Evlenmek, yuva kurmak Allah’ın varlık aleminde nesli devam ettirmek ve aile yuvasının huzurunu sağlamak için koymuş olduğu sünnetlerden biridir. Aslında bu kanun sadece insanlara has bir Sünnet değildir. İslam dini aile ve toplumun huzur ve sükunetini sağlamak için, hatta ahiret saadeti için evliliği zaruri görmektedir.
İnsan farklı duygu ve arzulara sahip olan iki ayrı cins, kadın ve erkek olarak yaratılmıştır. Birinin diğerini arzulaması aileleri ve kabileleri oluşturmuş ve insan için sosyal hayatı mümkün kılmıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:
-“Kim evlenirse imanının yarısını tamamlamış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Allah’tan korksun”( Heysemi IV.252)
-“En faziletli şefaatlerden( teşvik edilen amellerden) biri evlilik hususunda iki kişiye aracı ve yardımcı olmaktır.( İbni Mace,Nikah 49)
-“Kadın dört sebepten biri için nikahlanır. Malı, nesebi, güzelliği ve dindarlığı. Sen dindar olanı seç ki hayır ve bereket göresin.”( Buhari, Nikah 15-Müslim Rada 53)
-“Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimle amel etmezse, benden değildir. Evleniniz! Zira ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim. Kimin maddi imkanı varsa, hemen evlensin. Kim maddi imkan bulamazsa oruç tutsun. Çünkü oruç onun için şevket kırıcıdır. (İbni Mace Nikah 1/1846)
-“Üç şeyi geciktirmeyin. Vakti gelince namazı, hazır olunca cenazeyi ve denk birini bulunca bekarı evlendirmeyi.”(Tirmizi Salat 13/171)
-“Salih kadın, kocası yüzüne baktığı zaman onu sevindirir, kocasının meşru isteklerini yerine getirir ve onun olmadığı yerde hem malını, hem de namusunu muhafaza eder.”(İbni Mace.Nikah 5/1857)
-“Kocası kendisinden razı olarak vefat eden kadın, cennete gider.”(Tirmizi; Rade 10-İbni Mace Nikah 4)
-“Sahip olunan şeylerin en kıymetlisi; zikreden bir dil, şükreden bir kalp, kocasının imanına yardımcı olan saliha bir eştir.” (Tirmizi,Tefsir 9/9)
-“Kendi için evlenmek kolay olduğu halde evlenmeyen kişi benden değildir.”(Beyhaki, Şuab VII 338/5095)
Son derece severek evlenen yeni evli bir çift; evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadarda birbirlerine dil dökmüşlerdi. Ama şimdilerde, küçük bir söz, ufak bir olay orta çaplı bir kavganın çıkmasına sebep oluyordu. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlamışlardı. Aslında birbirlerini sevmiyor da değillerdi. Nihayet bir akşam oturup ilişkilerini bir daha gözden geçirmeye karar verirler. Her ikisi de boşanmayı istememekle birlikte işlerin böyle gitmeyeceğinin farkındaydılar. Erkek “Aklıma bir fikir geldi” der. Bahçeye bir ağaç dikelim ve bu ağaç üç ay içinde kurursa ayrılalım. Şayet kurumazsa bu ayrılma fikrini bir daha aklımızdan geçirmeyelim der. Bu ilginç fikir eşinin de hoşuna gider. Ertesi günü bir meyve fidanı alıp bahçeye dikerler. Aradan bir ay geçmişti ki bir gece ansızın her ikisinin elinde içi su dolu bir bidonla bahçe de karşılaşırlar. Demek ki her ikisi de bu fidanın kurumaması için ağaca su veriyorlarmış. İşte evlilik yeni dikilmiş bir fidana benzer. İtina ile bakılması gerekir.
ALLAH hepimize uzun ömürlü ve mutluluk dolu evlilikler nasip etsin. Amin. Selam ve Dua İle