Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın aldığı karara göre, etliekmeğin fiyatı 18 lira oldu.
Konyalıların çok sevdiği etliekmeğe gelen bu zamdan sonra, konu ile ilgili olarak sosyal medyada yapılan birkaç yorumu görünce fırıncı tanıdıklarıma konu hakkında düşüncelerini sordum.
Bir dokundum bin ah işittim adeta…
Fırıncılar, özellikle maliyetlerin artışından bahsetti.
3 ay önce torbasını 50 liraya aldıkları soğanı şimdi 300 liraya aldıklarını söylüyorlar.
Su, domates, et, un, yağ, maya gibi maddelere gelen zamlardan bahsedip, kira giderlerinin de büyük sıkıntı oluşturduğunu aktarıyorlar.
Söylenenleri dinlediğimde fırıncı ustalara hak vermedim değil…
Hatta kendi kendime bazı kıyaslamalar bile yaptım…
‘Adana kebabı 25-26 TL, İskender 30 TL, Kayseri Mantısı porsiyonu yine 20 TL civarlarında, Konya’nın; Adana’dan, Bursa’dan ya da Kayseri’den neyi eksik’ diye düşündüm.
Onlar şehir ekonomisini bu tarz turistik yiyeceklerle kalkındırıyorlar da Konya esnafı neden kalkınmasın diye düşündüm…
Fakat ustalardan aldığım cevap benim tüm düşüncelerimi boşa çıkardı.
Konyalıların neredeyse her hafta tükettiği etliekmeğin, turistik bir üründen çok, günlük bir kültür olduğunu hatırlattılar.
Esnafın öğle yemeğindeki en önemli tercihinin etliekmek olduğunu söylediler.
Gündüzleri evinde misafir ağırlayan ev kadınlarının, ilk tercihinin etliekmek olduğunu söylediler.
Haftasonları misafir ağırlayanların kalabalık sofralara koyabileceği en güzel yiyeceğin etliekmek olduğunu da eklediler.
Ayrıca Konya’da düğün, cenaze, toplantı gibi tüm kalabalıkların efsanesi etliekmektir dediler.
Konyalının her şeyi olan etliekmeğe, bu kadar büyük bir zammı uygulamanın doğru olmadığı görüşündeler.
Ustalar, vatandaşın cebini düşünüyor.
Yapılan zammın Konya’nın gerçeklerine uymadığını söylüyorlar.
Ustalar etliekmeğe zam yapmışlar. Ama sadece 2 lira.
Eğer 18 liraya satsak, müşteri gelmez düşüncesindeler.
Üstelik öyle mahalle arasında değil, kalburüstü misafirleri de ağırlayan yarı restoran, yarı fırın konseptinde bir işletmede çorba kaynatıyor bu ustalarımız.
Konu ile ilgili olarak daha merkezi yerde bulunan bir başka fırıncı ise zammın kaçınılmaz olduğunu söylerken, o da 18 lira gibi bir fiyatın fazla olduğunu söylüyor.
Odun ateşinin karşısında alın terleten ustalarımız ne diyorsa doğrudur.
Kanımca, özellikle turizm girdisi açısından zammın adilane bir şekilde uygulanması desteklenebilir.
Fakat fiyat-kalite endeksini de gözden kaçırmamak gerekir.
Tarım İl Müdürlüğü, Kültür İl Müdürlüğü, Belediyeler bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır. Sağlık açısından denetlemeler yapmalıdır.
Yine isimleri bende saklı, özellikle turistlere fahiş fiyat çeken bazı restoranlara da gereken ders verilmelidir. Belediyelerde biriken dağ gibi şikayet dosyaları acilen işleme konmalıdır.
Merdiven altı üretim yapıp 18 liraya satış yapanlar bir kenara, Mevlana’nın yakınında, Zafer’in göbeğinde yüksek kira giderine rağmen vatandaşın cebini daha fazla düşünen fırıncı abilerimizi üzmeyelim…