Irak’ın kuzeyindeki IKYB lideri Barzani’nin yapacağım son iş diyerek bölgeyi ateşe atma girişimi olarak görülen bağımsızlık referandumuna bir kaç gün kala, referandum iptal edilebilir edilmezse savaş çıkabilir gibi tahminler dillendirilerek mevcut gergin olan ortamı daha da gerginleştirmeye çalışıldığını görmekteyiz.
Yazılı ve görsel medyada yapılan yayınlarda neredeyse tüm dünya bu referanduma karşı ve sadece İsrail destek veriyor gibi bir algı oluşturulmaya başlandı geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın bana bu referandum ne olacak biz savaşa girecek miyiz ? gibi sorularına verdiğim cevabı sizlerle paylaşmak istedim. Buyurun başlayalım :
Önce kuzey Irak nedir, ne değildir sorusunu soralım. Kuzey Irak ta yaşayan Kürtler, Türkmenler veya Araplar ve bölge de var olan aşiretler veya partiler tüm bu bölge Türkiye’nin koruması altında yaşayan bir bölgedir. Türkiye bu bölge de yaşayan tüm halklara hoşgörü ile yaklaşan bir politika takip etmiştir.Bu bölgede yaşayan iki büyük parti olan Talabani ve Barzani vaktiyle birbirlerine savaş ilan ettiklerinde arasını biz bularak savaşmalarına engel olduk.
Sıkıştılar pasaport verdik Avrupa veya Amerika’ya seyahat etmelerini Ankara üzeri biz sağladık, Saddam Hüseyin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandı sınır kapılarını biz açtık ve ilk yardımı biz yaptık. En son Bağdat hükümeti ile aralarına husumet girince yine biz merkezi hükümete göz dağı verdik Kuzey ırak petrollerinin satışında aracılık edip daha çok para kazanmalarına vesile olduk. Yani kuzey Irak’ta yaşayan halklarla bu Kürt, Türkmen, Arap, Yezidi veya sunni, şii demeden hepsine kapımızı açtık ve yine olsa yine açarız.
Madalyonun öbür yüzü de farklı değil, Kuzey Irak bölgesinin Türkiye’ye ilhak etmesi gibi haber ve yorumları özellikle 2009 yılından sonra sıkça duymaya başladık o yıllarda Mesud Barzani’nin sağ kolu ve özel kalem müdürü Fuat Hüseyin isimli kişinin beyanatları bu yorumlara sebep olmuştu ve Barzani yönetiminin de Türkiye’ye bakış açıları her zaman olumlu olmuş ve Türkiye’yi güvenecekleri bir liman olarak gördüklerini her zaman beyan etmişlerdir. Son yıllarda Kuzey Irak’ta bulunan askeri üslerimiz sadece Türkmenleri değil Kürt ve Araplarında güvenliğini sağlayan caydırıcı bir güç olarak bölgede faaliyet göstermektedir.
Hatta Peşmergelere ve diğer etnik gruplara eğit donat kapsamında askeri eğitim ve silah veren Türkiye olmuştur. Amerika, İngiltere veya Almanya da buna benzer eğitimler verse de Türkiye’nin verdiği destek bölgede daha önemli görülmektedir.
Şu an bu bölgede oynanan oyunların ne olduğunu anlamak isteyenlere açık çağrımdır. Görünene değil göremediklerimize kafa yoralım, bu bölgede bir güç savaşı var ve Barzani bu mücadele de sadece figüranlık yapıyor.
Arka perde de neler oluyor dersek işte orasını bilemiyoruz ve bekleyip göreceğiz. Barzani , Türkiye’yi Amerika’nın koruması olsa dahi düşman olarak karşısına almayı dahi aklından geçiremez, bunu bilen Barzani niye tüm bölge ülkelerini karşısına almaya çalışıyor dersek , referandum söylentileri İspanya’dan bile ses getirmesi oyunun amacına hizmet etmektedir, göründüğü kadarı ile bağımsızlık referandumuna sadece İsrail destek veriyor, Amerika dahi destek vermiyor gibi bir algı yönetiliyor.
İşte esas mesele bu birbirinden tutarsız iki uygulama Barzani yönetimindeki Kürdistan, İsrail’in güvenliği için gerekli ise Amerika buna tam destek verir ama destek vermiyor gözüküyor ya da medyaya destek yok mesajı veriliyor fakat fiiliyatta destek veriyor ise ki bence en doğru tahmin bu yine Amerika hainliğini yapmış oluyor. Zaten ondan da beklenen budur. İsrailin menfaatine olan bir durumu hele hele bölgeyi içinden çıkılmaz bir hale sokabilecek potansiyelde ki bu durumu niye desteklemesin ki referandum yapılırsa bölge daha da karışacak yine Müslümanlar birbirleri ile mücadele edecek ve İsrail ile kimse uğraşmayacak.
Bu sebeple İsrail referandumu açık açık destekliyor, İngiltere referanduma neden karşı çıkıyor dediğimiz de işte orada bir durun demek gerekiyor İngilizlerin uzun yıllara göre yapılan planlarında Barzani yönetiminde bir Kürdistan hayali olmadığı için buna destek vermiyor olabilir veya Talabani yönetiminde bir Kürdistan hayali olduğu için karşı çıkıyor olabilir, mantıklı bir istek mi evet mantıklı. Ya da Almanya veya Fransa bu referanduma neden karşı çıkmaktadır ki bu devletler Müslümanların birbirlerini öldürmelerine kahkahalarla sevinen devletler olduğu için, o bölgede barış değil savaş hüküm sürsün isteyen devletler, siz yine de bunların söylemlerine aldanmayın.
Bu referandumun yapılması sonucunda bölgede ortaya çıkabilecek güvenlik sorunları Türkiye’nin Kerkük üzerinde anlaşmalara bağlı olan haklarını gündeme getireceğinden batılı devletler bu referanduma karşı tavır almış olabilir. Bu referandumu bir de bu açıdan düşünürsek gerçeğe yaklaşabiliriz. Oyun belli fakat merak ettiğimiz Türkiye’nin hamlesi.
Saygılarımla