Sözlükte “uzaklaşmak, gözden kaybolmak, gizli kalmak” gibi anlamlara gelen gayb kökünden isim olup aslında hem iyi hem de kötü sözlerle anmayı ifade etmekle birlikte terim olarak genellikle “kötü sözlerle anma” mânasında kullanımı yaygınlık kazanmıştır (Lisânü’l-ʿArab, “ġyb” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “ġyb” md.).
Gıybet, bir müslümanın diğer bir müslüman kardeşinin arkasından konuşarak, duyduğunda üzüleceği veya utanacağı bir kusurundan bahsetmesidir. Allah Teâlâ, insanoğluna öyle büyük bir şeref atfetmektedir ki, onun kusurlarının gıyâbında söylenmesini dahî dînen ağır bir suç olarak îlân etmiştir. Bu keyfiyet, rahmeti gazabına gâlip olan Rabbimizin, günahkâr ve kusurlu olan bir kulunu dahî koruyup himâye ettiğini gösterir.
Rabbimiz Kur'an'ı Kerim'de bizlere şöyle buyuruyor.
"Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir."(Hucurat Süresi 12)
Kıymetli kardeşlerim toplumumuzun ve özellikle hanım kardeşlerimizin en büyük sorunlarından biri giybettir.Bizler bir kardeşimizle bir sorun olduğunda bunu onunla konuşup güzel bir şekilde halletmek varken onun arkasından konuşup hakkına girmeyi daha kolay görüyoruz.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- "Gıybet nedir, bilir misiniz?"
- Allah ve Resûlü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber:
- "Gıybet, din kardeşini hoşlanmadığı bir şey ile anmandır" buyurdu.
- Söylenen ayıp eğer o kardeşimde varsa, ne dersiniz?" diye soruldu.
- "Eğer söylediğin şey onda varsa gıybet ettin; yoksa, o zaman ona iftira ettin demektir," buyurdu. (Müslim, Birr 70. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 35; Tirmizî, Birr 23)
İnsanların birbirinin hakkında olumsuz düşüncelerini söylerken duyduğumuzda onu güzel bir dille uyarmaliyiz.Hernekadar biz onları uyardığımizda ben olanı söylüyorum desenlerde bunun doğru olmadığını bilmelidirler.Sadece bununla da kalmıyor güzel kardeşlerim hakkında olumsuz konuştuğumuz o kardeşimizin hakkına giriyoruz.Kim yaptığı güzel ibadetleri sevmediği hakkında kötü konuştuğu kişiye vermek ister? Peygamber efendimiz s.a.s bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor (Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. "Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır" denir.) [Harâiti]
Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Mi'raca çıkarıldığımda ben bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir topluluğun yanından geçtim.
- Ey Cebrâil! Bunlar kimlerdir? diye sordum."
- Bunlar, (gıybet etmek suretiyle) insanların etlerini yiyenler ve onların şeref ve namuslarıyla oynayanlardır, cevabını verdi. (Ebû Dâvûd, Edeb 35)
Rabbim bizleri dilini gıybetten koruyan,kul hakkına riayet eden kimselerden eylesin...Amin