Filistinliler Gerçekten Topraklarını Satı Mı

Dursun Gizli

“Bugünlerin en acımasızca hatta en gaddarca söylemlerinden biridir, “Filistinliler topraklarını sattı bugün başına gelenleri hakkediyor” sözü. Bu ne belgelerin kanıtladığı gerçek tarihi yansıtmakta, ne de binlerce çocuğun öldürüldüğü katliama, insanlığa yakışmamaktadır.”

Hayatı boyunca konuyla ilgili bir tane bile belge görmemiş bir tane yazı okumamış her kim varsa “Filistinliler, Yahudilere toprak sattı” diye konuşuyor. Yahudiler, Filistin’de Osmanlı yönetiminin bütün yasaklamalarına rağmen, 19. yüzyılın sonlarında hileli yollarla bir miktar toprak satın aldılar. Ancak 1900’de Yahudilerin elindeki 218 bin 170 dönümlük toprak, Filistin’in bütün yüzölçümünün sadece yüzde 0.73’üydü

Filistin en uzun soluklu barış ve rahat dönemini şüphesiz Osmanlı döneminde yaşamıştır. ( 401 yıl)19. Yy' başlarında İngilizler Osmanlı topraklarında bulunan Yahudileri himaye altına almış bu vasıtayla da Osmanlı Devleti’nin dış politikasında sahne almaya başlamıştır. İngiltere Yahudileri ve zengin Yahudiler Filistin’i vatan yapmak için birtakım planlar içerisinde rol almaya ve ihanet sergilemeye başladılar

Yahudi düşmanlığının iyice artması, Yahudilerin kitleler halinde Rusya'dan göç etmesi 1881’de Rus Çarı 2. Aleksandr’ın öldürülmesi ile başlamış Siyonizm’in ortaya çıkmasına yol açmıştır. Yahudi göçlerinin bir kısmı Osmanlı topraklarındaydı. Osmanlı yönetimi, 1882'de Yahudilerin Filistin haricinde gösterilecek yerlerde 100-150 haneyi geçmeyecek şekilde yerleşmeleri şartıyla ülkeye kabul edilebilecekleri kararını aldı. Fakat bu tedbir kesin bir çözüm olmadı. Yahudiler, çeşitli yollarla Filistin'e gitmeyi sürdürdüler...” Osmanlı Yahudilerin yerleşmedinden dolayı oluşacak risklerin farkında olduğu için Filistinde toprak satışına katti olarak karşı idi.

Sultan 2. Abdulhamit keyfi satışların önüne geçmek için her türlü tedbirleri aldı, ancak mahali yani köy yerleşimindeki bazı Filistinliler büyük para karşılığı mülklerini sattı. Devlete bağlı Mahali yöneticiler bunu derhal devlete bildirdi ve 2. Abdulhamit Han bu gelişmeler üzerine boş Devlet arazilerinden bir kısmını satın alarak Çiftlik-i Hümayun oluşturdu ve hatta göçebe olarak yaşayan göçebe Arap ve Türkmenleri bu bölgelere yerleştirdi. "Filistin'de toprak satın almak isteyen Yahudilerin gayesi, Beni İsrail döneminde mamur hâlde bulunan ve Tevrat'ta ismi geçen bazı yerlerin mamuriyeti sabıkasını iade etmekti yani büyük Ortadoğu planını gerçekleştirmekti.

1945'TE BİLE YÜZDE 5'Tİ

Filistin topraklarının yüzde 80'i devlet arazisi, yüzde 20 kadarı da özel mülk olan arazilerdi. Osmanlı yönetimi, yabancı Yahudilere devlet arazisi satışında bulunmamış ve bu tür satışı da yasaklamıştı. Yabancı Yahudilere direkt veya dolaylı olarak yapılan satışlar, özel mülk arazilerde gerçekleşti. Toprak satın alındıktan sonra bazı usulsüzlüklerle yabancı Yahudiler, Osmanlı tebaası olarak gösterilmişti. Hileli satışlar tespit edildiği anda ise devlet tarafından iptal edildi. İptal edilmeyen, usulsüz olarak gerçekleşen veya gözden kaçan satışlar, 1900'de Filistin topraklarının sadece yüzde 0.73'üydü. Bu sadece 1945 yılında İngiliz işgali zamanlarında artış göstermiştir. Sonuç olarak Filistin topraklarının yüzde 80'i devlet arazisi, yüzde 20 kadarı da özel mülk olan arazilerin sadece entrikalar ile %2’si satılmış ama bir avuç insanın hatası yüzünden bugün ki İslam aleminde yaşanan katliama HAKKEDDİLER! Diyerek bütün insanlığa yüklemek sadece cahillik ve eğitimsizliktir. Rabbim İslama ve Müslümanlara birlik ve beraberlik şuuru nasip etsin.