Türkiye’de askeri vesayet ve darbe sevdalıları, halkın özgür iradesiyle seçilmiş Erdoğan’ı gerek başbakanlık ve gerekse cumhurbaşkanlığı dönemlerinde tehdit için ara sıra Menderes hatırlatması yaparlardı.
“Menderes’in akibetini unutma” diyerek darbeyle devrilebileceğini ve idam edilebileceğini ima ederek tehdit ederlerdi.
Cumhurbaşkanı’nın geçenlerde Bakü’de Karabağ zaferini kutlama törenlerinde okuduğu şiirden rahatsız olan İran milletvekili bu tehdit işine başka bir boyut ekledi.
Saddam Hüseyin’in idam fotoğraflarıyla birlikte “Sayın Erdoğan! Büyük İran topraklarına göz diken en son kişinin akibeti” diyen Ali Asgar Khani, Cumhurbaşkanı’nın da Saddam’la aynı akibeti paylaşabileceğini söyledi.
Erdoğan, Bakü’deki törenler sırasında Şair Bahtiyar Vahapzade'nin "Topraktan pay olmaz" şiirinden şu bölümü okumuştu:
“Aras'ı ayırdılar / Kum ile doldurdular; / Men senden ayrılmazdım / Zor ile ayırdılar, / Ay Lâçin, can Lâçin, / Men sene kurban Lâçin”
Önce İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif şiiri eleştiren ve İran’ın toprak bütünlüğüne yönelik tehdit olarak algılayan bir tweet attı.
Ardından İran medyası tepkileri daha da köpürttü ve İranlı politikacılar tamamen zıvanadan çıktı.
Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ı destekleyen ve savaş sırasında dahi Karabağ’daki işgalcilere yardım gönderen İran’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alması en hafif ifadeyle terbiyesizlik ve hadsizlik.
O Erdoğan ki dönemin Brezilya Cumhurbaşkanı’yla birlikte İran’ın nükleer programını savunan iki liderden biriydi.
İranlı milletvekili biraz akıllı olsa Saddam’ın idam görüntüleriyle Erdoğan’ı tehdit etmeye kalkışmazdı.
Çünkü Saddam’ı İranlılar değil Irak’ı işgal eden Amerikalılar idam etti.
Irak’ın işgaline İran’ın da ortak olması bu gerçeği değiştirmez.
Ayrıca İranlı milletvekili Amerikalılarla birlikte Türkiye’yi işgal edeceklerini düşünüyor olamaz.
İkincisi, Saddam ülkesinde birçok zulme imza atmış eli kanlı bir diktatördü.
Erdoğan ise halkın oylarıyla seçilmiş, Türk halkının özgür iradesini temsil eden bir lider.
Yani İranlı milletvekilinin yaptığı neresinden bakarsanız saçma ve tutarsız bir tehdit.
Aslına bakarsanız İran’ın karın ağrısı başka.
Tahran, Türkiye’nin de desteğiyle Azerbaycan’ın Karabağ’da iki aydan kısa bir sürede 30 yıllık işgale son vermesini hazmedebilmiş değil.
Bölgede Türkiye’nin nüfuzunun artmasından ve İran’ın denklem dışı kalmaya başlamasından rahatsız.
Hatta bazıları Ermenistan’ın yanında savaşa doğrudan girmediklerine pişmanlıklarını dile getiriyor.
Ermenistan’la birlikte büyük bir hezimet duygusu yaşıyor olmalılar ki böyle sun’i krizlerle acılarını bastırmaya çalışıyorlar.