Reklamı Anadolu’da tasarım olarak algıladık hep. Oysa reklama kişilik katan, can veren tasarım değil fikirdir. Elbette tasarım reklamı kitleye aktaran en önemli etkenlerden biridir. Ama reklam sadece güzel tasarım yapmak değildir. Tasarım reklam fikrine hizmet eden bir araç olmalıdır. Kendine reklamcıyım diyen, reklam ajansıyım diyen önce fikrini reklama işlemelidir, müşterisine tasarım değil fikir satmalıdır. Fikir içermeyen reklamlar kişiliksiz, kimliksiz kalır. İyi tasarım yapıyor olabilirsiniz, tasarım yarışmalarına girse derece alacak tasarımlar ortaya çıkarabilirsiniz fakat önemli olan yaptığınız işin müşterinizin markasına ne kadar hizmet ettiği, markaya ne kattığı önemlidir. Bunun için de reklamlarınızı belirli bir strateji üzerine kurmalı, stratejiye hizmet edecek fikirler bulmalı ve fikri en iyi anlatacak tasarımlar üretmelisiniz.
Reklamlar mutlaka bir iletişim stratejisi üzerine fikir üreterek oluşturulmalıdır. Rakipleriniz arasından sıyrılarak kitlelerin sizi fark etmesini istiyorsanız bu farkındalığı sağlayacak olan iyi tasarımdan daha önce iyi strateji ve iyi fikirdir. Stratejisiz reklam nereye gideceğini bilmez, anlık ihtiyaçlar üzerine üretilen reklamlar sizi tasarım olarak tatmin edebilir fakat markanıza hiçbir katkı sağlamaz. Görünür olmak için reklam yapmış olursunuz. Reklam amacı olan, stratejisi olan, sizi nereye götüreceği bilinmesi gereken bir süreçtir. Stratejinizi harekete geçirecek olan da fikirdir. Bir reklamverenseniz öncelikle ajansınıza yaptığı işin stratejisini, fikrini sorun eğer ajansınızın anlattıkları sizi bir ileri adıma taşıyabiliyorsa o zaman doğru ajansı buldunuz demektir. Fakat size tasarım sunan, ne amaçla reklam yaptığını bilmeyen, sadece anlık ihtiyaçları karşılayan birileri varsa maalesef boşa masraf yapıyorsunuz demektir.
Konya’daki reklam verenler maalesef fikri sorgulamıyorlar. Güzel bir tasarım olduğuna inanıyorlarsa reklama onay veriyorlar. Tüm bütçelerini bitirdikten sonra da reklamdan geri dönüş alamadık diyerek reklam yapmayı kesme kararı veriyorlar. Oysa suç reklamda değil reklamı yapanda, reklama onay verenlerde. Ajansınızı ne kadar zorladığınızı düşünmelisiniz, önünüze gelen bir reklamı irdelemeli ajansın size neyi neden kullandığını açıklamasını istemelisiniz. Sizin hedeflerinizle ajansınızın sizi taşımak istediği hedefler örtüşmeli. Anlık değil uzun vadeli düşünmelisiniz unutmayın reklam uzun vadeli bir yatırımdır. Bu uzun vadede yaptığınız tüm iletişim çalışmalarının birleşimi ortaya marka denen kavramı çıkartacaktır. Bu süreç içerisinde her yerde farklı konuşan, belirli bir tonu olmayan, gideceği yolu bilmeyen bir firma marka olmaya ne kadar yaklaşabilir ki. Ortaya çıkan kişiliksiz, kimliksiz reklamlar kişiliksiz firmalar ortaya çıkarır. İnsanların zihinlerinde bir marka algısı oluşturamaz, boşa reklam yapmış olursunuz. Çünkü akılda kalmanız mümkün değildir. Sonuç olarak da reklamdan geri dönüş alamıyoruz diyerek reklama küser, ya batar ya da fason üretici olarak yaşamınıza devam edersiniz.
Ajanslar kişilikli iş üretmek için kendini yetiştirmelidir. Bünyenizde strateji üretecek, fikir üretecek çalışanlar bulundurmalısınız. Personelinizi sadece tasarımcılardan ibaret düşünmeyin. Strateji ve fikir üretebilecek yetkin kişileri istihdam ederek gerçek bir reklam ajansı kimliğine bürünmelisiniz. Emin olun ortaya çıkacak fikir dolu işler, müşterinize sağladığınız satış geri dönüşleri sizi de çok daha iyi noktalara taşıyacaktır. Daha uzun süreli ajans – reklamveren evlilikleri görmek ancak böyle mümkün olacak.
Konya’da fikir dolu işler görmek dileğiyle.