17-25 aralık yargı darbesinin başarısız olduğu 2013 yılında Fetö terör örgütünün Ak parti ve Erdoğan’ın itibarsızlaştırma ve iktidardan indirme girişimlerinin sonuçsuz kalması sonrasında ana muhalefet lideri o tarihlerden bu zamana kadar sürekli Ak parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı para kutuları üzerinden yalan ve haksız yere eleştirmesinin ana sebeplerini günümüzde Amerika da görülen Zerrap davası olarak mahkemenin kurulmasının alt yapısını oluşturduğunu görmekteyiz.
Rıza Zerrap’ın çifte vatandaşlık hakkı olduğunu Türkiye de bilmeyenimiz kalmamıştır, fakat Amerika’da ki davada sanık koltuğuna oturması beklenen Zerrap bir anda (Medyanın haberine göre savcı ile anlaşma yaptığı) tanık olarak ifade vereceğinin açıklanmasının ardından bir anda Amerika’nın İran’a uyguladığı ambargonun delinmesi olarak kamuoyuna duyurulan dava bir anda Türkiye’nin iktidar partisini yargılama davasına evrildiğini görmekteyiz.
Bu nasıl oldu diyenlere izah edelim buyurun Halk bankasının Uluslar arası bankacılıktan sorumlu genel müdür yardımcısı M. Hakan Atilla’nın yargılanması olarak evrilen Zerrap davası Sayın Atilla üzerinden sırayla Halk bankası ve bakanlar ve İktidar partisinin yargılanmasına başlandığını görmemiz bizleri şaşırtmamıştır. Amerika da görülen bu dava Türk milletine son dört yıldır batının dışarıdan ve ana muhalefet liderinin de içeriden ince ince işlenen sözde yolsuzluk ve hırsızlık davasının devamı niteliğindedir.
Türkiye de başarılı olamayan Fetönün yargı darbesi Amerika da başarıya ulaştırılarak Ak parti ve Erdoğan iktidarının Tük halkı nezdinde gözden düşürerek ilk seçimlerde Siyasi sahneden silinmek istediğinin açık göstergesidir. Hafızamızı yoklarsak 2012 yılında Amerika senatosunda kabul edilen Menendez- Kirk yasası olarak adlandırılan Halk bankası ve Ziraat bankasının ve İran ile ticaret yapan iş adamlarının faaliyetlerinin incelenmesi ve kapatılması yönündeki yasanın mimarlarından olan Senatörler Fetö’nün Amerika’daki kolu olarak bilinin Türk Amerikan Birliğinin onur konuğu olarak davet edilmesi bu günlere ışık tutan bir nitelik taşımaktadır.
Yani Fetö ile Amerika kol kola girmişler Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için çalışmaktadırlar. Tamam Amerika da görülen dava Türkiye’yi bağlamaz fakat burada verilecek kararlar Türkiye de 2019 yılında yapılacak seçimleri etkileyecek şekilde muhalefetin elini güçlendirecek kozlar verilmesi olarak düşünülmelidir. Ya bu kadar da olmaz demeyin olur.
Dava başlamadan Ana muhalefet lideri Erdoğan hakkında yalan yanlış beyanlar vererek halkın Erdoğan’a olan sevgisini kırmak istediğini görmemek için kör olmak gerekir. Elindeki belgeleri savcılığa suç duyurusunda bulunması gerekirken sadece karalama yaparak halk üzerinde milletinde hafızasında ki Erdoğan algısını değiştirmeye çalıştıklarını ve Amerika da ki davanın ana muhalefeti desteklediğinin kanıtı olarak bakmak gerekir.
Diğer taraftan Amerika başkanı Trump’ın Sayın Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra PYD ye yapılan silah yardımlarının durdurulmasını ümit verici gelişmeler olarak düşünürken Pentagon dan yapılan açıklamalar Amerika’daki yönetimin Türkiye’nin uzun yıllar seçilmişlerin üstünde olduğu sanılan Askerin etkisinde ve bir değişik versiyonu gibi görülmekte ise de hizmet ettiği amaç tek dir oda Amerika’nın çıkarlarıdır.
Amerika da görülen dava veya ana muhalefet liderinin Asılsız suçlamaları veya Amerika başkanı Trump’ın PYD silahlandırılmasını durdurulacağını açıklaması ile akabinde Pentagonun açıklamalarının temel amacı Amerika’nın yüksek çıkarlarını korumaktır. Yani Amerika bildiğimiz kendi çıkarları için her türlü yolu mübah gören bir anlayışın hakim olduğu bir yönetimdir.