son kısmına kitabın arka kapağında yer alan Engelsiz Mısralar adlı şiiri aldım.
Şahin yuvasında kırık kanatlar
Tevekkül çiçeği açmış iki gönül
Ey dünya! Anlatsam anlar mısın?
Kalpleri yaşama sevinciyle dolu
Oğul Âdem, baba Asım
Daha dokuz aylık bebekken
Felç inmiş hayallerine
Yılmamış yine de bir an, bir dem
Şiirin kervanına atmış kendini
Aşmış hayat çölünü Hasan Ukdem
Talim etmiş dünyayı
Ne annelikten ne başarıdan uzak
Tam anlamıyla hayata içkin
Evinde eş, yuvasında anne
Sporda şampiyon Emine Seçkin
Kuşa kuşluğunu öğreten,
Ve kendini kanatlandıran bir mucit
Güneşe meydan okuyan bir çerağ
Yaşama Savaşım’ını kazanan
Muzaffer bir yürek Hande Dağ
Sözcüklerle bir evren kuran
Kendi hayatının esas kızı o
Ne kar tanesi ne de güneş
Kâinatı içinde taşır zerre zerre
Aşkın kraliçesi Büşra Ateş
Deklanşörün keskin nişancısı
Güzellik koleksiyoncusu
Hayat atında usta binici
Engel dediğin aşmak içindir
Azmin askeri İsmail Değirmenci
Vatan için verdi bir çift ayağını o
Canını da verirdi seve seve
Şehidin canı, gazinin teni acımaz
Böyle inanır, böyle yaşar
Kalan ömrünü Gazi Hasan Kocamaz