Son günlerdeki olağanüstü Konya gündemi, bizi diğer gündemden uzaklaştırıyor mecburen… Ama o asıl gündemi de arka plana itmemek gerek…
Çünkü, Türkiye’nin de Konya’nın da geleceğini bunlar belirleyecek…
İlki ve en önemlisi de hemen hemen her mecrada duyurulan yüz yıllık rüya Mavi tünel… Ova suyuna kavuştu. Göksu Havzası'ndaki suların, Bağbaşı, Bozkır ve Afşar barajlarında toplanarak Mavi Tünel vasıtasıyla Konya havzasına aktarılmasının amaçlandığı Mavi Tünel Projesi'nde, ilk kez ovaya su verilmeye başlandı. Böylelikle Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid döneminde başlayan "asırlık rüya" gerçekleşmiş oldu. Bağbaşı, Bozkır ve Afşar Barajı'nda toplanan sular, 17 kilometrelik Mavi Tünel vasıtasıyla mavi regülatöre iletiliyor. Buradan Apa Barajı'na aktarılan su, ovada çiftçinin kullanımına sunuluyor. KOP ile Akdeniz'e boşa akan 700 milyon metreküp su, Konya Ovası'nın su ihtiyacını önemli ölçüde karşılamış olacak. Yıllardır beklenen, istenen, söylenen, vaat edilen şey böylece gerçekleşmiş oldu.
İkincisi Yüksek Hızlı Trenin daha da hızlanması hakkında. Çok yüksek hızlı tren setlerinin ilki seferine başladı. TCDD tarafındantemin edilen ve test sürüşleri tamamlanan turkuaz renkli yeni çok yüksek hızlı tren setlerinden ilki Ankara-Konya YHT hattında hizmete girdi. Buda Ankara-Konya arasının 1 saate düşmesi anlamı taşıyor.
Siyasetçi yada gazeteci olmak sadece muhalif olmak değildir sanırım… Güzel şeyler yaşandığında da duyurmak, tebrik etmek, teşekkür etmek, ya da hatırlatmak hatta unutturmamak da demektir aynı zamanda…
…
Gelişmişlik yolunda atılacak çok adım var tabi… Daha yolun başındayız. Uzay çağına adım attık, ama diğeri hala ham çarık kıl çorap. Kabul.
Manevi iklimimizi önümüzdeki süreçte de bu hızda kaybetmeye devam edersek elimizde hiçbir kazanımımız kalmayacak, esasen… Her türlü sapıklık, sapkınlık ve sapıtmışlık saracak dört bir yanımızı… Güncel haberleri takip edenler anlayacaktır sözlerimi… Asıl hamlemizi asıl atılımımızı asıl yatırımımızı “Ahlaka” yapamazsak, önümüzdeki dönemde bugüne kadar yapılan her şey havada kalacaktır. Gelecekleri için yaptıklarımız, buhranına neden olacak yeni neslin… Bu sorumluluğu Milli Eğitime, zorunlu din derslerine, diyanete yıkmak yada havale etmekse felaketin asıl sıkıntılı tarafı olacak…
…
Gelecek deyince… Sait Gönen “Halkın MHP’ye olan ilgisi giderek artıyor” demiş… Bu iddiayı doğru kabul edersek, “bu hızla artan bir ilgi MHP’yi 2000’li yıllarda tek başına iktidar yapmaya yetmeyecektir” diye düşünüyorum…