Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle Başbakanlık için Ankara bahislerinde Ahmet Davutoğlu'nun adı iyice öne çıktı. Abdullah Gül, Çankaya'daki veda resepsiyonunda "Görünüyor ki Ahmet Bey Başbakan olacak" diyerek o da Davutoğlu'nu işaret etti.
255
Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni başbakanı olması beklenen Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu (55), beş yıldır Dışişleri Bakanlığı yapıyor. Dışişleri ve diplomasinin gerektirdiği yoğun tempoyla yaşıyor. Yakın çevresi ona'Hoca' diyor.
355
455
Kitaplara gömülmüş,Batı ve Doğu kültürü arasında bir sentez bulmaya çalışan tipik bir akademisyen adayıydı. İşte Ahmet Davutoğlu'nun Konya'da,Toroslar'ın zirvesindeki Taşkent kasabasında başlayıp önce gizli,sonra resmi Dışişleri Bakanlığı'na uzanan hayatı
555
655
Ahmet Davutoğlu,henüz bir ortaokul öğrencisiydi o günlerde.Bu denli erken yaşta kimliğiyle ilgili derin düşüncelere dalmasının nedenlerinden biri İstanbul'un tarihi atmosferi diğeri de öğrencisi olduğu İstanbul Erkek Lisesi'ydi.
755
855
955
1055
1155
Stalin'in "Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm" kitabını okuduğu sırada orta üçteydi. Altını çizip, sayfaların kenarına notlar alarak dikkatle okuduğu kitabı, özenle saklayacaktı yıllarca. Yine de Marksist olmadı. Mekanik buldu bu ideolojiyi.
1255
Stalin'in "Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm" kitabını okuduğu sırada orta üçteydi. Altını çizip, sayfaların kenarına notlar alarak dikkatle okuduğu kitabı, özenle saklayacaktı yıllarca. Yine de Marksist olmadı. Mekanik buldu bu ideolojiyi.
1355
Bazen futbol oynardı Mustafa Çam, Murat Ülker, Aydın Babuna ve Engin Işıksal'ın da aralarında bulunduğu sınıf arkadaşlarıyla. İyi bir oyuncuydu. Alman kültürüyle iç içe olan İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin çoğunun hayalleri Almanya'ya gitmekti.
1455
1555
Liseden sonra sosyal bilimler okumaya karar vermesi tarihle yüzleşmede vardığı noktadan kaynaklanıyordu.Bilim adamı olmayı kafasına koymuştu. Hayat planının ilk adımı Boğaziçi Üniversitesi olacaktı.Fen bölümü okudu ama sosyal bilimler okumaya kararlıydı.
1655
Ailesinin gönlünden geçen ise farklıydı. Annesi, doktora zamanında yetiştiremedikleri için hayatını kaybetmişti. O zamanlar İstanbul gibi doktorun çok olduğu büyük bir kentte değil, Konya'nın Taşkent kasabasında oturuyorlardı.Annesi öldüğünde 4 yaşındaydı
1755
1959'da doğmuştu.Babası Mehmet Bey,Toroslar'ın zirvesinde tipik bir Türkmen kasabası olan Taşkent'te nakliye işleri, kunduracılıkla uğraşıyordu.Kısa zamanda yeniden evlendi.Babasının tek oğlu olan Ahmet,Sefure hanımı benimsedi.Ona hep "Anne" diye seslendi
1855
Onu oğlu olarak gören Sefure hanım da Memnune hanımın ölümünü unutamadığı için Ahmet'in doktor olması hayalini kuruyordu. Babası Mehmet Bey ise oğlunun işletme okumasını, işlerini ona devretmeyi düşlüyordu.
1955
Mehmet bey, ilk eşinin ölümünün üzerinden bir yıl bile geçmeden ailesini alıp İstanbul'a göçmüş, Fatih'e yerleşmişlerdi. Ahmet de orada büyümüş, ilk dört yılı Hacı Süleyman Bey İlkokulu'nda okumuştu. Bahçelievler'e taşınınca ilkokulu orada bitirmişti.
