Türkiye’nin bulunduğu konum itibarıyla enerjide ön plana çıktığını vurgulayan Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Samancı, “Türkiye enerji kaynakları kısıtlı olan bir ülke olma özelliğini taşıyor ancak Türkiye bulunduğu konum itibarıyla enerji üreten ve enerji kaynaklarına sahip ülkelere komşu vaziyette olması nedeniyle kilit bir konumda yer alıyor. Türkiye kaynak çeşitliliğini farklı ülkelerden sürekli olarak tedarik edebiliyor. Hepsiyle güzel ilişkilerimiz var. Eskiden hatlardan geçiş ücreti almak suretiyle bir gelir temini mümkündü. Ancak şimdi farklı bağlantılarımız nedeniyle Avrupa’ya da gaz verme imkânına sahibiz. Avrupa ülkelerinin Rusya bağlantısı kesildiği zaman Türkiye olarak Azerbaycan’dan, İran’dan, diğer farklı kaynaklardan da gaz teminine yardımcı olmaya devam edebileceğiz. Yeraltı depolama tesislerimizle de doğalgazı depo edip, fiyatı belirleyip satma imkânına sahibiz. Yakın gelecekte enerji konusunda üretici bir pozisyon üstlenebiliriz. Borsa gibi fiyatı belirleyecek bir ülke konumuna gelme potansiyelimiz çok yüksek.” diye aktardı.
‘ENERJİDE KENDİNE YETEBİLEN ÜLKE KONUMUNA GELECEĞİZ’
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarında da iyi bir konumda yer aldığını ifade eden Samancı şöyle konuştu: “Yerel para birimlerinin kullanılması anlaşması sayesinde Ruble temini için de ülkeler mecburen Rusya ile enerji temin etmek zorunda kalacaklar. Bu da dolar karşılığı rubleyi ve tahıl için Türkiye’nin Türk lirasını daha güçlü hale getirecek. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisiyle ilgili çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Özellikle rüzgar potansiyeli yüksek olan Çanakkale gibi sahil kesimlerine ve Konya gibi bölgelerde dağların tepelerine bol miktarda rüzgar tribünleri kurulmakta ve bu anlamdaki potansiyelini devam ettirmektedir. Türkiye’nin hidroelektrik yani su gücünden de istifade noktasında çok ciddi yatırımları var. Toplam enerjimizin yaklaşık üçte birini hidroelektrik enerji oluşturuyor ve bunlar da kurulu hidroelektrik santrallerinden temin ediliyor. Türkiye olarak yakın gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarından büyük oranda enerji ihtiyacımızı giderebileceğimizi düşünüyorum. Yeni açılan kuyularla ve Mavi Vatan’dan elde edilecek kaynaklar ile de yakın gelecekte enerji açısından bağımsız ve kendine yetebilen bir ülke konumuna gelebileceğimizi düşünüyorum.”
‘AVRUPA’DAN İKİ KAT DAHA FAZLA GÜNEŞ ENERJİSİ ÜRETEBİLİRİZ’
Kurulu gücü 1 kW olan güneşten elektrik üretimi yapan bir tesisten bir yılda Almanya’da ancak 800 kWh elektrik üretilebilirken Konya’da yaklaşık 1700 kWh elektrik üretme potansiyeline sahip olunduğunun altını çizen Samancı, “Aynı tesis Konya’mızda olduğu zaman Avrupa’ya göre neredeyse iki katından daha fazla güneş enerjisi üretme potansiyeline sahiptir. Yani bir yatırarak Avrupa’daki insanların elde edeceği enerjinin iki katını elde etme imkânımız var. Dolayısıyla bu kaçırılmayacak bir fırsattır. Konya böyle bir potansiyele sahip ve bunun çok hızlı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Şu an hükümetimizin çıkardığı güneşle ilgili teşvik edici hususlar sayesinde ciddi yatırım aldı. Hatta şu an sanayide neredeyse bütün fabrikalar çatılarını güneş enerjisi santralleriyle donatıyor. Kendi öz tüketimini karşılıyor ve hatta fazlasını da ulusal şebekeye satarak ekstra gelir temin ediyor. Bu alanda da çok ciddi talep patlaması var. Hatta şu an güneş enerjisi santrali yapan firmalar PV panel bulmakta zorlanıyor. Panel temininde ciddi sıkıntılar yaşanıyor” ifadelerine yer verdi.
