Temmuz ayında hareketlenen ve Ağustos ayında zirveyi gören dolar kuru ile birlikte ülkemiz maalesef ekonomik türbülansa girdi. Dolar kurunun yükselmesi olayı eğer Ajan Brunson olayı ise, zat-ı alilerini ülkesine iade ettik. Dolar kurunda da bir rahatlama olduğunu, 5,50 TL bandına oturduğunu, ihracatçıların 5,50 TL bandının olması gereken değer olduğunu söylemlerinden görüyoruz.
Dolar kurundaki bu rahatlama ile birlikte ürünlere yapılan zamların geri alınması ve ekonomi çarkının yerini eskisine bırakması gerekirken; ticari iş ve işlemlerde etik olmayan, yıllardır uygulanmayan zam oranları, peşin satış hatta ve hatta “mal yok” gibi bencil hareketler görülmeye başlandı. Enflasyon bir anda yükselmeye başladı. Hükümetin indirim talebi üzerine fiyatlarını % 50 - % 80 oranında artıran ticaret/esnaf erbabı % 10 indirime giderek ülkeyi kurtardı! Ama yetmedi. Yetmiyor. Çünkü enflasyon artıyor ama ticaret eskisi gibi işlemiyor. Üretim azaldı. Tüketim yüksek fiyatlar karşısında mecburen azaldı. Firmalar finansal açıdan zor duruma düşmeye başladı ve konkordato seminerleri düzenlenmeye başladı. En acı olanı da konkordato seminerlerinin düzenlenmesi…
Ekonomi çarkının işlemesi için hükümet yeni paketler açıklarken ticaret/esnaf erbabı bindiği dalı kesiyor. Çünkü enflasyon artarken önümüzde çok daha büyük bir tehlike var. Stagflasyon. Eğer ticari hayat eskisi gibi işlemez, üretim ve tüketim düşmeye devam eder, işçi çıkarmalar da başlarsa ülkemiz stagflasyon ile karşı karşıya kalabilir.
Dolar kurunun aşırı değerlenmesi ile birlikte faiz oranları artarken üretim azalmaya, kur farkı, faiz giderleri gibi giderler artmaya başladı. Firmaların finansal sıkıntıya girmeleri halinde yapacakları ilk iş, maalesef personel çıkarma olacaktır. İşsizliğin artması ile birlikte ekonomik durgunluk piyasasına genel olarak stagflasyon denilmekte olup, işsizliğin azaltılması için genişletici maliye politikasının uygulanması gerekmektedir. Genişletici maliye politikası ise enflasyonu artıracağından, enflasyonu düşürmek için daraltıcı maliye politikası uygulanması yerinde olacaktır. Kısaca stagflasyonla mücadelede ekonomistlerin bir fikir birliği de söz konusu değildir. Bu nedenle ülkemizin bir an önce bu ekonomik türbülanstan kurtularak, ekonomi çarkının yeniden işlemeye başlaması, olumlu ekonomik verilerin elde edilmeye başlanması gerekmektedir.
Hükümet bu durumu gördüğü için, ekonomi çarkının lokomotiflerini harekete geçirmek amacıyla 31.10.2018 tarihinde yeni ekonomik kararlar aldı:
Tapu harçlarında yapılan indirim 31.12.2018 tarihine kadar devam edecek.
Konutlarda % 8 KDV oranı uygulaması 31.12.2018 tarihine kadar devam edecek.
Mobilya ürünlerinde 31.10.2018 tarihinden 31.12.2018 tarihine kadar KDV oranı % 8 olarak uygulanacak.
Gümrük Tarife Cetvelinin 8701.20, 87.02, 87.04 ve 87.05 istatistik pozisyon numaralarında yer alan ticari araçlar için 31.12.2018 tarihine kadar KDV oranı % 1 olarak uygulanacak.
Binek otomobillerde 1600 cc’nin altında kalanlar için ÖTV 15 puanlık indirimli uygulanacak.
Beyaz eşya ürünlerinde ÖTV oranları yılsonuna kadar sıfırlanacak.
Hükümetin açıklamış olduğu yeni paket ile birlikte ekonomik canlılığın diri tutulması, finansal sıkıntıların en aza indirilmesi ve yaşadığımız ekonomik türbülansın en az hasarla atlatılması amaçlanmaktadır.
Burada iş sadece hükümete düşmemekte, halkımızın da, esnafımızın da üzerine düşen görevi yerine getirmesi, gerek enflasyonla mücadelede gerekse ticari etik kurallara göre iş hayatının devam etmesi adına elimizi taşın altına koymamız lazım.
İşlerimizin hayr, akıbetimizin hayr olması dileğiyle, selam ve dua ile…