“Eşitlik”

Doç. Dr. Ömer Akdağ

Medeniyet tasavvuru dersinde Türk-İslam kültüründe kadınının statüsünü anlatıyorum. Bizim memlekette devrimci taifesi veya feminist ekip taaddüdü zevcad melesini mütemadiyen temcid pilavı gibi zaman zaman gündeme getirirler.

Taaddüdü zevcad, yani erkeklerin ikinci bir hanımla evlenmesi meselesi....

Ülkemizdeki masonik çevrelerle İslamî bilgileri futbol müsabakası kadar bile olmayan ve buna ihtiyaç duymayan, hatta İslam denilince akıllarına İran gelen bir kısım laikçi çevrelere göre Osmanlı toplumunda taaddüdü zevcad yaygındır.

Her önüne gelen birden çok hanımla evlenmiştir bu beylere göre….

Her neyse konumuz bu değil ama bu hususta kısa açıklama yapalım;

İslam anlayışında tek hanımla evlilik yaygındır ve teşvik edilmiştir. Erkeklerin ikinci bir hanımla evlenmesi istisnadır. Yasak değildir ama istisnadır. İkinci evliliğin şartları vardır. Osmanlı toplumunda da böyledir.

Asıl anlatmak istediğim husus şuydu;

Bu konuyu kızların çok olduğu bir bölümde anlattım. Kızlardan birisi bana şöyle bir soru sordu; "Hocam, erkeklere birden çok hanımla evlenme hakkı veriliyor. Niye kadınlara aynı hak verilmiyor? Yani kadınlar da tıpkı erkekler gibi birden çok erkeklerle niye evlenemiyorlar? Bu eşitliğe aykırı değil mi?".

Soru bu.

Memleketimizde verilen eğitimi görüyorsunuz değil mi?

Mekteplerimiz "eşitlik" adına ne kadar “mantıklı !” bilgilerle vermişler öğrencilerimize....

Bu soruyu soran öğrencimize dedim ki; "Bana tevcih ettiğin bu soruyla şu soru arasında hiç bir fark yoktur. Mesela ben sana desem ki, erkekler niye doğurmuyorlar, ne cevap verirsin?".

Bu mesele öncelikle bir yaratılış meselesidir. Birilerinin saçma sapan "eşitlik" şeklinde ortaya attığı bir palavrayı bu meseleye tatbik etmek mümkün değildir

Bu meseleyi maddeler halinde izah edelim;

1.İslam hukukunda erkeklerin ikinci bir hanımla nikâhlanmasına taaddüdü zevcad denir. Kadınların birden fazla erkekle cinsi temasa geçmesine fuhuş denir.

2.Eşitlik palavrasıyla bir kadının birden fazla erkekle "evlenmesiyle" erkekler arasında çocuğun aidiyet meselesi kördüğüm olur. Güçlü olan koca, güçsüz kocanın canına okur. Genelevlerde bu tür kavgalar oluyordur muhtemelen....

Bir bilene sormak isterim. Üç beş kocası olan kadının halini düşünün. (Bu soruyu soran kız öğrencinin yaşı henüz 15-20 olduğundan meselenin farkında değil). (bir ara pavyonda çalışan bir öğrencim vardı. Ondan pavyonda yaşananların günlüğünü çıkarmasını istemiştim. Fakat sonra unuttum. O da hatırlatmadı)

3. Birden çok erkeğe nefislerini teslim eden kadınları, akl-ı selim erkekler tercih etmezler. Böyle kadınlarla aile kurmak istenmez. Kadınlar adına eşitlik isteyen feministlerin de müşterisi vardır elbette.....

Ama bunlar marjinaldir. Mutlaka bir kaç erkekle birlikte olmak isteyen "eşitlikçi" kadın varsa bunlara günümüz mevzuatımız bildiğim kadarıyla engel değildir.

Mutlak “eşitlikçi” bu madamlar birden çok erkekle birlikte olabilirler. Böylece fuhuş sektörünü beslemiş olurlar. Hatta iki sene önceydi herhalde, İstanbul’da binlerce “îbne” yürüyüş yaptı. Bu “ibneler” “eşitlikçi” madamlar için “ufuk açıcı” olabilir.

4.Erkeklerle eşitlik adına birden çok erkekle birlikte olmak isteyen kadınlar meseleyi nefislerini tatmin etmeğe inhisar ettirmektedirler. Yani, bu "eşitlikçi kadınlar" evlilik meselesini sadece şehevî hislerin tatmini olarak görmek temayülünde oldukları anlaşılıyor.

Halbuki şehevi duygular evlenmenin alt başlıklarından birisidir. Meseleye şehevî zaviyeden bakmak kilometreyi çabuk doldurmak demek olur. İnsanda sadece şehevî hisler yoktur. Gönül, kalp, akıl, fikir, tefekkür vs. vardır. Bu duygularla birlikte insan, insan-ı kamildir..

Biz İnsan Olmayı Tercih Ediyoruz.

Kafasıyla, Kalbiyle Ve Gönlüyle İnsan Olmayı Tercih Ediyoruz.

Bu Bizim Tercihimizdir.

Herkes İnsan Olmak Mecburiyetinde Değildir.