İnsanın kendine ait neyi var şu dünyada? Bizatihi kendimize ait…
Odanıza bir göz atın. Duvarlara uygun halı, halıya giden perde, perdeye yakışan avize, avizenin ışıklandırdığı koltuk takımı, takımı tamamlayan sehpalar, belki hiç kullanmadığınız fincan takımları, gümüşlükler vitrinde vesaire… Bu odalardan evinizden kaç tane vardır, dört artı birin hangi odasını kullanıyorsunuz?
Yatak odasını yatak odası yapan şey yatak odası takımıdır desek alınmazsınız sanırım. Mutfağa ne demeli, renk renk tabaklar, boy boy tencere, tava, çatal kaşık takımları, çırpıcı, olmazsa olmaz mutfak robotu, narenciye sıkacağı, peçetelik diye sayarken ekmeği nereye koymuştuk bulamayacağız neredeyse.
Salona layık gördüğünüz takım en fazla kaç misafirinizi ağırlayabilir? Bir aile fazla gelse mutfaktan sandalye getirmeye başladığımız gerçek… Hoş eski misafirlikler de kalmadı, hani eş dost akraba bir sofra etrafında buluşmak çoluk çocuk gelip gitmiyor artık değil mi?
Çekmeceleri bir açıp en son ne zaman kontrol ettiniz diye sorsam, nerden çıktı şimdi bu diyeceksiniz. Hani şu üç beş ay önce aldığınız kazak vardı, evet o renkli olan, kaç ay oldu giymediniz. Tahmin ederim önümüzdeki üç beş ay da giymek mümkün olmayacak.
Bugün hafta sonu, Pazar için uygun bir ayakkabınız var, onu giymek gerekecek, hava da değişti zaten. Bir yağmurluğunuz olmalı dolabın arka taraflarında, bak onu ararken geçen yıl aldığınız yelek de geldi elinize. Kışlık gömlekleri kaldırmalı, yazlıklar, bir dolap daha mı almalı? Hanım, çocuklar derken yetmiyor göz göz dolaplar.
Abartıyor olabilir miyim? Cevabımı ancak son üç aydır kullanmadığım tüm eşyaları ve önümüzdeki üç ay daha kullanmadığım eşyaları evimin karabalıklığından uzaklaştırabilirsem verebilirim sanırım. Metre metre parsellenmiş evimin her köşesi, nitekim oturup yatacak kadar yer kaplıyorum oysa. Eşyanın emrinde bir hayatı yaşıyor oluşumuz bizi yormuyorsa konfor ve rahata olan alışkanlığımız ve düşkünlüğümüzden olsa gerek.
Eşyayı kontrol edebilecek irade ve güce sahip olan insanoğlu bile isteye kendi eliyle aldığı eşyaların düzenine göre yaşamayı tercih ediyor. Ne var bunda sayın yazar, dediğinizi duyar gibiyim. Bunda bir şey yok da daha işimizden, sokaktan, kişisel eşyalarımızdan bahis açmamıştık oysa.