‘YERİNDE ÜRETİM VE YERİNDE TÜKETİMİ TAVSİYE EDİYORUZ’
“Enerjide tavsiye edilen ve özendirilen husus yerinde üretim ve yerinde tüketimdir” diyen Samancı sözlerine şöyle devam etti: “Enerjinin verimli kullanılması için temel felsefemiz budur. Çünkü enerji santrallerde üretilip evlere, işyerlerine gelinceye kadar yollarda zaten ciddi kayıplar yaşanıyor. Oysa her evin, işyerinin kendi çatısına kuracağı PV paneller sayesinde üretmiş olduğu enerjiyi kullanacak ve ihtiyaç fazlası enerjiyi de şebekeye verecek. Güneşin olmadığı saatlerde de şebekeden almak suretiyle tüm gün enerjisiz kalmayacaktır. Bu sayede kendi ihtiyacı olan enerjiyi ve hatta daha fazlasını üretmiş olacak. Biz bunu sıfır enerjili binalar diye tabir ediyoruz. Sistem, fazla enerjisi olan binalar konseptine doğru gidiyor. Yakın gelecekte bütün evlerin, bütün binaların bu şekilde dizayn edilmesi, tasarlanması isteniyor. Örneğin Konya mızda bir evin çatısına 10 kW gücünde bir GES (Güneş Elektrik Santrali) kurulsa yılda yaklaşık 17.000 kWh enerji üretir. Neredeyse aylık yaklaşık 1500 kilovatsaat enerji üretmiş olur ki bir evin aylık ortalama elektrik tüketimi bin 150 kWh kadardır. 10 kW lık bir panel kurulumu evimizin enerji ihtiyacının neredeyse 10 katını karşılayacak. Biz bunun birini kendimize kullanıyorsak kalan 9’unu şebekeye satmak suretiyle gelir temin etme imkânımız olacaktır.”
‘KONYA’YA PANEL ÜRETİM TESİSİ KURULMALI’
Ülkemizin güneş enerjisi teknolojileri konusunda özellikle fotovoltaik hücre üretimi alanında önemli bir eksiğinin giderilmesi amacıyla açılan Karapınar Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ihalesinin çok önemli olduğunu belirten Samancı, “Karapınar Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ihalesi kapsamında Konya Karapınar da kurulacak olan GES, 1300 MWp lık kurulu güce sahip çok büyük bir projedir. Karapınar’daki tarıma elverişli olmayan arazinin güneş potansiyelinin değerlendirilmesi amacıyla seçilmiş olması ve aynı zamanda güneş potansiyelinin yüksek olması sebebiyle çok isabetli bir karar oldu. Burada işin en güzel tarafı da şu: ihale kapsamında burada kullanılacak panellerin ve bu panellerin en önemli parçası olan güneş hücrelerinin ülkemizde üretilmesi şartıyla bu ihale açıldı. Bu panellerin üretim tesislerinin de Konya’da kurulmasını isterdik.
Ankara’da kuruldu ama Konya’da olsa çok daha güzel olacaktı. Güneş enerjisi üretimi birçok ülkede yok. Çinliler bu işi daha ekonomik yaptığı için Avrupa ve Amerika bile çoğu zaman onlardan almaktadır. Böyle bir teknolojiye sahip olmamız yanında artı ilave istihdam oluşturuyor. Böyle bir teknolojiye sahip olmamız bu alandaki teknolojik bağımsızlığımız noktasında da bize güzel bir imkân sağlıyor. Bu teknolojinin ülkemizde yaygınlaşmasına imkân sağlıyor. Konya’mızda panel yapan pek çok firma var. Başta bahsettiğimiz ve güneş enerjisi dediğimiz ince panel teknolojisi yoktu. Bu Karapınar’daki ihale sayesinde bu teknoloji de ülkemize kazandırılmış oldu” diyerek sözlerini tamamladı.
•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