Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’la görüşmesinin COP26 İklim Zirvesi’ne ev sahipliği Glasgow’da gerçekleşmesi bekleniyordu.
Fakat görüşme öne alınarak G-20 Liderler Zirvesi’nin düzenlendiği Roma’da yapıldı.
Erdoğan ve Biden Pazar günü iki ülke dışişleri bakanlarının da katıldığı görüşme öncesinden bir gün önce G-20 Liderler Zirvesi’nin aile fotoğrafı çekilirken selamlaşmış ve ayaküstü konuşmuşlardı.
O sırada Erdoğan’ı gören Biden’ın Cumhurbaşkanı’na “asker selamı” vermesi dikkat çekiciydi.
Görüşmenin Roma’da yapılacağı ve Biden’ın programına göre 20 dakika sürmesinin beklendiği açıklanınca sürekli eleştirecek bir şeyler arayanlar sürenin yetersizliğini dillerine dolayarak, “Bu kadar kısa sürede ne konuşacaklar?” demeye başladılar.
Fakat olumlu bir havada gerçekleştiği anlaşılan görüşme bir saatten fazla sürdü.
ABD Büyükelçiliği başta olmak üzere on elçiliğin Kavala konusunda yaptığı hadsiz açıklama sonrası Erdoğan’ın elçilerin “istenmeyen adam ilan edilmesi” talimatı ve bunun üzerine söz konusu elçiliklerin diplomatik bir dille özür dilemelerinin ardından iki liderin yüz yüze gerçekleştireceği ilk görüşme oldukça önemliydi.
Büyükelçiler bildirisi ve muhalefetin bildiriye desteği Erdoğan’ın görüşme masasına boynu bükük oturmasını sağlamak içindi.
Oyunun farkında olan Erdoğan yaptığı karşı hamleyle krizi lehine çevirdi ve Roma’da kurulan masaya güçlü bir lider olarak oturdu.
Türkiye-ABD ilişkilerinin krizlerle kötüleştiği bir dönemde gerçekleşen görüşmede iki ülke ilişkilerini geliştirmek ve güçlendirmek için “ortak mekanizma” kurulması konusunda mutabık kalındığı bildirildi.
Ayrıca ticaret hacminin artırılması yönünde atılacak adımların ele alındığı ifade edildi.
NATO ittifakı ve stratejik ortaklık zeminine vurgu yapılan görüşmede, iklim değişikliği konusunda karşılıklı atılan adımlardan duyulan memnuniyet de dile getirildi.
Ankara ve Washington arasındaki en önemli kriz, S-400 ve F-35 konusu ile Suriye’deki PKK/PYD varlığına ABD’nin verdiği destek.
Bu dosyalardaki anlaşmazlıkların giderilmesi o kadar kolay değil.
Yine de görüşme sonrası yapılan açıklamalardan anlaşılan o ki ortak bir zeminde anlaşmazlıklara çözüm bulma çabaları devam edecek.
En azından ilişkiler yakın gelecekte daha da kötüleşmeyecek.
Bunun yanında Kafkaslar, Afganistan ve Libya gibi iki ülkenin birlikte çalışabileceği konuların gündeme gelmesi ilişkilerdeki gerginliği yumuşatmaya katkı sağlayacaktır.
Türkiye’nin öneminin farkında olan Washington, ilişkilerin tümüyle kopmasını istemiyor.
Önümüzdeki süreçte görüş ayrılıkları ve anlaşmazlıklar “krize yol açmadan yönetilmeye” çalışılacak.
Fakat ABD’nin nihai arzusunun hâlâ her halükarda kendi ekseninde dönecek bir Türkiye olduğu unutulmamalı.
Dolayısıyla Ankara-Washington ilişkilerinde bundan sonra da inişler ve çıkışlar yaşanması kaçınılmaz.
Tabii bu arada Türkiye de tüm hesaplarını Amerika’yla ilişkilerinin düzelmesi seçeneği üzerine kuracak değil.
Biden yönetiminin önünde şu an çok önemli bir sınav var.
Türkiye’nin F-16 talebi…
Beyaz Saray’ın açıklamasına göre Erdoğan’la görüşmesinde savunma ortaklığını ve Türkiye'nin bir NATO müttefiki olarak önemini teyit eden Biden, “Türkiye’yle yapıcı ilişkileri sürdürme” isteğinde samimi ise bunu Ankara’nın talebini kabul ederek ve Kongre’yi ikna ederek göstermeli.