İnsanlığın vicdanı bir kere daha adalet terazisinde tartılıyor.
Halklardan yükselen tepkiye rağmen, sözde insanı insana karşı savunmak için kurulan uluslararası örgütler sınıfta kalıyor.
Gazze, turnusol kâğıdı.
Neden BM’in, neden Avrupa Güvenlik Konseyinin, neden AB’nin sesi soluğu çıkmıyor? Gazze’de hunharca soykırıma tutulan Müslüman ahali insan değil midir?
Sizler, hayvan sever örgütler, akbaba ölüleri için bile sesini yükseltenler, alçakça katledilen savunmasız çocukların, annelerin, kundaktaki bebelerin, yaşlıların yürekleri kanatan ceset görüntüleri karşısında hayvanlara olan acıma duyarlılığınız kadar insana duyarlılığınız kalmadı mı? Niçin sesinizi yükseltmiyor sunuz?
Dün, Ukrayna için ayağa kalkan ABD ve Batı ülkeleri, Gazze’de İsrail’in insanlık dışı vahşetine karşı destek mesajları yayınlıyorlar, utanmadan. Olmadı, Filistin’i satan İngiltere ve Amerika zalim İsrail’in güvenliğini korumak için uçak gemileri gönderiyor, Akdeniz’e.. Gazze’yi ilhak etmek isteyen İsrail’e her türlü desteği vermekten çekinmiyorlar.
Gazze’de katliama tabi tutulan savunmasız insanları, kendi dininizden olmadıkları için mi savunmuyor sunuz? Evet, öyle.. ABD dış işleri bakanı açıkça ben Yahudi’yim, demek suretiyle bunu ikrar ediyor. Gazze’lilere güvenli yer arıyorlarmış.. İsrail Gazze’yi ilhak etsin, diye.. Ukrayna’dan getirdikleri Yahudi nüfusu Gazze’ye yerleştirmek adına…
Bazıları Siyonist İsrail, “orantısız güç” kullanıyor, diyorlar. Sevsinler sizin orantısız güç lafınızı. Siyonist İsrail’le Gazze’liler arasında orantı mı var ki ‘orantısız güç’ ten söz ediliyor.
Düzenli ordusu olmayan, işgal altında, dört tarafı yıllardır muhasara altına alınmış, her türlü insani yardımın girişini engellemek adına ambargo uygulanan bir halkın üzerine karadan, havadan, denizden çağın en zalimane silahlarıyla ölüm kusuyorlar. Bu bir savaş değil; bu bir soykırım, bu bir toplu katliamdır.
Bu caninin cinnetine kim dur diyecek?
İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, Cenevre sözleşmesi lafları kim için geçerlidir? İsrail, yıllardır ne BM kararlarını ve ne de Avrupa Güvenlik Konseyi kararlarını dinliyor!
Hani ibadet mekânlarına, okullara, üniversitelere, sağlık kuruluşlarına, savunmasız insanlara saldırı Cenevre sözleşmesine göre suçtu? Nerede BM, nerede AB, nerede insan hakları örgütleri?
Yoksa kast sistemi mi geçerli?
Yoksa insanları kırmızı ve yeşil diye ikiye mi ayırıyorsunuz?
Kabadayılık yapana bir şey demeyenler, hala niçin mazlumu ve mağduru suçlu ilan ediyorlar? İsrail’in güvenliğini dert edinenler, Gazze’nin masum ve mağdur halkının güvenliğini niçin savunmuyorlar?
İslam âlemi diye bir mefhûm var mıdır?
ABD ve Batı’nın bu vahşet karşısında açıkça işgalci İsrail’e taraf olduklarını anladık. Çünkü onların Gazze’de yaşayan halkla, doku uyuşmazlığı var. Sadece stratejik işbirliğinden değil, teolojik açıdan da Müslüman kanına doymaz canavarı desteklemek ve yaptıklarını meşru göstermek inançlarının bir gereği, anladık. Ya, dini bir, Allah’ı bir, kıblesi bir, peygamberi bir olanlar, niçin aynı tepkiyi kuvvetli bir şekilde Siyonist İsrail’e karşı göstermiyorlar? İslam dünyası Türkiye’den mi ibaret? Hala sözde kimi İslam ülkeleri normalleşme adına işgalci Siyonistlerin sırtını sıvazlıyorlar.
Ne kadar da koltuklarının kulu-kölesi olmuş bu insanlar?
Çünkü “Hamas” hem demokratik bir ruha sahip ve hem de İslami kimliğinin bilincinde bir oluşum. O, terör örgütü değil, topraklarını ve halklarını savunan vatansever, yurtsever insanlar.. Bu sebeple bazı bölge ülkeleri, eğer onlar işgal altında bulunan Filistin’de iktidara gelirlerse, kendi halkları tarafından örnek alınacaklarından korkuyorlar. Bundan dolayı da zımnen, Hamas’ın, Siyonist İsrail ve işbirlikçileri tarafından tasfiye edilmesine yeşil ışık yakıyorlar. Hâlbuki Gazze’de sadece Hamas değil, yediden yetmişe bütün bir mazlum Filistin halkı, topraklarından tasfiye ediliyor. Bunun farkında mısınız?
Bu zulüm ilelebet devam edemez. Ben inanıyorum ki, çok yakın bir gelecekte bütün bir dünyada halkların vicdanı kanayacak ve neticede tevhid eksenli küresel adalet kazanacaktır. Elbette Allah’ın insan yüreklerde yarattığı fıtrî adâlet kazanacaktır.
Masumların kanı yerde kalmayacaktır. Gazze’de Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı öylesine korkunç bir cinayettir ki, bu cinayeti işleyenlerle, sukut ikrardan gelir kavlinden hareketle, bu cinayete gizli ve açık destek verenler bu ateşte birlikte yanacaktır. Eğer bu ateş âcilen söndürülmez ve câniler âdil bir şekilde uluslararası savaş suçluları mahkemesinde yargılanmazsa bu zulümden bütün bir insanlık nasibini alacaktır. Bu ateş, Gazze ile sınırlı kalmayacak, Gazze’ye sahip çıkmayan bütün halklara sirayet edecektir.
O halde sorumluluk makamında bulunanlar, kimin neye gücü yetiyorsa, değil gün ve saatler, saniye bile çok geç, hemen şimdi, kuvvetli bir şekilde elinden geleni yapmalı ve bu katliam, bu soykırım durdurulmalıdır. Çünkü Siyonistlerin hedefi, topyekûn Filistin topraklarını ilhak etmektir. Sorumluluklarını yerine getirmeyen herkes, tarih önünde sorumlu ve suçlu olacaktır.