İstanbul Üsküdar Belediyesi, Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa (sav) Efendimizin yaşadığı dönemi anlatmak amacıyla, içersinde Kâbe, Hira Dağı, Hira Mağarası, Sevr Mağarası, Muallâk Taşı, fil heykeli ve zemzem kuyusunu temsili olarak gösteren maketlerin yer aldığı ‘’Asr-ı Saadet Köyü’’ kurdu…
Bu duruma olumlu bakanlar, faydalı olduğunu düşünüp görmek isteyenler olduğu kadar tepkiyle karşılayanlar da oldu… Hatta olayı trajikomik hale getirmek isteyen bir şahıs, ihram elbiselerini giyinerek söz konusu yere gelmesi nedeniyle gözaltına alındı…
Peygamberimiz (sav)’in yaşadığı dönemi ve şartlarını daha iyi anlamak açısından faydalı olabilecek olan bu çalışmada, özellikle Kâbe’nin orijinaline çok benzer bir şekilde yapılmış olması bazı yanlışlıkları da beraberinde getirebileceği kuşkularına sebep olmuştur… Kâbe’nin o güzel örtüsüyle sadece ait olduğu yerde görülmesinin, o ilk görülme heyecanının o mübarek beldelerde olmasının daha doğru olacağını, ben şahsen düşünüyorum…
Mamafih, Peygamberimiz (sav)’in yaşadığı diğer ortamların bu şekilde tasvir edilmesi, o dönemi adeta yaşayarak görmek açısından güzel bir yöntem olabilir… Zira yaşadığımız bu bolluk, bereket ve her şeyin kolay elde edildiği bir zaman dilimindeyken o dönemi, anlatılan kifayetsiz kelimelerle zihinlerde layıkıyla canlandırmak pek mümkün olmayacaktır… İşte böylesi bir durumda, o dönemi daha iyi anlamanın ve anlatmanın yolu o zamanın şartlarını görsel olarak insanların öğrenimine sunmak olabilecektir…
Bu haberi okuduğumda aklıma; Konya-Karapınar’da bir belgesel film için kurulan, temsili ‘’Mekke’’ platosu geldi… Karapınar sınırları içerisindeki Kesmez mahallesinin kuzeyi istikametindeki Karacadağ’ın güneyinde, Konya-Adana asfaltına 5 kilometre mesafede, Mekke şehri ve Kâbe’nin temsili olarak bire bir ölçülerde benzeri yapılmıştı…
Bu temsili Mekke platosunun yapılış amacı ise; yapım ve yayıncılığını TRT’nin üstlendiği ve Dünya sinema tarihinde ‘’Çağrı’’ filminden sonra en kapsamlı bir ‘’Belgesel Dizi’’ olması için yapılan ‘’Vahyin İzinde’’ isimli film içindi… Söz konusu film, peygamber Efendimiz (sav) ‘e gelen vahiylerin hikayelerini esas alan senaryoları içeriyordu..
Çok büyük emekler ve büyük bir bütçe ile yapılan temsili Mekke platosunda çekimler yapıldı, proje öngörülen şekilde ilerledi ve bittiğinde film ekipleri gitmek üzere yola koyuldular…
Oraya yapılan yatırım ise o şekilde kaldı ve adeta kaderine terk edildi… Yukarıda Üsküdar belediyesi örneğinde anlattığımız gibi burası, Asr-ı Saadet devrini daha iyi anlatmak için önceden yapılmış olan yatırımlarla birlikte etkili bir çalışma olabilirdi… Israrla belirttiğimiz gibi, Kâbe’nin temsili olarak gösterilmesi hususundaki hassasiyetler dikkate alınarak ve hatta Kâbe’nin orada sadece isim olarak kalması sağlanmak suretiyle; Asr-ı Saadet devri Mekke’sinin çok güzel bir kopyası olarak yapılan bu çalışma insanların öğrenimine sunulabilir ve etkili bir çalışma olabilirdi…
Karapınar’da kurulan bu Mekke film platosu, ATV’ de ekranlara gelen Zahide Yetiş’in sunduğu bir programda da gösterildi… İstanbul emekli il müftü yardımcısı olan Yusuf Kavaklı hoca’nın bizzat Karapınar’a gelerek tanıtımını yaptığı Mekke film Platosu, ekranlarda epeyce gösterildi hatta izleyicilerden gelen yoğun istek üzerine birkaç kez daha tekrar ekranlara getirildi…
Konya, film sektörü açısından son yıllarda tercih edilir bir noktaya gelmiştir… Kimyacı ve Tek Türkiye gibi dizilerin yanı sıra Beşinci Boyut, Anadolu Kartalları, Mar Filmi, Paramparça, Mavi Bisiklet gibi birçok projenin yanında Mevlana Filminin yapımı devam etmektedir… Konya’nın her koşula uygun zengin coğrafi yapısıyla birlikte birçok dizinin bazı sahnelerine de ev sahipliği yapmıştır… Konya birçok alanda olduğu gibi bu alanda da adını sıkça duyurmaktadır…
Selametle…