Batı yeni bir Haçlı Seferi ile karşımızda. Müslüman coğrafyaya karşı yeni bir savaş başlatılmış durumda, Batı yüzyıllar önceki barbarlığı, vahşiliği, acımasızlığı ve kini ile üzerimize geliyor. Coğrafyamıza kan ve gözyaşından başka imkan tanımak istemiyorlar. Dünya güç dengelerinin değiştiği bir çağdayız. Gücü elinde bulunduranlar, bu güçten pay almak için yükselen güçlere karşı bir mücadele veriyor.
Bu mücadelenin üzerinde yapıldığı alanların başında ise İslam coğrafyası gelmektedir. Bunun sebeplerinden biri bu coğrafyanın sahip olduğu doğal zenginlik ve jeo-stratejik önem. Kim ki bu coğrafyaya hakim olur, dünyanın yöneticisi olacaktır. Petrol, doğalgaz, enerji nakil yolları, denizler, boğazlar, limanlar…. Hepsi bu coğrafyada bulunmaktadır. Bunların hakimi dünyanın da hakimi olacaktır. İslam dünyası üzerine gelinmesinin bir diğer önemli sebebi ise her ne kadar bilimde, üretimde, sanayide, ekonomide geri kalmış olsa da modern dünyaya karşı yeni bir söz söyleme kapasitesine sahip tek medeniyet İslam medeniyetidir. Bunu Batılılar bizden çok daha iyi bilmektedirler. Cemil Meriç’in ifade ettiği gibi tüm Kur’anları yaksak, tüm camileri yıksak da biz Batı’nın gözünde Osmanlıyız, Osmanlı yani İslam…Dünyanın eşitsizlik üzerine kurulu, sömüren-sömürülen ikileminde mecbur bırakılmış, az sayıda sömürenin refahı için milyonlarca aç, sefil, mağdur ve mazlum yaratan dünya düzenine karşı itiraz edebilecek yegane ses İslam’ın sesidir.
500 sene önce tüm İslam dünyası –neredeyse- tek bir siyasi yapı altında yer almaktaydı. Batı, İslam dünyasınıgün gün parçalayarak küçülttü,Osmanlı’dan geriye onlarca devlet doğmasına sebep oldu. Küçük devletleri sömürmek çok daha kolaydı.. Bugün ise bu küçük devletler bile sömürülmek için büyük kalmakta, bunları daha da küçültülmek, bölmek, bu arada birbirleri ile kavgalı ve birbirlerine düşman şehir devletçikleri yapmak gayretindeler. Müslüman coğrafya yöneticileri halklarından uzak, küçük iktidarlarını devam ettirmek adına büyük güçlerin tüm taleplerini yerine getirmeye devam ettikleri müddetçe ve Müslüman halklar mezhep ve etnik farklılıklarını birbirlerine düşmanlık bahanesi olarak gördükçe bu emellerine kavuşmaları çok da zor olmayacaktır.
Yaşanan çağ büyük bir mücadele ve direniş çağıdır. Her kim kendi küçük ikbalini bu direnişin üstünde görürse tarih onları affetmeyecektir.