Geçmiş yıllarda özellikle yardım kuruluşlarının hazırladığı programlarda, sıklıkla ekranlara gelen bir görüntü vardı. Yoksulluğun , fakirliğin ve çaresizliğin yanında sosyal güvencesi olmadığı için tedaviden yoksun insan manzaraları…
Köhne bir evde ağrılar içinde yatan çoğu zaman yatalak bir ihtiyar, yüzündeki sineği kovamayacak kadar çaresiz ateşli küçük çocuklar, tüm bunların ortasında kaç aylık hamile olduğunu dahi bilemeyen, karnındaki yavrusunu bir kere doktora götürememiş anneler ve tabi ki bu dertlerin ağırlığıyla iyice ezilmiş babalar.
Çoğumuzu izledikçe gözyaşına boğan böylesi manzaralardan çok şükür ki sosyal güvence kapsamında yapılan çalışmalarla bir parça kurtulduk. 0-18 yaş ücretsiz bakımla çocuklar artık rahatça tedavi oluyor. Aşı hizmetlerinin artışıyla da bebekler daha mutlu.
Anne adaylarımızda sürecin başlangıcından doğumdan sonraki iki aya kadar Gebelik Sigortasıyla ücretsiz tedavi olabiliyor.
Ambulans sayısının artmasıyla da geçmişin “Ambulans başka bir hastada olduğu için bir saat gecikti” türünden haberleri duymuyoruz. Önceleri hayal bile edemediğimiz şimdilerdeyse yoğun bir mesai içinde çalışan helikopter ambulanslarımız bile var.
Böylesi hizmetlerle Türkiye’de büyük bir kitlenin hayatı önemli ölçüde değişti. Tüm bu gelişmelerin yanında, yatalak evladına bakmak zorunda olduğu için çalışmayıp maddi sıkıntılar çeken aileler ve hastaneye bile gidemeyecek durumda olan hastalarımız içinde çalışmalar başlatıldı.
Bakım parası adı altında asgari ücret tutarında sunulan yardımlarla, hastalıklarla boğuşan insanımıza parasal destek sunuluyor. Yada durumu itibariyle uygun görülen vatandaşımız, devlet desteğiyle özel bakım evleri ve rehabilitasyon merkezlerinde kalabiliyor.
Sosyal yönden geliştirilen bu sistem “Evde Bakım Hizmetleri” adlı bir çalışmayla bütünleştirildi.
Bir dönem kamu spotlarıyla ekranlarda dikkatleri çeken Evde Sağlık Hizmetlerine, ilgi yada ihtiyaç duyanlar ve merak edenler için genel çerçeveleriyle bende değinmek istiyorum.
Hastaya evinde muayene, tetkik, tedavi ve rehabilitasyon sunan bu hizmetten, gerek teşhis ve tedavi sonrası bakım sürecinde, gerek kronik bir hastalığın takibinde, gerekse koruyucu sağlık ve tetkik hizmetlerinin verilmesinde faydalanılabiliyor. Oluşturulan ekipler hastaları evlerinde ziyaret ederek hem tedavilerini gerçekleştiriyorlar.
Özellikle özürlü hastaların bakımı açısından önemli olan bu çalışma, ameliyat sonrası bakıma gereksinim duyanlardan yaşlılarımıza ve yeni doğum yapan annelerimize kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyaç sahiplerine hitap ediyor.
Bu yardımı alan vatandaşlarımıza da , tıbbi ve hemşirelik bakımından rehabilitasyon hizmetlerine, kişisel bakım desteğinden temel ve özel ihtiyaçların karşılanmasına, rahatlatıcı ve palyatif bakımdan sosyal etkileşimin arttırılması ve fiziksel aktivite olanaklarının sağlanmasına kadar birçok alanda hizmet sunuluyor.
Oldukça geniş alternatifler çerçevesinde sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinde doktorlar, hemşireler, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyenler, fizyoterapistler , psikologlar ve daha birçok meslek gurubundan insan çalışmakta.
Ülkemiz için yeni bir alan olan Evde Sağlık, 2005 yılında yasal düzenlemeyle şekillendi. Ancak o dönem çıkartılan yönetmelikle özel sağlık kuruluşları tarafından verilen ve sadece maddi imkanı yeterli olan hastaların yararlandığı bir hizmetti. Daha sonraki yıllarda Sağlık Bakanlığımızın çalışmasıyla daha kapsamlı hale getirdi ve 2010 yılından sonra ise hazırlanan yönergeyle sistem daha da geliştirildi ve genişletildi.
Aile Hekimliği uygulamasının Türkiye’de başlamasıyla ve kamu hastanelerinde gerekli birimlerin kurulmasıyla beraber, Evde Sağlık Hizmetleri tüm Anadolu’da ihtiyaç sahiplerine verilen ücretsiz bir tedavi imkanı haline geldi.
Sağlıkta kalitenin çıtasını oldukça arttıran bu çalışma ülkemizde nüfus artış hızının azalması ve yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak yaşlılığın artışı ve buna bağlı problemlerle kaçınılmaz hale gelmişti.
Bir nevi gelişmişliğinde göstergesi olan bu çalışmanın sistemi ve kapsamı ne kadar genişletilirse genişletilsin, ihtiyaç sahibi insanımızın büyük bir kısmının bu imkandan haberi yok. Sağlık Bakanlığımız bünyesinde gerçekleştirilen Evde Sağlık Hizmetlerindeki eksikliklerin giderilmesi ve daha geniş kitlelere duyurulması Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı, belediyeler, Halk Sağlığı Kurumu ve Kamu Hastaneleri Birliğinin koordineli çalışmasıyla sağlanacaktır.
Bizlerde muhtaç bütün hastaların evde sağlık yardımından faydalanması için gerek birey gerekse toplumsal olarak üzerimize düşeni yapalım ve halkımızı bilinçlendirelim.
İnsan onurunu yücelten bu çalışmanın, yalnızca Avrupa’da değil, başta kardeş bildiğimiz Müslüman ülkeler olmak üzere tüm dünyada uygulanması dileğiyle.
Hayırlı İşlerinizde Başarılar Diliyorum.