Adam yaz günü konu sıkıntısı çektiğinden köşeyi doldurmak için en sonunda yemek tarifi vermeye başladı demeyin, derdimiz başka… Geçtiğimiz günlerde etliekmek hamuruna bir zam daha gelmiş, bir lira 80 kuruş olmuş. Aslında böyle 20 kuruşluk zamlarla uğraşmak yerine toptan 3 lira, 5 lira yapsınlar ki hem fırıncılar odası ağlamayı bıraksın hem de vatandaş etliekmeğin bir lüks olduğuna tam anlamıyla ikna olsun.
Son dönemde yapılan zamlara iyice alıştığımızdan bu habere üzülmedim, kızmadım. Demek ki acı eşiğini aşalı çok olmuş(!) Bir de karşında kendine muhatap alabileceğin mantıklı birileri yok. Birçok meslek grubunda olduğu gibi fırıncılarında büyük bir kısmı esnaflığı bırakıp tüccar olalı çok oldu. Elbette içlerindeki iyi niyetli, halen berekete inanan azınlığı bir kenarda tutalım, sözümüz onlara değil. Esnafın bir ahlâkı olur, tek derdi para kazanmak değildir. Gün gelir iyi kazanır, gün gelir dükkânı zor döndürür. Netice de müşterilerini, onların da alım gücünü düşünür. Tüccar ise sürekli kazanmanın derdindedir. Daha fazla kâr elde etsinde nasıl ederse etsin. Müşterisi, kazandığı paranın bereketi falan umurunda değildir, tek derdi daha fazla kâr… Maalesef günümüzde başta Konya Fırıncılar Odası Yönetimi Kurulu olmak üzere fırıncıların büyük bir kısmı esnaf değil tüccardır.
Fırıncılar odası ve üyeleri tüccardır çünkü zam açıklamalarında bile ajitasyona devam ediyorlar, oda başkanı “Yarın biz yine eksilere gireceğiz” diyor. Bu zammın mantığını sorgulamayacağım. Geçmişte bu zatlara açıklama yaptıkta ne oldu. “Etliekmek mi ağır ekmek mi?” başlıklı yazıyı 10 Ekim 2015’te yazmışız. O yazıda yaptıkları mantıksızlığı yeterince açıkladık. İsteyen tekrar okuyabilir. O zamanlar etliekmek hamuru yeni bir liradan bir lira 25 kuruşa çıkmış, ekmek ise 70 kuruşmuş. Böyle devam etsinler…
Mahalle aralarında kapanan o kadar çok fırın var ki. Ayakta durmaya çalışanlarda zaten odanın tarifesini uygulamayanlar. Geçmişten günümüze etliekmek sürekli tüketilen bir şeydi, son yıllarda lüks haline getirildi. Çocukluğumu hatırlıyorum, her pazar sabahı mutlaka fırına giderdik. Etliekmek, börek veya yağ somunu. Epey de sıra beklerdik. Hafta sonu fırınlarlar dolu olurdu. Hafta içi de ev hanımları aniden gelen misafirlerine, gündüz gezmeye gittilerse akşam yemeği niyetine çocuklarını fırına gönderirlerdi. Çünkü fiyatlar uygundu. Evde kokmaya yüz tutmuş peyniri de değerlendirmiş oluyorlardı. O zaman etliekmek hamuru aşağı yukarı bir ekmek fiyatı seviyesindeydi. Bazen biraz aşağısında bazen de aynıydı. Fırıncılar bu denge ile oynayıp tüccarlıklarını ilan ettiler.
Şimdi ise ayda bir bile fırına gitmeyen aileler var. Evlere alınan yeni tip fırınlar sayesinde çok iyi börekler yapılabiliyor. Boyut olarak aynı olmasa da lezzet olarak birçok fırınla yarışabilecek düzeyde etliekmek bile yapılabiliyor. İnsanlar bir şekilde nefislerini tatmin ediyor. Kimsede 10 etliekmeğin sadece hamur parasına 18 lira verecek göz yok. Devir geçim devri… Bundan sonrasını fırıncılar düşünsün. Akıllarını başlarına alıp yeniden esnaflığa geçerek sürümden kazanmanın bereketine inanırlarsa hem kendileri kazanır hem de vatandaş. Yok canım 300-400 etliekmek yapıp edeceğim kârı 100 etliekmekten elde etmeye devam edeceğim derlerse önümüzdeki dönemde kapanan daha çok fırın görürüz…
Son dönemde yapılan zamlar üzerine insanlar evde bir şeyler yapmanın derdine düştü. Sigara içenler evde tütün sarmaya, içki içenler evde kendi içkilerini yapmaya koyuldu. Evde etliekmek, fırın böreği yapmakta o kadar zor değil. İnternette çok kolay ve lezzetli tarifler var. Sözün bittiği noktayı artık geçtik. Bu tüccarlarla ancak bu şekilde mücadele edilebilir…