Esnafın derdi derya olmuş

Salih Köprülü

Çarşı esnafını bir “gezeyim” dedim.

Esnafın “halini-hatırını, derdini-sıkıntısını sorayım” diye düşündüm.

Yaklaşık, 20 esnafın işyerine de girdim.

Demez olaydım; esnaf açtı ağzını, yumdu gözünü.

Büfecisinden telefoncusuna, ayakkabıcısından parfümcüsüne kadar.

Zafer Meydanı esnafı da dertli Bedesten Çarşısı da…

Dertler adeta derya olmuş.

Türlü türlü dertleri ve sorunları var.

Kimi bu dertler ile tüm varlığıyla mücadele ederken, bazısı da yeniliyor.

Ticaret hayatından siliniyor.

Temel sorun, ekonomi.

“Gelir düşerken, kiralar yükseliyor.”

“Ay başı geliyor, kira zor ödeniyor.”

“İş yeri ve personel gideri zorluyor.”

“3-4 aydır piyasada esinti bile yok.”

Bu cümleler, aşağı yukarı her esnafın dilinde.

Ama piyasaların düzeleceğine de inanıyorlar.

Bir de esnafın bölgesel sorunları var.

Örneğin Zafer Meydanı esnafı…

Yıllardır asayiş sorununun çözülememesine sitem ediyor.

Meydanda, kavga-gürültü eksik olmuyor.

Esnaf bile işyerlerini kapattıktan sonra, tedirgin olduklarını dile getiriyor.

Bu konuda denetimlerin artması istenirken, vatandaşlardan da anlayış ve duyarlılık bekleniyor.

İkinci önemli sorunları ise trafik…

Gelişigüzel park edilen araçlar, yıllardır esnafı çileden çıkarıyor.

Bu konuda caddeye bir düzenleme isteniyor.

Konya’nın en köklü çarşısı olan Bedesten esnafı da dertli…

Onların en büyük derdi ise otopark…

Müşterilerin park yeri bulamaması nedeniyle, müşteriyi alışveriş merkezlerine kaptırmaktan dert yanıyorlar.

Çarşının içe kapanık hale geldiğini ve sürekli müşteri kaybettiklerini aktaran esnaf, otopark sorununa çözüm bekliyor.

Genel olarak esnaf, sorunların çözülemeyişi konusunda kızgın.

Bir dokunup, bin ah işitiyorsun.

Esnafın derdi derya olsa da “Allah var, gam yok” diyor.

Bu gününe şükür edip, sessizce sorunlara çözüm bekliyor.

Allah hepsinin yardımcısı olsun.