Günümüz dünyasında rekabet edebilmenin en önemli koşulu eğitimli olmaktan, eğitimli bir nüfusa sahip olmaktan geçiyor… Bu bilinen ve reddedilemez bir gerçektir… Eğitim konusunda son 10 yılda ülkemizde önemli gelişmeler kaydedilmiştir, lakin eğitimin kalitesini; üniversitelerin sayısı veya okuryazarlık oranıyla doğrudan orantılı olarak değerlendirmek yanlış olacaktır…
Global ölçekte var olabilmenin yolu, yetişmiş insan gücünü zorunlu kılmaktadır… Yetişmiş insan gücü, üniversite diplomasından ibaret bir kavramdan ziyade, kendi alanında etkin ve aynı zamanda uluslar arası alanda da bilgili olmayı içinde barındıran bir kavram olarak görmek gerek…
İşte böyle donanımlı gençlerin yetişmesi için İstanbul’da yapılan bir proje var ki, gayet önemli… İsmail Kılıçaslan’ın anlattığı projeye göre Sultanbeyli sınırları içerisinde bulunan 650 parlak zekâlı lise birinci sınıf öğrencisi sınava sokulmuş. Karakter tahlili testi ve kompozisyon sınavı sonucu öğrenciler önce 300'e düşürülmüş. Sonra yapılan kademeli sınavlarla rakam önce 100'e, ardından 25'e, en son da 10'a düşmüş.
Bu olağanüstü kabiliyetli 10 çocuğa lise hayatları boyunca, yani 4 yıl sürecek bir eğitim öğretim planlaması yapılmış. Buna göre ilk yıl felsefe ve düşünce, ikinci yıl sosyoloji ve sosyal hareketler tarihi, üçüncü yıl psikoloji ve psikanaliz, dördüncü yıl da siyaset ve iktisat teorileri öğretilecek. Hedef, bu on çocuktan en az birini dünyanın en iyi üniversitelerinden birine göndermek, geri kalanların tamamının eğitimini de yurtdışında çok saygın okullara kabul edilebilecekleri donanıma ulaştırmak.
İşte ağızlara sakız edilen ve kendisini ortada bir türlü göremediğimiz '’vizyon'’ budur. 14 yaşında bir çocuğu alıp onu sonraki 8-9 yıl boyunca yetiştirmektir vizyon. Asıp kesmek yerine doğru isimlerle doğru projeler üretip hayata geçirmektir vizyon. '’10 çocuk için değer mi’' sorusunu sordurtmadan '’bir teki için bile değer'’ diyebilmektir.
Bu anlatılanlardan sonra, gerek Konya Büyükşehir Belediyesi, gerek Selçuklu-Karatay ve Meram Belediyelerinin bu şekilde bir çalışmalar yaparak, uzun vadeli olsa da, Konya’ya ve ülkemize büyük değerler kazandırmanın alt yapısını oluşturması, çok stratejik bir hamle olacaktır…
ABD’nin teknoloji şirketlerinden Apple’in tek başına yıllık cirosunun, Türkiye’nin GSMH’na çok yakın olduğunu düşündüğümüzde, alanında uzman yetişmiş insan gücünün önemini çok daha iyi anlayabiliriz…
Selametle…