Geleceği Görmek

Necmettin Şimşek

*Müneccimden bahsetmeyeceğim. Olasılık hesabını, matematiğin nasıl işlediğini ve hayatımızda gelecekle ilgili oluşan kaygıyı nasıl aşacağımızı anlatacağım. Matematiğin az olduğu durumlarda güzel olan ne varsa değer kaybıyla yok olur. Bu haftanın diğer iki önemli konusundan kısaca bahsetmeliyim. İlerleyen zamanda uzunca anlatılacak hazır konular. Birincisi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun 85 milyonun kimlik bilgilerinin çalındığı iddiasını doğrulaması. İkincisi ise Lübnan'da çağrı cihazlarının ülke genelinde eş zamanlı olarak patlatılması ve ertesi gün ise telsizlerin eş zamanlı patlatılması teknolojinin geldiği korkunç boyutun dünyayı etkilemesi.

**Geleceği görmek ancak rüyada olur. Rüyalar, bilinçli zihnin dinlendiği ve bilinçaltının semboller ve imgeler aracılığıyla kendini ifade ettiği bir zamandır. Birçok insan, rüyalarının geleceği tahmin ettiğini veya gelecekte olan olayları bildirdiğini düşünür. Rüyalar, kişinin deneyimlediği olayları, hisleri ve düşünceleri işler. Bazen bilinçaltımız, gelecek olaylar hakkında öngörüler yapabilir ve bunu rüyalar aracılığıyla ifade edebilir. Bir kişi gelecekte bir buluşma veya seyahat planladıysa, rüyalarında bu olayları görebilir. Ancak bu, kesin bir tahmin değildir, sadece bilinçaltının çeşitli faktörleri bir araya getirerek yaptığı bir öngörüdür.

***Olasılıksızlık diye bir şey yoktur. Olasılıksız örnekleme vardır. Araştırmacının rastgele seçimden ziyade öznel yargısına dayanarak örnekleri seçtiği bir örnekleme tekniğidir. Daha az katı bir yöntemdir. Bu örnekleme yöntemi, büyük ölçüde araştırmacıların uzmanlığına bağlıdır. Olasılık, bir olayın gerçekleşebilirliğinin sayısal bir ölçüsüdür. Olasılık değeri, 0 ve 1 arasında değişir. Eğer olay imkânsız ise olasılığı 0, kesin olay ise 1’dir.

****Sonuç olarak en uzun açıklama bu hafta olmalı. Kader diye bir durum olduğuna göre. Kabul ettiklerimiz ve zor kabul ettiklerimiz olarak sınıflandırabiliriz. Olasılık ihtimalleri arasında olacağız. İhtimalleri azaltmak veya çoğaltmak elimizde. Belirli bir ömürde karşılaşacağımız olaylar ve sıklığı gelecek için önümüzdeki aydınlatıcıdır. Matematik olmasaydı alarmı nasıl kuracaktık. Ortalama uykumuzun 7-8 saat olduğunu nasıl anlayacaktık. Evlerimize elektrik nasıl gelecekti. Tekerlek icat edilecek miydi? İşimize veya okulumuza nasıl gidip gelecektik. Uçak gökyüzünde nasıl uçacaktı. Cerrah, hassas bir kesi yapmak için iki organ arasındaki 0,1 mm mesafeyi bilebilecek miydi? Evren nasıl oluşurdu? Büyük Patlama olur muydu? Dünya var olur muydu? Sorulan tüm soruların hepsini birbirine bağlayan ortak bir cevabı vardır: matematik. Matematik her yerde. Matematik olmadan, evrenin enginliğini veya bir hidrojen atomundaki bir elektronun boyutunu açıklayamazdık. Bu elektron ile evrenin boyutu arasında, matematiğin hayatlarımızın ayrılmaz bir parçası olduğu sonsuz sayıda yol vardır. Matematik, sabah alarmıyla uyandığımız andan itibaren rol oynar. O andan itibaren günde 'x' sayıda kalori tüketiriz, alışveriş yapmak için indirimlerden yararlanırız, ofiste 'y' saat geçiririz ve 'z' sayıda toplantımız olur. Ortada, en az 2-3 litre su içtiğimizden, bir saat egzersiz yaptığımızdan ve 45 dakika benim zamanım olduğundan emin oluruz. Ay sonunda faturalarımız düşük olsun diye elektrik tasarrufu yapmak için gerekmediğinde vantilatörü ve ışıkları kapatırız. Vergilerden tasarruf etmek için para yatırırız. Haftada bir kez erzak, meyve ve sebze almaya gideriz. Ve ay sonunda en önemli üç kelime 'maaş yatırıldı'dır. Bunların hepsi ortak bir şeye sahip farklı olaylardır: matematik. Matematik sporda önemli bir rol oynar ve sadece rekor elde etmekten daha fazlasıdır. Bir topun zamanını belirlemek veya bir basketbol topunu potaya atmak hassasiyet gerektirir. Dünyanın en hızlı adamı Jamaikalı Usain Bolt, 100 metre yarışında 9.58 saniyelik bir dünya rekoruna sahiptir. Pasifik adalarında bir ülke olan Tuvalu'dan bir koşucunun ulusal rekoru 11.44 saniyedir ve bu da Tuvalu'yu dünyanın en yavaş ülkesi yapar. Ancak Bolt'u dünyanın geri kalanından ayıran şey 1.86 saniyelik farktır. Biyoistatistik, günümüzde tıp camiası tarafından kullanılan popüler bir bilim alanıdır. Bu, ilaç denemelerini anlamak ve aşı etkinliğini daha iyi anlamak için kullanılır. Ancak, matematik cerrahide önemli bir rol oynar çünkü bir cerrahın başarılı bir şekilde bir operasyonu gerçekleştirmesi için gereken kesin hassasiyete bazen bir milimetre kadar dar sahiptir. Matematik olmadan bilim öğretmek imkânsızdır. Bilimde, matematik doğayı analiz etmek, sırlarını keşfetmek ve varlığını açıklamak için çalışır. Cebirsel denge, kimyasal formülleri, büyüme oranlarını ve genetik matrisleri hesaplamak için gereklidir. Bilim esasen matematiğin bir uygulamasıdır, bu nedenle yokluğu bizi herhangi bir bilimsel gerçeğe veya keşfe götürmez. Benzer şekilde, matematik uzayı daha iyi anlamada rol oynar. Matematik sayesinde, Dünya'nın yaklaşık 365 günde Güneş etrafında eliptik bir yörüngede dönen bir küre olduğunu biliyoruz. Matematik sayesinde, bugün evrenin enginliğini yaklaşık olarak hesaplayabiliyoruz. Müneccim olmak belki cazibeli gibi gözükse de yaptıklarımız bizden bağımsız olan olayların birikmiş toplamı matematiksel hesaplamalarla geleceğin ne olacağını görmemizi sağlar. Yetkililerin yaptıkları açıklamaların zamansal değerlendirilmesiyle başımıza az çok ne gelecek artık herkes biliyor müneccim olma yolunda.