Dünya Müslümanlarına ve vicdan taşıyan herkese sesleniyoruz. Belki de kısa bir zaman sonra sizinle birlikte bir daha olamayabiliriz. Allah’tan dileğimiz bu konuşacağımız şeyleri bizim lehimizde bir delil olarak amel defterimizde saklasın, aleyhimize bir delil olmasın.
Birinci mesajımız.
Müslüman kardeşlerimize sesleniyoruz. Hepimiz Muvahhid Müslüman kimseleriz. Allah’ımızın hakkımızda takdir buyurduğu şeylere razıyız, asla ümitsiz değiliz, asla O’nun takdirine itiraz etmeyiz.
Zafere inanıyoruz. Zaferin kısa zamanda ve çabuk bir şekilde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Allah Teâlâ’nın bunu hakkımızda takdir edeceğine dair hüsn-ü zanna sahibiz.
İkinci mesajımız.
Dua müminin silahıdır. Ey beni dinleyen Müslüman kardeşim: Bana sadece duayla bile olsa yardımcı olabilirsin. Dua Müminin silahıdır. Sakın duayı küçümsemeyelim. Eğer sen bana büyük bir yardımda bulunamıyorsan bana edeceğin duayla Allah katında beraat edeceksin. Evet sizden isteğimiz dua edin bize. Çoluk çocuğunuzla toplanıp bize toplu dua edin. Secdelerinizde bize dua edin, sadaka verin, bize dua edin. Bizim duaya çok ihtiyacımız var. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir sıkıntıya maruz kaldıklarında ellerini açıp dua ederlerdi. Israrla dua edip, duasının kabul edileceğine ve tahakkuk edeceğine inanırdı.
Üçüncü mesajım:
Bu mesajımızı dünyanın her bir köşesine ulaştırmaya çalışın. Zira hala ümmetin içerisinde uykuda olanlar var. Zaferin, kurtuluşun gökten ebabil kuşlarının yardımıyla geleceğine inanıyorlar. Ama ebabil kuşları gelse belki de önce bizi ve sizi taşlayacaklar.
Gazze’de olup bitenleri her tarafa duyurun. Haberlerimizi dünyanın dört bir yanına duyurun. Çocuklarımızın içine düştüğü ıstırabı aktarın. Gazze’nin her tarafı enkaz yığını haline geldi. Güvenilir hiçbir noktası kalmadı. Binalar, koca koca siteler, içinde oturanların üzerine devrildi.
En ufak bir uyarı yapmadan, ani baskınlarla vahşice yapıldı bunlar. Arkadaşlarımızdan, ailelerimizden tamamen, bütün aile fertleriyle dünyadan silinen, nüfus kütüğü silinenler oldu. Ailenin birinde yüz şehit, bir diğerinde elli şehit, diğerinde kırk şehit. Hayatta kalanları da ecellerini bekliyor burada.
Bunları size niçin söylüyoruz? Kıyamet gününde sizin için bir mazeret teşkil etsin diye söylüyoruz. Zira Allah’ın huzurunda size Gazze’deki Müslümanlar için ne yaptınız diye sorulduğunda en azından bu bahsettiğim şeyleri yaptığınızı söyleyerek kendi beraatınızı sağlamış olacaksınız. Dua sizden herhangi bir külfet istemiyor. Dua sizden herhangi bir tekellüfte bulunmanızı istemiyor. Bunu esirgemeyin lütfen Gazzeli kardeşlerinize.
Gafil olan kardeşlerimizi bu şekilde uyarmış olursunuz
Caddelere meydanlara çıkıp, insanlara karşı bu zulmü haykırmanız sizden büyük bir gayret istememektedir. En azından gafil olan kardeşlerimizi bu şekilde uyarmış, onlara bu durumu hatırlatmış olursunuz. Allah’ın karşısında kıyamet gününde inşallah bu eylemlerinizle mazur görülürsünüz.
Aydınlık bir gün doğacak inşallah. Allah’a yemin olsun ki bu sıkıntılar, bu darlıklar bir ferahlığa vesile olacak. Bir mutlu sonla noktalanacak. Bu musibetlerden sonra mutlaka ihsanlar olacak. Bu karanlıkların ardından sadık bir fecir, aydınlık bir gün doğacak inşallah! Allah Teâlâ bir zaman sonra olsa bile kullarına zafer bahşedeceğini vadediyor.
Allah’a yemin olsun ki bu Gazze olaylarında en iyilerimiz, en masumlarımız vefat etti. Ailenin en iyileri Allah katına davet edilmekte. Allah onları adeta özellikle seçmekte, kendi katında mükâfatlandırmak üzere davet etmektetir.
Dua birbirimize karşı vasiyetimizdir.
Ya Rabbi bize vadettiğin zaferi bekliyoruz senden. Bize vadettiğin zaferi nasip et bize. Allah’ım sabır yağdır üzerimize, sebat ver kalplerimize.
Bize, bizim hakkımızdaki en güzel sonucu yaz. Ve bizi muttaki kulların arasına ilhak eyle. Peygamberler, Salihler, şehitler taifesine ilhak eyle." Amin..