Suriye’de ortaya çıkan soykırım fotoğraflarıyla ilgili görüşlerimi, Esat kimyasal silah kullanıp 1400 kişiyikatlettiğinde yazmıştım. Benim duygu ve düşüncelerimde bir değişiklik yok. Bu fotoğraflar karşısında Esat’ın destekçileri, Rusya, İran, Çin, Hizbulşeytan, İsrail ve CHP’nin de duygu ve düşüncelerinde bir değişiklik yok. Kimseyi kınamıyor, kimseyi ayıplamıyor, kimseyi lanetlemiyorum. İşkenceyle öldürüldüğü kesinleşen 11 bin kişiye ait, 56 bin fotoğraf karesini görüp, bir kınama, bir tepki sözcüğü bile söylemeyenlerden insanlık beklemek aptallık olsa gerek…
Putin, Hamaney, Netanyahu, Kılıçdaroğlu ve Nasrallah’ın merhameti kendilerine kalsın. Suriye’de katledilenler Müslüman, merhamet dilenmemiziistedikleriyse dinsiz, imansız devletler, insanlıktan nasibini alamamış kişiler ve sicili bozuk kurumlar. Müslüman, namussuzlardan merhamet dileneceğine şerefiyle, içkence altında can vermeyi tercih etmeli. Suriyeli minik çocuğun dediği gibi, “Sizi Allah’a söyleyeceğim.” O minik çocuk bile bu güruhtan merhamet dilenmiyor. Sabah namazı dönüşü İsrail helikopterinden fırlatılan füzeyle şehit edilen yaşlı ve felçli Şeyh Ahmet Yasin de, “Allah’ım ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum” derken; terörist İsrail’den ve koruyucu hamilerinden merhametistemedi.
Bakıyorum da kamuoyumuzda CHP’den, liderinden, yöneticilerinden bu soykırım için bir tepki bekleniyor. Çok beklersiniz. Mısır darbesinde keskin nişancı tarafından vurulan genç kızın görüntülerine ağlayan Başbakan Erdoğan’ı kınayan zihniyetten, Suriye katliamı için kınama beklemek çok saf bir hayal. Dua edin bu katliamdan sizi sorumlu tutmuyorlar. Gerçi amigoları onu da yapıyor. Partinin genel müdürüyse, seçim arefesindeuyanıklık yaparak, bir yerinden bulaştıkları utanca karşı “susma hakkını” kullanıyor.
Gerçi, daha önce Esat’a verdikleri desteği halktan saklama gereği duymuyorlardı. CHP’li milletvekili heyeti Esat’ı ininde ziyaret edip, “İn Hatırası” fotoğraflarıyla Türkiye’ye döneli bir yıl oldu. Sahibi oldukları TV kanalında da, vampirin halkını neden öldürdüğünün haklı(!) gerekçelerini Türk kamuoyuna sunma görevin büyük bir zevkle yaptılar.Tüm tarafgirliklerine rağmen, bu soykırıma sessiz kalacaklarını benden başka hesaba katan olmamış anlaşılan.
CHP adına, “Suriye’ye bakınca Esat’tan daha iyisini göremiyoruz” diyen parti sözcünü biran Esat’ın sözcüsü zannettiysem de, fondaki altı oklu bayrağı görünce acı gerçekle yüzleştim. CHP, dünya tarihinde bir ilke imza atarak, başka bir ülkenin diktatörü tarafından soykırıma tabi tutulan masum sivil halkın katliam fotoğraflarının altına PARTİ mührünü basma arsızlığında bulunuyordu.“Bu fotoğraflara bakınca Esat’tan iyisini göremiyoruz” cinneti, CHP’nin Suriye’deki katliamları onaylamasının ötesinde,az bile bulduğunu gösteriyor. Esat’ın bundan daha iyisini yapma potansiyeli olduğunu ve bunu yapması gerektiğini kulağına fısıldıyorlar adeta.
Suriye’de Esat tarafından öldürülen 150 bin masumun kanına ekmeğini banan, bu katliamın durması için her türlü insani ve diplomatik yolu deneyen Türkiye’ye karşı yapılan darbe girişimlerini destekleyen, darbecilerle seçim ittifakı yapan, ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı’na Kilis, Hatay ve Adana’da pusu kuran savcıların avukatlığını yapan, Türkiye’nin terör örgütlerini destekleyen ülkeler listesine alınmasıve Başbakan Erdoğan’ın Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanması için yırtınanlar; “21. Yüzyıl’ın Hitleri Esat’ı” iki cümleyle kınamıyorlar.Türkiye’yi terörist ülke ilan ettikten sonra, Başbakan’ı Lahey’e gönderme hayali kuranlar, “Yalancı şahitlik yapmak için” de şimdiden sıra numarası almak için kuyruğa girmiş durumdalar.
Esat’a destek veren yerli ve yabancı tüm ülke ve partiler, bu soykırımın ortaklarıdır. CHP, paralel devletin savcı ve polisleri, Cemaat Halk Partisi’nin milletvekilleri bu utancı boyunlarında taşıyarak öbür tarafta mağdurlarıyla yüzleşecekler. Bu utanç onlara yeter diyeceğim ama, nerede o utanacak yüzler…
Başbakan’a,“niye Suriye’ye karışıyorsun” diye soran CHP’nin Genel Müdürü’ne Cemil Meriç cevap versin; “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.”Gerçi adamlar Esat’tan yana taraf. Cemil Meriç bilemezdi, zulmün olduğu yerde bir gün birilerinin çıkıp zalimden yana taraf olacağını. Onu da yaptılar Üstad haberin olsun. O zaman Meriç’e, insanlıktan nasipsizler için şöyle bir katkı yapmak kaçınılmaz oluyor; “Zulmün olduğu yerde mazlum dururken, zalimden yana taraf olmak namussuzluktur.”
Benim CHP ve Genel Müdürü’nden bir ricam var. Esat’ı neden desteklediklerini, lafı eveleyip gevelemeden bir cümleyle halkımıza söylesinler. Söylesinler ki, CHP zihniyetinin bize ne vadettiğini öğrenmiş olalım.