27 Ağustosta Konya’ya geldiğimiz 4 yıl oluyor. Daha Azerbaycan’dayken Konya’nın ününü duymuştum. Allah nasip etti, Yüksek Lisans için, daha önceden Konya’ya okumaya gelen sınıf arkadaşım Sefer Seferoğlu ve değerli Hocam Azad Dedeoğlu’nun tavsiyesiyle buraya geldim.
Aklımdaki ilk şehir normalde İstanbul’du. Üniversitelerin başvuru tarihleri yakın olduğu için, ilk önce Konya’ya başvurup, daha sonra İstanbul’a geçmek niyetindeydim. Fakat, Konya beni daha ilk karşılaşmadan o kadar kendine bağladı ki, ya Konya olacak, ya da hiç olmayacak dedim içimden. Böylece Konya’da kalmaya karar verdim.
Hamdolsun başvurum olumlu sonuçlanıp, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tarih Yüksek Lisans bölümünü kazandım. Böylece 4 yıllık Konya hayatım başladı. Geride kalan bu 4 yılda değil Konya’nı ve Konyalıları tanımak, şehrin büyüleyici etkisine kapılıp tam bir Konyalı oldum desem, yalan söylemiş olmam. Artık bir Konyalı gibi düşünüyor, Konyalı gibi hissediyor ve deyim yerindeyse, Konyalı gibi yaşıyorum. Konya benim hayatımda unutulmayacak güzel hatıralar bıraktı, hala da bırakmaya devam ediyor. Diyorlar ya bu şehrin ruhu var, gerçektende öyle bu şehrin ruhu var. Ben Türkiye’nin birçok yerinde bulundum, başka-başka şehirlere seyahat ettim, ama her seferinde Konya’ya koşa-koşa geri döndüm. Çünkü Konya benim ruhumun, davamın şehridir. Ben, bu şehirde aldığım rahatlığı ve huzuru 31 yıllık hayatımda hiçbir yerden almadım. Konya Türk ve İslam dünyasının en güzel ve en önemli şehirlerindendir.
Bazen, maalesef Konya’nı sevmeyen arkadaşlarla da karşılaşıyorum. Hepsini kastetmiyorum ancak, bu arkadaşların hayatlarına, yaşam biçimlerine, düşüncelerine baktığım zaman, benim kendim de, bu arkadaşlara uzak olduğumu görüyorum.
Konya insanından da bahsedecek olursak, ben kendim 4 yıldır Meramda mahalle ortamında yaşıyorum. Bu sebepten Konyalıları çok iyi tanıma fırsatım oldu.
Konyalılar yardımseverdir. Mahallede bulunduğum 4 yıl boyunca kendileri, her zaman en sıkıştığım zamanlarda yardımıma koştular. Yardımlarını ve desteklerini benden hiç esirgemediler.
Konyalılar dindardır. Konya’da ezan vaktinde nerdeyse ezanın ulaşmadığı bir mekan bulamazsınız. Dinlerine bağlılardır. İbadetlerini aksatmaz dinin emir ve yasaklarını eksiksiz uygulamağa çalışırlar. Ayrıca dindar kardeşlerine ve ilim erbabı kimselere karşı da çok saygılıdırlar.
Konyalılar misafirperverlerdir. Mahallede bulunduğum 4 yıl boyunca beni, başka ülke vatandaşı olduğumu hiç hissettirmediler. Mahallede bir davet olduğunda mutlaka beni de çağırdılar. Ramazan iftarlarını ve ev ziyaretlerini söylemiyorum bile.
Konyalılar milliyetçidirler. Konya halkı vatanlarına, devletlerine ve bayraklarına çok düşkünler. Hemen-hemen her dükkanda ve evde bayrak görmeniz mümkün. Vatan ve millet için her an ölmeye hazırdırlar.
Konyalılar arkadaşlığa sadıktırlar. Konya’da bulunduğum süre zarfında bir çok arkadaş edindim ki, bunların bazıları hadiste de buyrulan gül kokulu dükkan gibidirler. Allah onlardan razı olsun.
Son olarak komşum gazeteci yazar Lütfi Ayhan Hocanın da dediği gibi: “Evrende Dünya, Dünyada Konya”