Tarım bakanlığının acil olarak Genetiği Değiştirilmiş Organik (GDO) madde ithalatını durdurmasını ivedilikle talep ediyorum . GDO’ların insan sağlığı üzerine etkileri konusunda yapılan araştırmalar sonucunda antibiyotiklere karşı direnç, allerjinite ve toksisite gibi etkiler tespit edilmiştir. Yazıma niye böyle başladığımı merak ediyorsanız bir zahmet yazıyı okuyun.
Geçtiğimiz hafta cuma gecesi Fransa’nın başkenti Paris şehrinde DAEŞ’in yaptığı bombalı ve silahlı saldırıları şiddetle kınıyoruz . Olay sonrasında Facebook , Twetter gibi sosyal paylaşım sitelerine erişim engellenerek tüm Fransa’yı kapsayan olağanüstü hal ilan edilerek ordu Paris sokaklarına indi ve tüm ulaşım araçları ile ulaşım durduruldu , ülkeye giriş çıkışlar yasaklandı . Bir gün sonraki gazete ve televizyonlarda Teröre karşı birlik içeren yazılar ve teröre karşı hep beraber savaş ilan edilmesi tüm kesimlerce muhalefetten iktidarına , gazete ve televizyonlar tek yürek olarak cevap verdiler ne diyeyim kıskandım.
Tamam da tarım bakanlığı ile ne alakası var demeyin okumaya devam. Aklıma ne geldi biliyormusunuz otuz yılı aşkın süredir terörle mücadele eden bazıları Türk olmak benim suçum değil dese de , hepimizin mensubu olmaktan onur duyduğumuz bu millet ve bir karış toprağı için seve seve canını vermeye hazır olduğumuz vatanımız , Türkiye’miz de daha geçen temmuz ve ekim aylarında Urfa Suruç ve Ankara garında yine DAEŞ tarafından yapılan bombalı saldırı ile savcımızın şehit olduğu adliye saldırısı geldi. Bu saldırılar sonrası neler oldu hatırlatayım; Medyanın Adliye saldırısında teröristlerin şehit savcının kafasına silah dayanmış resimlerini servis etmeleri sonrası sosyal paylaşım sitelerine getirilen erişim yasağını sadece hükümeti sıkıştırmak için protesto etmeleri daha sonra da avukatların kendi güvenlikleri için olan x-ray cihazından geçme ve üst aranmasına karşı çıkmaları sonrasındaki medyanın yayınlarında hükümete yöneltilen eleştiriler yapıcı değil yıkıcı amaç taşımaktadır , bombalı saldırılar sonucu sosyal medyaya erişimin engellenmesinden tutunda hükümeti ve cumhurbaşkanını suçlayan yazılar kaleme almaları gerçekten millet olarak birlik şuurumuzun dezenformasyona uğradığı gerçeğini gösterir. Yavaş yavaş neden ithalin durdurulmasını anlamaya başladık dimi. Ben bunların amaçlarının halk arasında korku ortamının oluşturulması ve bunun akabinde iktidarın köşeye sıkıştırılması gibi çirkin hesaplar için yapılmış yayınlar olarak yorumlamak gerekir diye düşünüyorum.
Haksız mıyım şu ithalat meselesinde? Hatırlayın bazı gazetelerde kan ve vahşet resimleri üzerine ‘’Erdoğan’ın başkanlık ihtirasıyla yarattığı şiddet ortamı ülkeyi kan gölüne çevirdi’’ gibi yazılar yazarak hain ve çirkin emellerine ulaşmak istediler. Sadece medya değil bazı siyasi partilerde senfoni orkestra korosu gibi devlet yaptı diyecek kadar alçalabildiler. Doksanlardan kötü durumdayız, şimdi sıra hangimizde gibi yazılarla halka korku salmak hangi aklı selim kalemler tarafından kullanılabilir yorum sizin.
1 Kasım seçimlerinde beyninizi kullanın mesajları ile aslında bu şanlı milleti hor gördüklerinin ve Türk olmanın kendilerinin suçu olmadığını beyan edecek kadar bu milleti suçlu olarak gördükleri için şaşırmamak lazım , kısaca Erdoğan ve Ak parti düşmanlığı gözlerini kör ettiği için saçmalamaya başladılar . Veya birileri bunların genleri ile oynadı artık Türk vatandaşı olmaktan utanıyorlar acaba GDO lu ürünleri fazla mı yediler ne dersiniz.
Saygılarımla.