2055
Tekstil ve ticaretle uğraşan Mehmet bey yıllar içinde işini büyütmüştü. Oğlunun işletme okuyup yardım etmesini istiyordu.Davutoğlu da Boğaziçi'nde önce İktisat bölümüne kaydoldu.İngilizce hazırlık okuması gerekti.Lisede ikinci dili olduğundan zorlanmadı.
2155
Yazın da bir ay kadar İngiltere'ye giderek pekiştirdi İngilizcesini. Mutlu olamadı İktisat bölümde. İlaveten bir de Siyaset Bilimi bölümüne girdi. Boğaziçi'nde iki bölümde okuma uygulaması yeni başlamıştı. İktisat bölümünü 1982'de bitirdi.
2255
Yine siyasi gruplara katılmadan okumayı sürdürdü. Düşünceler tarihine yoğunlaştı. Eflatun'dan Hegel'e kadar düşünce tarihini incelemek, Osmanlı-Türk ve İslam kültürünü içselleştirmesi sonucunu doğurdu. Düşünce tarihindeki yerini daha iyi kavradı.
2355
Sınıf arkadaşları arasında Adnan Büyükdeniz,Ethem Eldem ve Nuray Mert de vardı.Bu yıllarda konserlere toplantılara,öğrenci etkinliklerine fazla zaman ayırmadı Futbol ve güreş dışında bir sporla ilgilenmedi.12 Eylül dönemiydi,öğrenci hareketleri durulmuştu
2455
Üniversite sonrasında hiç tereddüt etmeden "bilim adamlığı" planına devam etti. 1984'te Kamu Yönetimi bölümünde yüksek lisansa başladı. Doktorasını ise Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde tamamladı. Öğretim üyeleri ile arası iyiydi.
2555
En çok da Prof. Dr. Şerif Mardin sevdi onu.Tez hocası oldu.1986'da başladığı tezini daha bitirmeden özet bir makale olarak üniversitenin akademik dergisinde yayınlattı.Tezin yayınlanması O'nun için büyük bir teşvik oldu.Birbiri ardına makaleler hazırladı.
2655
1989 Kasım'ında iki teklif birden aldı.Teklifin biri Amerika'dan geliyordu diğeri Malezya'dan.Amerika'ya gitmek cazip gelmiyordu. Batı kültürünü yeterince tanıdığına inanıyordu. Malezya üzerinde duruyordu. Eksik kalan halkayı orada tamamlayabilirdi.
2755
Çin-Hint-İslam kültürü, Batı kültüründen nispeten uzak biçimde yaşanıyordu bu ülkede. Ama artık tek başına değildi.1984'te evlenmiş, 2 kızı olmuştu. Jinekolog olan Sare hanım ile dünyaya aynı gözlüklerle bakıyorlardı. Kızlarına isim koymayı eşine bırakmıştı
2855
Sare hanım da onu memnun etmişti seçimleriyle. 1986'da doğan ilk kızlarına Sefure, 1988'de doğan ikinci kızlarına Memnune adını vermişti. Davutoğlu'nun her iki annesine de değer veriyordu. Sare hanım, eşinin Malezya'ya gitme kararını da destekledi.
2955
Kızlarını da alıp 1990'ın ilk aylarında yola çıktılar. Kuala Lumpur'da, Çin mahallesinde bir ev tutup yerleştiler. İslam Konferansı Örgütü'nün kurduğu Uluslararası İslam Üniversitesi'nde Türkiye'den 15 kadar öğretim üyesi vardı.
3055
Daha sonra aralarına Yusuf Ziya Özcan da katılacaktı bu akademisyenlerin. Davutoğlu, bir hafta kadar sonra girdi ilk derse. Bir baktı, sınıf küçük bir Birleşmiş Milletler gibi. Sınıfın neredeyse yarısı Müslüman Malaylardan oluşuyordu.
