Sevgili gelecek,
Beklenen güneşli günlerin peşinden giden şehrin sesini duyuyor musun?
Başarıya muhtaç bir şehrin sesi bu.
Başarıyı en çok hakeden şehrin sesi.
Kulak ver bize. Çünkü biz senden ümitliyiz.
Bir kaç sezon evvel yaşadığımız başarıların geçmiş zamanda kaldığı şu günlerde senden ne olursa olsun hayli ümitliyiz.
Senin için “olmaz” diyenlere kulak asma sen.
Bizi bekle.
Bizi, bizim beklediğimiz gibi karşıla.
Sen de gördün son maçımızı. Ligin alt sıralarından kurtulmaya çalışan ve tarihinde en kötü başlangıcı yapan, bu maçta da hayli kötü olan Fenerbahçe karşısında nasıl oynadığımızı.
Kızma sen bize.
Çift forvette ısrar eden Rıza hocaya takılma.
Son performansı da dahil bir türlü oynayamayan Adis’i görmezden gel bizim için.
Nokta transfer olmasa da mevkisinde iyi olacağına inandığımız Jevtovic’in “özgürüm ben” dercesine dolaştığı bu maçı sil hafızandan.
Tribünlerde oluşan kopukluğu da not alma lütfen. Onlar da beklemiyordu bu oyunu.
İki hafta dışarda olacağız ya şimdi, orada bizim ümitlerimizi sakın unutma.
Bizi, bizim beklediğimiz gibi karşıla.
Gol atma becerisinin takıma geldiğine inandığımız bir başlangıçtı geçen haftalar. Fakat bu maçta gol yollarında ayaklarına hükmedemeyen oyuncularımızı da şehrin hatrına kafana takma.
Bir sonraki iç saha maçımızda ve onun öncesinde oynayacağımız iki maçımızda da şehri hatırla.
Biz sana küs gelmiyoruz, sen de bizi küs karşılama.
Bir de takımda kim varsa, malzemecisinden oyuncusuna, teknik ekipten yönetimine herkese ama herkese bunları sen anlat.
Bizim sesimizi duymaz oldular...
Gel sağlıcakla.