Yazının başlığı bir kilo demir mi daha ağırdır yoksa bir kilo pamuk mu? Klişesine benzedi ama yapacak bir şey yok. Ortada zaten mantıklı bir durumda yok. Yine ben yaptım oldu mantığı ile hareket eden meslek odaları ve sonunda mağdur olan biz sıradan vatandaşlar var.
Etliekmeğe yapılan son zamdan bahsediyorum. Aslında zam ağustos ayında yapılmış fakat biz Kurban bayramı vesilesiyle gittiğimiz fırında öğrendiğimizden bizim açımızdan yeni bir haber! Etliekmek fırınlarında pişmemiş 180 gram hamur fiyatları 1 liradan, 1 lira 25 kuruşa çıkmış. Yani yüzde 25 zam yapılmış. Zammın detayı ile ilgili haberlere bakınca aydınlatıcı bilgilere ulaştık (!) Neymiş efendim Konya Lokantacılar Odasına bağlı fırınlarda zam geçerliymiş ama Konya Fırıncılar Odasına bağlı fırınlar yine 1 liradan satmaya devam edeceklermiş. Mahallemizin fırıncı ağabeyine “Vatandaş ne yapacak, bundan sonra fırına girmeden siz lokantacılar odasına mı bağlısınız yoksa fırıncılar odasına mı diye soracak mı” dedim. Fırıncı ağabey “Karışıklık yaşanmasın diye fırıncılar odası da yakında zam yapacakmış” dedi. Kısa süre sonra fırıncılar odası da zam yapmış. Yani karışıklığa mahal verilmeyip standart sağlanmış… Mesele zammın yapılması da değil, burada canımızı sıkan alenen vatandaşın enayi yerine konması keyfi zam yapılırken fırıncıların bile fikrine başvurulmaması. Fırıncı ağabey zam yapılsa bile yine kendilerinin 1 liradan satmaya devam edeceklerini, müşterilerin zammın söylentisinden bile şikâyetçi olduğunu söyledi.
Sorumuz çok basit 250 gram ekmeğin 70 kuruşa satıldığı bir yerde 180 gram hamurun 1 liraya ya da yeni zamla 1 lira 25 kuruşa satılmasının mantığı nedir. Oda yetkileri hemen ekmek fırınları seri üretim yapıp, sürümden kazanıyor, etliekmek fırınlarının günlük satışları daha az maliyetleri daha fazla savunmasını yapabilir ama hikâye. Vatandaşı kandıramazlar, ancak kendi kendilerini tatmin ettikleriyle kalırlar. Bir ekmek fırınında en az 8-10 kişi çalışıyor. (Burada ortalama bir fırından bahsediyoruz, belediyeler ya da diğer büyük ekmek fırınlarında bu sayı çok daha fazladır.) Çalışanların maaşları, iş yeri kiraları sigorta, vergi ve diğer resmi giderlerin yanı sıra günlük ciddi bir de nakliye gideri oluşuyor. Fırınlardan bakkallara ekmekler uçarak gitmiyor. Bütün bu maliyetlere rağmen 250 gram ekmek 70 kuruşa satılıyor ki burada şu detayı da atlamayalım, 70 kuruşa bakkal satıyor yani fırınların satış rakamı 70 kuruşunda altında. Diğer yandan etliekmek fırınlarına bakalım. Ortalama bir mahalle fırında 3 kişi çalışıyor. (Büyük fırınlarda daha fazla eleman çalışabilir fakat onlar asıl kazançlarını hamur pişirmekten değil yaptıkları hazır etliekmekten elde ediyorlar.) Kürekçi, tırnakçı ve bir ara eleman. Mahalle fırınlarının dükkân kiraları da ekmek fırınlarına göre daha düşük, ödedikleri vergilerde. Etli ekmek fırınlarının etliekmeğin yanında ev ekmeği, gevrek yaptıklarını, soğuk içecek, mangal kömürü vb. ürünler sattıklarını da unutmayalım. Un fiyatlarını ise kıyaslamaya dahil etmiyorum. Sonuç da ekmek için 250 gram, etliekmek içinse 180 gram hamur kullanılıyor. Birçok etliekmek fırında 2. sınıf, kara un diye tabir edilen beyaz una göre daha ucuz un kullanılıyor söylentilerine ise girmiyorum bile. Bu arada etliekmeğin 2014 yılının şubat ayında yapılan zamla 80 kuruştan bir lira çıkarıldığını, yeni zamla birlikte 1 buçuk yılda ekmeğe zam yapılmazken etli ekmeğe yüzde 50 zam yapıldığını da hatırlatalım.
Bu kıyaslamaların ardından mantıklı olan etliekmekle ekmeğin fiyatının aynı olması fakat gözünü para hırsı bürümüş odalar hep daha fazlasının peşinde. Belediye, Valilik ya da konuyla ilgili diğer yetkililer bir an önce devreye girip bu zam saçmalığının önüne geçilmeli. Vatandaş birkaç işgüzar yüzünden damak zevkine daha fazla bedel ödememeli.