Geleneksel Türk Oyunu Matrak

Senan Kazımoğlu

Geleneksel Türk Dünyası oyunlarının, özellikle de spor ile ilgili olanlarının neredeyse tamamı, aslında savaşa hazırlık için yapılırdı. Bunlara örnek olarak Gökbörü, Çevgan, ve Türk Okçuluğunu örnek göstere biliriz. Bugün bu oyunlardan birisi hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Oyunumuzun adı Osmanlı Cenk Oyunu olan “Matrak”tır.

“Matrak” adı Arapça “sopa, değnek” anlamına gelen “mıtrak” sözünden gelmektedir. Kaynaklarda, oyunun her ne kadar 16. yüzyılda yaşayan Matrakçı Nasuh tarafından kuralları ve standartlarıyla oyun haline getirildiği söylense de matrakın daha önceleri de oynandığı bilinmektedir. Oyunla ilgili Evliye Çelebinin ünlü eseri “Seyahatname”de de bilgiler vardır. Oyunun detaylarıyla anlatıldığı Seyahatnameye göre, İstanbul’da matrak ile ilgili 10 iş yerinin ve bu yerlerde çalışan 30 kişi olduğu belirtilmektedir.

Osmanlı zamanında matrak oyununu askerler dışında şehzade ve hatta Sultanların bile oynadığına dair bilgiler vardır. Fakat, kılıç kalkan unutulup ateşli silahlara geçilince, maalesef geleneksel savaş oyunları da unutuldu. Matrak, ancak yıllar sonra Efkan Çalış tarafından yeniden düzenlenerek 2010 yılında Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’na dahil edildi. Bu oyun, Avrupalıların Eskirim, Japonların Kendo oyunundan çok daha önce teknik, taktik ve stratejiye sahip olarak gelişimini tamamlamıştı.

Matrak oyunu sağ elde tutacak şekilde başı yumuşak malzeme ve üzerine deriyle sarılı bir sopa, sol elde yine yumuşak malzeme ve deriyle kaplı yuvarlak kalkan, en sondaysa baş kısma koruyucu miğfer takılmak suretiyle oynanılır. Oyun sırasında matrakçılara has özel giysiler de giyilmektedir. Oyunun amacı yumuşak malzeme ve deriyle kaplı olan oyun aletini, rakibin miğfer ile korunan kafasına hafif şekilde vurarak puan almaktır. Sert vurmak yasaktır. Her vuruş bir puandır. Oyun 3’er dakikadan oluşan 3 etaptan ibarettir. İlk 2 etabı kazanan, oyunun galibi olur. Matrak oyununun kazanılması için tarihten günümüze geliştirilen onlarca taktiğin mevcut olduğu da bilinmektedir. Bu taktikleri kullanan usta matrakçılar, hiç darbe almadan rakibini kolayca alt eder.

Her şeyden önce matrak, Türk kültüründe var olan karşılıklı güzel ahlak ve saygıya dayanır. Oyuna başlamadan önce rakipler, karşılıklı olarak elleri göğsünde birbirilerine selam verip “benimle cenk meydanına çıktığınız için teşekkür ederim” sözünü söylerler. Matrak oyunu hakemin “cenk” komutuyla başlayıp “dur” emriyle biter. Rakibin kendisi, oyun aleti, kalkan veya miğferi yere düştüğünde vurmak yasaktır. Oyun bitince de rakipler birbirlerine “kasıtlı ve kasıtsız hatalarımdan dolayı özür dilerim” sözünü söylerler.

Oyun yaz aylarında açık alan çim sahada oynanılır. Bu sahanın iç halka dairesi 7, dış dairesi ise 9 metre olacak şekilde düzenlenir. Ayrıca, dış halkanın çevresinde 1.5 metre koruyucu alan da bulunur. Kış aylarında ise kapalı salon 8x8 veya 10x10 metrekare ve dış kısımda 1 metrekaresi renkli olacak minderi üzerinde oynanılır. Matrak oyununda saha içersinde 1 orta, 2 sayı, masada ise 1 fikstür, 1 süre ve birde anons hakemi olmak üzere toplamda 6 hakem bulunur. Oyun sırasında mehter marşı devamlı çalınır.

Biz, bizim olan değerlere sahip çıkmadığımız zaman, başkalarının bizim kültürümüzü kendilerininmiş gibi bize sunduklarına defalarca şahit olmuş bir milletiz. Bu yüzden, kendi değerlerimize sahip çıkıp, bunu gelecek kuşaklara aktarmak, bizim en önemli vazifelerimizdendir. Ata mirasını yaşamak ve yaşatmak dileğiyle.