Günümüzde insanlar kendi işlerinin yanında başka işlerle de uğraşıyor. Kimi zorunluluktan bunu yapıyor kimi de keyif aldığı için yapıyor. Bir kesim de bu en tehlikelisi olanı ise mesleğini de kullanarak yediği nanelerin üstünü kapatmak için bir mesleği yapıyor.
Geçtiğimiz günlerdeki köşe yazım kişilerin tam bu konuyla yani hem devlet memurluğu hem de gazetecilik yapmaması gerektiğiyle ilgili bir yazıydı.
‘Kişi hem memurluk hem de Gazetecilik yapmasın, Gazeteciliği, Gazeteciler yapsın’ yazıma gelen tepkiler gayet olumluydu.
Birçok kurum müdürü de yazıma katıldıklarını bildirdiler.
Zaten bu sorun yıllardır devam eden gerçek Gazetecilerin şikayet ettiği bir durum.
Yazımda da yanlış olan bir kelime dahi yoktu.
Zaten bu yazıyı şikayet eden yazılanların yanlış olduğunu düşünen Gazetecilik yapmıyordur.
Gazeteci oldum zanneden ama meslekten bir haber daha kimi, nasıl, nerde arayacağını bilmeyen kendine ‘Gazeteci’ diyen memurlar rahatsız olurlar.
Gazeteci insan birilerinin güdümüyle, birilerinin söylemesiyle yazılar yazmaz.
Devlet ve millete yanlış bir olay varsa onu yazar.
Bazı kişiler Gazetecilik yaptığını zannediyor diye boşuna demiyorum. Çünkü başkalarının görüşlerini yazdıklarından gerçekten Gazetecilik yapmaya çalışan insanların da öyle yaptıklarını zannediyorlar.
Kusura bakmayın gerçek Gazeteci karaktersiz biri kesinlikle değildir, olamaz da.
Bir de Gazeteciliği kahvaltı programına gitmek zanneden ve de şehrin sorununa kulak kabartmayan cesaret deyince birden kaybolan Gazeteci görünümlüler var. Onlardan hiç bahsetmiyorum bile…
Herkes kendi işine baksın…