Sabah namazı sonrası yemeğimi yiyip işe gidecektim. Yemek hazırlanana kadar sosyal medyada ne var, ne yok diye bakayım dedim. Korkunç manzarayı işte o zaman gördüm. Görüntü Gazze’de yakıt deposu bombalanan Şifa hastanesinden. Yakıt deposu vurulduğu ve elektrikler de olmadığı için küvözde olması gereken bebekleri bir yere toplamışlar. O bebeklerin görüntüleri, sesleri bir anda dehşete düşürdü beni. Üstelik bu görüntüleri izlerken 2 aylık olan bebeğim de tam karşımda uyuyordu. Bu bende şok etkisi oluşturdu. Kalbinde insanlık adına zerre kadar bir kırıntı olan, eminim o acıyı ve etkiyi yüreğinin en derilerinde hisseder. Bu resmen vahşet, bu resmen katliamdır. Ben bunları izlediğim zaman resmen insanlığımdan utanırken, bunu yapan ve bunlara destek olanların insanlıktan nasibini almayan hayvanlar olduğu kanaatindeyim. Göğsünde yürek taşıyan hiçbir insan bunu yapamaz, yapanlara da destek olmaz. Fakat, biz bugün neyi görüyoruz? yıllardır bizi “Avrupa değerleri”, “İnsan hakları”, “Medeniyet” diye uyutanlar, bu katillere destek olmak için sıraya girmişler. Sahip oldukları tüm serveti bizim tükettiklerimize borçlu olanlar, bizi, kardeşlerimizi, değerlerimizi, inançlarımızı ve yaşamımızı hiçe sayıyorlar.
Bize hep Filistin, Doğu Türkistan, Arakan, Bosna ve Karabağ gibi yerlerde yaşanan katliam ve soykırımların oradaki Müslümanların imtihanı oldukları söylendi. Peki, sadece bu katliam ve soykırımlar onların imtihanı mı? Sizce de bu onlardan daha çok bizim imtihanımız değil mi? Yani Allah, bu kadar rahat içersinde yaşayan bizlerden o kardeşlerimizin hesabını sormayacağınızı mı düşünüyoruz? Eğer öyleyse, Peygamberimiz (s.a.s): “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buhari, Edeb 27; Müslim, Birr 66) hadisinde boşuna mı uyarıyor bizleri? Bunu söylerken de bazıları da bahanesini buluyor ki, hadiste bahsedilen Müslüman değil Mümindir diye. İyi de kardeşim, sen orada katledilenlerin Mümin olmadığını nereden biliyorsun?
Bir de toplumda yeni tipler belirdi. Hayatlarında Doğu Türkistan’ı ağızlarına almayanlar ve ya Doğu Türkistan’ı sadece anma gününde hatırlayanlar, Filistin denilince akıllarına hemen Doğu Türkistan geliyor. Kardeşim bizler Müslüman’ız, bizim için Doğu Türkistan neyse Filistin de odur. Aynı zamanda Türk’üz. Binlerce yıllık Türk töresine göre de zulmün olduğu yerde tarafsız kalınmaz. Türk milleti binlerce yıllık tarihinde de her zaman, zalime karşı mazlumun yanında durmuştur. Bizi millet yapan, mazlumların koruyucusu yapan budur.
Yukarda saydıklarımın hiç birisi olmasa bile, Filistin meselesi artık milli ve dini düşünceleri aşarak insani bir mesele olmuştur. Zalim İsrail’e karşı Filistin’in yanında olmak insani bir görev ve sorumluluktur. Tabi insanlıktan payı olanlar için.