3155
Kalanı da Çinli, Hint, Asyalı, Afrikalı öğrencilerden oluşuyordu. Her biri ayrı kültür havzasındandı. Fakat elindeki Sabine'in artık klasikleşen "Siyasi Düşünceler tarihi" kitabında onlar yoktu. Elindeki kitap Eflatun ile başlıyordu.
3255
Aristo, Roma, Hıristiyanlık, Reform, Rönesans, Modern ideolojiler diye gidiyordu. İçinde Malaylar, Çinliler yoktu. Bunu yapamazdı. Oturdu, Konfiçyus'tan Taoizme, Hint ve tabii İslam kültürüne çalıştı.Onların yanına Osmanlı düşünürü Kınalızade'yi de ekledi
3355
Yepyeni bir siyasi düşünce tarihi metni oluşturdu.Bu metin üzerinden verdi derslerini. Malezya tam istediği türden bir laboratuvardı onun için. Yerel kültürü tanımak için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Yerel festivallere eşi ve kızlarıyla gidiyordu.
3455
Yepyeni bir siyasi düşünce tarihi metni oluşturdu.Bu metin üzerinden verdi derslerini. Malezya tam istediği türden bir laboratuvardı onun için. Yerel kültürü tanımak için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Yerel festivallere eşi ve kızlarıyla gidiyordu.
3555
2 yıl için gitmişti ama 4 yıl kaldıktan sonra 1995'te ayrıldı Malezya'dan.Türkiye'ye döndüğünde aynı dosyasıyla yeniden başvurdu,doçentlik ünvanını burada da aldı.Çok geçmeden Marmara Üniversitesi'nde göreve başladı.Üniversitede kadro sorunları vardı.
3655
Önce sosyal bilimler yüksek okulunda başladı, sonra uluslararası ilişkilere geçti.1999'da profesör olduktan sonra da Beykent Üniversitesi'ne geçti. Yeni kurulmuş bir üniversiteydi Beykent. En çok yankı uyandıran kitabını da bu üniversitedeyken yayınladı.
3755
"Stratejik Derinlik" 1 yılda 13 baskı yaptı. Giderek akademik yaşamın dışında da aktif olmaya başladı.Harp Akademisi'nden MÜSİAD'a kadar birçok yerde konferanslar verdi.Abdullah Gül ile 1980'li yıllarda tanışmışlardı.Bir makalesi,Gül'ün ilgisini çekmişti.
3855
Bunun üzerine tanışmışlardı. Aralarındaki dostluk,1990'lı yıllarda Gül'ün,Suudi Arabistan'dan dönüşünden sonra oluştu.Daha sık görüşür oldular.Tayyip Erdoğan ile de belediye başkanlığı öncesinde tanıştı.
3955
Devlet Bakanlığı sırası ihtiyaç duyduğunda Gül'e yardımcı oldu. Danışmanlığı, Gül'ün 2002 sonrasında başbakan olarak hükümet kurmasıyla resmileşti. Davutoğlu, Başbakanlık Başdanışmanı olarak göreve başladı.
4055
Gül'ün önerisi dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayıyla büyükelçilik ünvanı aldı.Gül'ün Başbakanlığı Erdoğan'a devretmesinden sonra da görevine devam etti.Zaten onu Gül davet etse de sonra Erdoğan ile de biraraya gelmişlerdi.
