Geçtiğimiz günlerde Musul şehrinin Başika bölgesinde eğitim için bulunan Askeri unsurlarımıza yönelik haberleri televizyonlardan izlemişsinizdir. Bu konuya bir soru ile girecek olursak Musul gibi büyük bir şehri DAEŞ terör örgütü beş altı gün gibi kısa süre içerisinde nasıl ele geçirebildi ? Daha açık ifade ile terör örgütü DAEŞ nasıl oluyor da gerilla savaşı vermeden düzenli bir ordunun savunduğu koskoca Musul eyaletini beş altı gün gibi bir sürede işgal edebiliyor? Birazda daha açacak olursak Irak ordusu Musul şehrini silahlı mücadele vermeden üstüne birde ellerindeki ABD ordusundan kalma son derece gelişmiş silahları bırakarak neden kaçtılar? Şimdi oyunu anlamaya çalışalım Türkiye Daeş’e destek veriyor söylemlerinin alt yapısı oluşturmak istedikleri için DAEŞ terör örgütü Musul’u ele geçirince Türk konsolosluk çalışanlarını esir aldılar. Neyse ki esir alınan konsolosluk çalışanları Milli istihbarat teşkilatının 100 gün sonra tereyağından kıl çeker gibi bir operasyonla kurtarıldılar. Kanımca Irak’ın kuzeyinde bulunan Kürt bölgesel yönetimi KYB’nin Türkiye’ye yakınlaşması ve bölgeden daha da kuzeye sürülerek terör örgütüne büyük bir alan sağlanmış olacaktı hatırlayın o tarihlerde DAEŞ’in Bağdat’a bir haftaya varır gibi haberleri hepimiz okuduk. Ve ABD koalisyon güçlerinin hava saldırıları başladı. Ve dünya DAEŞ in Bağdat’a girmesini beklerken bir anda Mahmur ve Erbil’e doğru saldırılarını artırarak dikkatleri kuzey Irak bölgesine çekti. Koskoca Musul eyaletini beş altı günde alan DAEŞ Kobaniyi yüz günde neden alamadı. . Burada hedeflenen amaç Kobani üzerinden Kürtler ve Türklerin arası açılmak istendi ancak başarılı olamadılar. Neyse günümüze gelirsek Orada bulunan Askerlerimiz bölge halkını DAEŞ terör örgütüne karşı eğiterek destek vermesini neden hazmedemediler , orada bulunan Türk Askeri neden Şii İran,Rusya ve Batılı ülkelerin istemediği bir Askeri unsur oldu . Osmanlıdan kalma mirası olan Musul da bulunan Türk askeri hem batı hem İran ve hem de Rusya için istenmeyen bir güç olduğu için Irak yönetimine baskı yapılarak Askerimizin buradan gitmesi için Irak merkezi hükümeti ve Türkiye arasında kriz çıkmasına neden oldular. Ve kısmen de başarılı oldular çünkü bölgeye tekrar DAEŞ hakim olmaya başladı. Orada bulunan Türk askeri Türkiye teröre destek veriyor tezini en güçlü terör örgütü DAEŞ ile mücadeleye girerek çürütecekti. Ne diyelim tarih tekerrürden ibaret . Batı , Rusya ve İran ezelden ebede düşman rolünü oynadı ve oynamaya devam edecek.
Yazımızın başlığına gelirsek Şark meselesi denilince aklımıza Kerkük ve Musul sorunu gelir , Gazi Mustafa Kemal Meclis kürsüsünden bu mesele için şu şekilde ifade ediyordu: "hudud-u millîmiz, İskenderun'un cenubundan (güneyinden) geçer, şarka doğru uzanarak Musul'u, Süleymaniye'yi, Kerkük'ü ihtiva eder. İşte hudud-u millîmiz budur dedik! Diyerek Musul ve Kerkük bir Türk yurdu olduğunu söylemiş ancak İngiliz oyunları ve uzun yıllar süren savaşlar sonrası tekrar bir savaşı göze alamaması sonucu kaybedilmiş Türk yurdudur. Türkiye sürekli Irak’ın toprak bütünlüğünden bahsetse de Musul ve Kerkük hep Türk yurdu olarak kalacaktır. O günler yakındır bekleyin.
SAYGILARIMLA.