GENÇLİK

Hasan Mutluoğlu

Gençlerimizin büyük çoğunluğu, parasını öncelikle giyim, sonra da sağlık, kişisel bakım ve teknolojik ürünler için harcıyor.

        Gençlerin para harcadığı diğer alanlar arasında eğlence ve az da olsa spor faaliyetleri de bulunuyor.Gençlerde en büyük hastalık diyebileceğimiz; zaman israfı, para israfı, ekmek ve yemek israfı, ömür/gençlik israfı, günümüzde dikkat çeken önemli tespitlerdendir.Toplumun devamında görev alacak olan bu gençlik, nasıl bir özellikte ve kişilikte olmalı? Geleceğin yükünü onlara ne şekilde yüklemeli? Geleceğin gençliği, çok bilen değil, öğrendiği bilgileri en iyi ve yerinde kullanabilme becerisi gösterebilmeli. Toplumun ortak değerlerini, insanlarla iletişim kurma sanatını öğrenen olmalıdır.Gençler, hak ettikleri başarıya ulaşabilmeleri için, hedeflerini çok iyi ve net bir şekilde tespit etmeleri gerekir. Hedefsizlik yaşam tarzında şaşkınlık, düzensizlik oluşturur.

          Hedefli olmak, hayat ve idamesi için vazgeçilmez bir gerçektir. Eğitim/öğretim faaliyetlerinde, yetiştirilecek olan çocuklarımıza, hedef belirlemenin önemine uygun anlayış kazandırılmalıdır.Hedefe ulaşmanın ve başarmanın ilk şartı, hedefin tam olarak belirlenip benimsetilmesidir. Hedef/amaç olmadan, öğrenilenler dağınık olur. Uygulamada şaşkınlık meydana getirir.Ülkemizin nüfus yoğunluk oranını gençler oluşturuyor. Ülkelerin zenginliği nüfusu ve bu nüfus içindeki gençlerin oranı ile ölçülüyor. Ülkemiz bu yönü ile, şimdilik şanslı görünüyor.

 

Bu zenginlik kaynağını verimli olarak kullanmak, gençleri milletin hizmetine sunmak önemli bir gerçek. Gençlerin enerjisinden,  verimli ve çalışabilecekleri alanlar kurarak,  faydalanmanın yolunu bulamazsak, anarşi ve kaosa zemin hazırlamış oluruz.

 Kötü alışkanlıkların içine düşen gençliğin de kurtarılması ayrıca önemli bir durum. Sigara, içki ve uyuşturucu kullanımı, boş, işsiz ve eğitimsiz gençlerin ilgi alanı haline gelmiş. Endişe duyulacak bir yekün teşkil ettiği söylenmekte.

 

Maddi imkânların azlığından, arzu edilen gereksinimlerin karşılanamaması, tüketim dürtüleri, karşı cinse duyulan ilgi, problemlerin çeşitlenmesine yol açıyor.Eğitim/öğretim çalışmaları ile yetiştirilecek nesle, bu dünya için mutluluğunu sağlamak üzere yüklenilmesi gereken bilgiyi kazandırmak önemli.  Karakteri oluşturan, ruhi fakirliği ortadan kaldıracak dini ve manevi bilgi kazandırmak da o kadar önemli. Eğitim/öğretim faaliyetlerini bir denge içinde yürütmeyi başardığımızda, karşılaşılabilecek problemler  o derece azalacaktır.

             Gençlerin istekleri, hayattan beklentileri, ilgi alanları çok iyi bilinmesi durumunda, onların ülke hizmetine sunulmasını  kolaylaştırır.

 

            Hayat boşluğu kabul etmez. Boşalan alan mutlaka dolar. Gençliği ihmal edersek,  farkında olan birileri tarafından, arzu etmediğimiz anlayış, düşünce ve aksiyon kazandırılarak, bir silah halinde ülkenin aleyhinde  kullanılır.Başta devlet olmak üzere, ülkemizin bütün kurum ve kuruluşları , devletin devamı ve bekası açısından, gençliğin önemine uygun çalışmalar hızlandırılmalı. Elle dokunulan, gözle görülen faaliyetler hızlandırılmalı.