Fedakâr memur

Servet R. Çolak

2022 yılı enflasyon oranı 64,27 oldu. Bu oranlara rağmen yoksulluk sınırına dayanan asgari ücrete 6 ayda yüzde 50 oranında zam yapıldı. Memurlara da yüzde 30 oranında zam yapıldı. Haziran sonunda memurlara zam oranı yeniden belirlenecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı memur ve emekliye yüzde 30 zam oranı “Müjde” olarak duyurulsa da memurlar bu oranın üzerinde rakam bekliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının üzerinden günler geçmesine rağmen memur kesimi bu oranı kabul etmiyor ve baskılarını sürdürüyor. Bazı bölgelerde grev ve ya iş bırakma eylemleri bile başladı.

Memur kesimi eylemlerine sürdürürken asgari ücretliyi bir ele alalım. 8 bin 500 lira eline geçecek bir işçinin ev kirası 4 bin ila 5 bin lira arasında oluyor. Sadece ev kirası bu kadar. Kirada oturmayanı bile hesaplasak bu işçinin geçimi tek çocukla bile neredeyse zar zor olur. Ki eşinin ve ya evde başka birinin de çalışması gerekiyor. Bundan önceki dönemde de 5 bin 500 lira maaş alıyordu ve bununla bile geçinmeye kendini zorluyordu.

Şu şartlarda en düşük memur 13 bin liraya yakın maaş alabilecek. Yine kirada oturan bir memurun bu maaşla geçinmesi çok zor. Kirada oturmayan bir asgari ücretli, kirada oturmayan bir memurdan daha dar bir hayat yaşayacağı çok net.

Son yıllarda dünyadaki gıda krizleri, ekonomi savaşları, pandemi sonrası buhran ve bir sürü olay… Dünyayı etkilediği gibi ülkemizi de bu durum derinden sarstı ve bunu ülkede yaşayan en zengininden en fakirine kadar herkes hissetti. 35 yaşındayım ve bir ekonomik buhranın bu kadar hissedildiğini görmedim.

Ülkenin ve dünyanın durumu ortadayken, artık yapılacak tek şey her şeyi devletten beklememek oluyor. Artık burada bireysellik devreye giriyor ve hayatımızı daraltmaya başlamazsak bu buhranı daha çok hissedeceğiz.

Bunun önüne geçmek için birinci kural tasarruf olacak. Her şeyde tasarruf yapılması gerekiyor. 2018 veya öncesi yaşama şartlarımızı devam ettirirsek asla yaşayamayız ve durumumuz inanın daha kötüye gider.

Burada işçi kendi hayatını kısarak bu buhranın geçmesini istiyor ve aynı zamanda işini de kaybetme korkusu yaşıyor.

Grev yapan memurlarımıza seslenmek gerekirse belli ki 2023 yılını da bazı sıkıntılarla geçireceğiz. Bunu göz önüne alarak ve gelecek yılların daha da güzel geçeceğini hesap ederek bu yıl tasarruflu yaşamaya adapte olmalılar. Artık durum eskisi gibi değil, herkes bir sıkıntı yaşıyor ve memurlar da bu sıkıntının içinde kendilerinin olmamalarını istiyor.

Ülkemizin ayakta kalmasını sağlayan ve işleyen organlara kan taşıyan memurlarımız bu durumu daha iyi anlamalı ve aslında tüm halka fedakarca davranıp örnek olmaları gerekmiyor mu?

Memurlardan beklenen, grev ya da iş bırakma eylemi değil bu durumda fedakarca davranıp bu oranları kabul etmeleridir. Çünkü zaten memurlar dışında hemen herkes tasarrufa veya kendinden fedakarlığa başladı.