İlkokul, ortaokul ve liseler için 2019-2020 eğitim öğretim yılı sona erdi. Eylül ayında yeni eğitim öğretim dönemi başlayacak. Üniversitelerde 19 Haziran’a kadar uzaktan eğitim yapılacak. Üniversiteler ise her biri kendi çözümünü bulacak.
7 milyon üniversite öğrencisinin yarısı başka şehirlerden geliyor. Salgından sonra çoğu memleketlerine gittiler. Uzaktan eğitim için yeterli donanım olsa bile internet altyapısı sorunları var. Mezun olma aşamasındaki öğrenciler de belirsizlik içinde.
Türkiye’de üniversite eğitimine ulaşmak geçmişe oranla çok daha kolay. 131 Devlet, 74 vakıf olmak üzere 205 üniversite var.
2010 yılında heyecanlı bir proje başladı. Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi. Kısaca FATİH. Bu projeyle 10 milyon öğrenciye tablet dağıtılacaktı. Bunun yanında bir proje daha vardı. Eğitim Bilişim Ağı kısaca EBA. Bu proje ile de içerik hazırlanacaktı. Bu ağla öğrencilere ulaştırılacak kitaplara “yaşayan kitaplar” adı verilecekti. Öğrenciye kitap dijital yolla ulaştıktan sonra içeriği yenilenecek, böylece canlı kitap olacaktı.
2010’da FATİH başlayacak, 2012’de EBA. Proje 2014’te tamamlandığında dünyada benzeri olmayan bir başarıya imza atılacaktı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kabul ettiği ve açıkladığı verilere göre, öğrencilerin % 20’si internete hiç ulaşamıyor, % 5’i televizyon olmayan evde yaşıyor. EBA’ya ulaşabilen öğrencinin de %10 civarında olduğu tahmin ediliyor. Bakanlığın armağan ettiği 3GB internet video izlemeye yetmez.
***
Bir, iki televizyonda 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı haber yaparken, 19 Mayıs cumhuriyet bayramı diye yazılmış ekrana. Bir programda olsa yine iyi, iki ayrı programda aynı hata. Sonra özürler, sorumluların ortaya çıkarılması sözlerini içeren açıklamalar. Diyelim ki, gerçekten hata. Türkiye’nin bu köklü medya kurumları, geçmişte yayıncılıkta okul olmuş bir yayın kuruluşu, nasıl olur da böylesi vahim bir hatayı, aynı gün içinde iki kez tekrarlar. Yanıtı basit aslında. Yıllardır söylenen ama az uygulanan liyakat.
Anadolu Üniversitesi Rektörü’nün kendi kendine sosyal medyaya koyduğu görüntüler ya da kısa süre önce kız öğrencilerinin fotoğraflarından talebelerini dikizleyen Fen Fakültesi Dekanı. Bunlar hep işte o liyakat meselesi. Layık olmayanı bir koltuğa oturttuğun anda ortaya çıkan sonuç. Üstelik bunlar göz önüne çıkanları, ortalığa açıkça olanlar. Ya göremediklerimizi düşünün… Bir yerlerde bizi temsil edemeyenleri.
Sonuç olarak;
Avrupa genelinde Türkiye %15,8 ile en yüksek genç nüfusa sahip iken %13,2 genç nüfus oranıyla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, %12,8 ile Danimarka ve %12,4 ile İrlanda takip ediyor. Genç nüfus oranı AB'nin önde gelen ülkelerinden Fransa'da %11,7, Almanya'da %10,5, İtalya'da %9,7.
Genç nüfusun 2080'de %11,1'e düşmesi bekleniyor. Türkiye'de genç nüfusun toplam nüfus içindeki payı 1980 yılında %20,2 düzeyindeyken, 2010'dan itibaren %17'nin altına geriledi.
TÜİK'in nüfus projeksiyonunda, genç nüfus oranının 2023'te %14,8'e, 2030'da %14'e, 2040'ta %13,4'e gerilemesi öngörülüyor.
Gençlik ve bayram örtüşen kelimelerdir. Eğitim sistemimiz ile 1 milyon yazılımcı projelerimiz ile gençlerimizi ülkemizde tutmalıyız. Onlar için cazip ne varsa imkân olarak vermeliyiz.