Konya gündemiyle ilgili farklılıklar oluşturmak için gayret göstermeye devam ediyoruz. Ekmek israfı konusuna değinmek istiyorum. İsraf yıllardır var olan ve günümüzde de halen devam eden artık sıradanlaşmış bir olay. İsraf sadece ekmek konusunda olmuyor. Su konusunda, elektrik konusunda, yemek konusunda birçok israf yapıyoruz. Suyu gereğinden fazla kullanıyoruz. Açık unutuyoruz. Elektrik konusunda bilinçsiz tüketim yapabiliyoruz. Tencereler dolusu yemek yapıp 2 gün sonra onu atabiliyoruz. Zaman konusunda bile çok israflarımız oluyor. Boşa geçirdiğimiz zamanlar hep israf oluyor. Yani bu israf konusunu genel anlamıyla ele almamız gerekiyor. Şimdi billboardlarda, ülkemizde 1 yılda israf edilen ekmekle 500 okul yapılır diyor. 500 okulda yapılır, 500 hastanede yapılabilir ama israfı ekmekle sınırlarsan sınıfta kalırsın. Hayatımızda önümüze çıkan ve boşa harcadığımız o kadar israf varken, sabit ekmeğe takılmak bence yanlış bir uygulama. Elektrik, su, doğalgaz, yemek israflarını da göz ardı etmeden devam edersek tasarrufta sağlamış oluruz. Konya olarak STK’lar, Odalar, Belediyeler ve iş adamları el ele vererek ‘genel anlamda israfa hayır’ kampanyası başlatarak insanlarımızın bilinçlenmesi konusunda farklı çalışmalar başlatabilirler. Haydi Konya el ele israfa hayır diyelim…
****
TAHİR BAŞKAN BİZİ AKYOKUŞA GÖTÜR
Geçtiğimiz günlerde iki Bakan Konya’mızdaydı. Dışişleri ve Milli Eğitim Bakanlarımız çeşitli okul açılışlarına katılırlarken biz gazetecilerde takipteydik. İlkokul açılışının ardından okulun kapısının önünde gazetecilerle sohbet ediyorduk. Yemek bile yiyememiştik. Sayın Vekilimiz İlhan Yerlikaya sağ olsun gazetecileri düşündü ve Tahir Akyürek Başkan’a basın için bir şeyler ayarlamadınız mı dedi ama Tahir Başkan, programı kendilerinin düzenlemediğini ifade ederek işin içinden sıyrıldı. Ardından Akyokuş restaurantı bize anlatmaya, kaliteli yemeklerinden söz etmeye başladı. Malum gazeteciler Başkanı göremediğinden yakınıyor. Bende naçizane Başkana dedim ki, Başkanım gazeteciler size hasret kalmış, görüşemiyorlarmış, sizde Akyokuşu methettiniz, orada bir program düzenleyin, tüm gazetecilerle oturup konuşmuş olursunuz, gazetecilerinde hasretleri gider dedim. İnşallah dedi, bakalım gerçekten bunu yapacak mı. Yoksa unutulup gidecek mi zaman gösterecek. Gazetecilerin Başkanlarını özlemeleri, yüzüne hasret kalmaları en doğal haklarıdır. Bu hasretin sona ermesini diliyorum…