"Evveli Rahmet, ortası Mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş" olan Mübarek ramazan ayına hamd olsun erişmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Bir misafir geldi, kapımızı çaldı. Bu öyle bir misafir ki bir ay boyunca başımızın tacı, hasta ve bunalan ruhlarımızın ilacı olacağı bir misafir. Kulluk, paylaşma, dayanışma bilincinin varlığını tekrar tekrar hatırlatan o güzel ay… Hoş geldi, sefalar getirdi yüreğimize.
Ramazan Ayı'nın faziletlerini size aktarmak haddim değil. Hepimiz bunun bilincinde ve farkındayız.
Ancak Ramazan Ayı'nın gelişi ile birlikte sosyolojik ve psikolojik anlamda evrim geçirdiğimiz de aşikar.
Ramazan Ayı'nın muhtevasını bilenler, Allah'a yaklaşmak adına ne denli bir araç olduğunu, kulluk bilincinin daha da baskın hale geldiğinin bilincinde olmasına rağmen, hakikatler çerçevesinde yaklaştığımızda kıymet noktasında yetersiz kaldığımız da unutulmaması gereken bir konu.
Paylaşmak Allah'tan insana akseden bir durum. Allah Teala Âdem'i (a.s) yarattığında kendi ruhundan üflemesi bir paylaşım. Rahman isminin tecellisi olarak yer yüzünde canlı cansız, inanan inanmayan herkese değer vermesi de örnek olarak gösterilebilir.
Bu bilgiler ışığında "Müslüman" sıfatına sahip olanlar teslimiyetinin gereği olarak bazı kaidelere uymasının yanı sıra, Allah Rızası adına yapacağı her eylemi bu düsturu şiar edinerek yerine getirmeli.
*****
Oruç tutmaya başladığımız saatten itibaren insan psikolojik olarak eksik yanları ile baş başa kalır. Bu eksik yanlar ise tutulan orucun lezzetini tatmaması, Allah'a bir borçmuş gibi yaklaşması ve mecburiyet hissetmesini örnek olarak gösterebiliriz.
Geçen saatlerle birlikte kızgınlık seviyesinin artması, kalp kırma ve bu menfi durumu oruca bağlaması Müslüman'ın düştüğü en büyük uçurum olacaktır.
Halbuki Oruç, insanı gayri ahlaki her eylemden uzak tutan bir ibadet. Bu yüzden Oruç'un muhtevasını idrak edebilmektir aslolan.
Manevi huzuru, kalp ve vicdan rahatlığının en önemli reçetesidir. Çünkü Oruç, dayanışmayı, paylaşmayı, sevgi ve kardeşliği baz alır ve öğretir.
Toplumsal barışı sağlamasının yanı sıra, bireysel barışa da katkı sağlar. İrade, nefis terbiyesi gibi birçok duygusal temalara müspet etkiler sağlar. Merhamet bilincini geliştirir, insanlar arasındaki etkileşimi sağlar.
Eğer insan Oruç'un hikmetinin farkına varmış olsaydı, açlıktan ve susuzluktan kaynaklanan kızgınlığını Oruç'a bağlamazdı. Çünkü Oruç kalp ve iman ile ilintili.
O yüzden kıymetli dostlar. Aç kalmayın, susuz kalmayın, oruç tutun. Çünkü oruç tutmak aç, susuz kalmak değil; Oruç tutmak tüm benliğinizle Allah’a teslim olmaktır.
*****
Başı Rahmet olan bu güzel ayı bir kurtuluş, bir arınma ayı. Elbette son söyleyeceğimiz sözler de vardır.
Ramazan Ayı’nın gelişi ile birlikte halkı sömürme adına fahiş fiyatlara devam eden siz zincir marketler sahipleri! Holding ve şirketleri. Bir vampir edasıyla milletin cebine göz dikenler.
Temel gıdaları stoklayıp, yokmuşçasına toplumu geren siz zavallılar. Gözlerini para hırsı bürüyen, krizi fırsata çeviren sizler:
Ramazan reklamları yapmayın bir zahmet! Paylaşmadan, dayanışmadan söz etmeyin. Toplumun hassasiyet gösterdiği bu ayda onların onuru ile oynamayın.
Sevgiden bahsetmeyin. Çünkü sizler paradan bahsedersiniz. Toplumu zora koşmayı bilirisiniz. O yüzden Residense dairelerinizde, en şaşalı sahurlarda oruca başlayıp, en şatafatlı iftar yemeği ile, en pahalı hurmalarla orucunuzu açabilirsiniz.