4155
O da daveti yinelemişti. Davutoğlu, o dönemde "gölge Dışişleri bakanı" gibi dış temaslarda etkili olmaya başladı.AB ile temaslardan,Kıbrıs müzakerelerine, Irak savaşına kadar hemen her alanda rol aldı.Göreve gelirken iki üç yıl sonra ayrılmayı planlıyordu
4255
Yazmayı planladığı kitaplara yoğunlaşmayı,üniversiteye dönmeyi hayal ediyordu.2007 seçimleri yaklaşırken milletvekili olmayı düşünmediği gibi ayrılmaya niyetlendi.Seçim sonrasında dosyalarını hazırlamaya da başladı.Ancak ayrılmasını ne Erdoğan uygun buldu
4355
Erdoğan'ın özel uçağıyla çeşitli ülkelere giden, hükümet adına resmi temaslarda bulunan, Türkiye diplomasi tarihinde örneğine rastlanmayan bir "Başdanışman" haline geldi. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın dış temaslarının,ikili görüşmelerinin değişmez ismi oldu
4455
Görüşmelerin en özel anlarına bile katılıyordu. ABD, Avrupa ülkeleri bile büyükelçilikler, Dışişleri yerine çoğu zaman onun telefonu, maili üzerinden Türkiye ile temaslar yürütüyordu. Gelen mesajları sonradan Dışişleri'ne aktarıp kayda geçiriyordu
4555
Şam'da Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile görüşme görevi MGK bildirisiyle duyuruluyordu.ABD Başkanı Obama gelmeden önce Washington'a gidip hazırlıkları da o yürütüyordu.Geldiği noktanın dikkat çekmesiyse Suriye,Filistin,İsrail ile temasları sayesinde oldu.
4655
Hamas lideri Halit Meşal ile gizli görüşmesinin ortaya çıkması epey gürültü kopardı. Artık "Türk diplomasisinin Kissenger'ı", "Gölge adam", "İnce bir taktisyen" olarak tanımlanıyordu.
4755
İlginç ama ayrı bir ekibi hiç olmadı Davutoğlu'nun. Başbakanlıkta, yardımcısı ve eski öğrencisi Ali Sarıkaya, bir sekreteri ve şoförü vardı sadece. Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık-Dışişleri Bakanlığı üçlüsü ile koordinasyon halinde çalıştı hep.
4855
Askerler de analizlerine önem verdi. Bazen danışmanlar Akif Beki ve Ömer Çelik ile sorun yaşasa da kimseyle derin bir çatışması olmadı. Çok eleştirildi. En çok da "Neo-Osmanlıcı" olmakla suçlandı. Kendisi kabul etmedi bu tanımı.
4955
Amacı, Türkiye'yi "merkez ülke" yapmaktı. Bölgedeki uçan kuştan bile haberdar olmaya çalışıyordu. Sonuç, 1.5 ay içinde 11 ülkeye gitmesiydi.
5055
Şubat sonundan itibaren Tanzanya, Kenya, İran, Irak, Çek Cumhuriyeti, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Katar ve Suriye'yi dolaşmıştı ve geziler aynı tempoda sürüp gidiyordu. 40 yıldır oturdukları Bahçelievler'deki evine çok az uğrayabiliyordu
5155
Bu tempodan en çok yakınan da küçük çocuklarıydı. Davutoğlu, gittiği her ülkeden onlara birer hediye almayı ihmal etmiyordu.
5255
Sare Davutoğlu, kadın doğum uzmanı. Eşiyle Malezya'ya gittiği dönemde o da üniversitenin kliniğinde görev yaptı. Halen İstanbul'da kendi muayenehanesinde çalışıyor. Kürtaj karşıtı görüşleriyle tanınıyor.
5355
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kız kardeşi Vesile İlden'in dostu olan Sare Davutoğlu, Erdoğan'ın kızı Esra Albayrak'ın da doktoru. Doğumunu o yaptırdı.Seminerlere, toplantılara katılıp kürtaj konusunda konuşmalar yapıyor.
5455
Üyesi olduğu,Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmet Vakfı'nın amaçlarından biri kürtaja karşı mücadele.Vakfın "Yaşama hakkı-kürtaj" projesinde,aktif olarak görev aldı.Vakıf,2006'da kamu yararına çalışan kuruluşlar arasına girdi.Vergi muafiyeti tanındı.