Türkiye ve İslam dünyasında yaşanan gelişmeleri üzüntüyle izliyoruz.
Özellikle Türkiye’de son günlerde meydana gelen olaylar, Türkiye’yi ve dolayısıyla İslam dünyasını yaralayan cinsten.
İslam dünyasını yaralıyor çünkü; Türkiye İslam dünyasının tek umut kaynağı gibi görünüyor.
Zaten Osmanlı Devleti’nden beri, Batı’nın Türk milletine karşı olan kin ve nefretlerinin devam ettiğini tarihsel süreç içerisinde görmek mümkün.
Türk milletinin İslam’ın sancaktarlığını yapabilecek kudrette olduğunu tüm dünya bilmekte.
Atalarımızın dünyaya belki de öğrettiği en iyi ve en güzel şey de bu.
Bu yüzden Batı’nın el birliğiyle yıktığı Osmanlı Devleti’nin ardından, Türkiye’nin kurulması, Türk milletinin yıkılamayacağını gösterdi.
Yıkım politikaları, stratejik çirkinlik, içeride ve dışarıdaki düşmanlar asla son bulmadı.
Konuyu Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan hoca çok iyi özetliyor bir yazısında. Batı’nın Türkiye’yi ve İslam dünyasını bitirmek için ‘İslam’a karşı İslam’ politikası uyguladığını söylüyor.
Türkiye’de ve İslam dünyasında yaşanan olayların ana kaynağı burada işte.
Batı’nın geliştirmiş olduğu bu yeni politika, İslam dünyasını kendi içerisinde bitirme amacıyla uygulamaya konmuş, tehlikeli bir silah.
Tehlikeli çünkü bu tehlikeyi yıllardır görüyoruz.
Türkiye’nin büyüme ve istikrarı asla istenilmedi. İçeride düşmanlar beslendi. İçerideki düşmanlar güçlendirildi. Türkiye’ye içeriden yön verilmeye çalışıldı hep.
İslam dünyası ve özellikle Türkiye bu tehlikeye çok açık bir ülke. Bu da Türkiye’nin yükselmesini istemeyen kimselerin işine geliyor. Cemaatler, farklı mezhepler, farklı guruplar... Bu çerçeve hep silah olarak kullanıldı. Dün kardeş olan bugün kalleş, dün kalleş olan da bugün kardeş oldu! Dün birlikte güç kazananlar bugün kazandıkları güçle birbirlerini tokatlıyor, Türkiye’yi tokatlıyor…
Güç kimin eline geçtiyse, o güç kullanılmaya açık hale geldi. Türkiye hep bu tür iç çekişmelerle meydan dayağı yedi, yemeye de devam ediyor. Hep de kaybediyor. Bunun bir son bulması gerekiyor. Bunları düşünmek gerekiyor. Türkiye’nin kaybettiğini, İslam dünyasının kaybettiğini düşünmek gerekiyor.
O yüzden bu konuda farkındalık oluşturmalıyız. Elimizdeki kazanımları yeniden kaybetmemeliyiz hatta kaybettiklerimizi yeniden kazanmalıyız. Çünkü Türk milleti neler yapabileceğini yıllarca tüm dünyaya gösterdi. Bunun bilincinde olmalı, kendimizi unutmamalıyız. İnşallah her şeyin güzel olması temennisiyle… Sevgi, saygı ve dua ile…